Hıncal Uluç'tan tacizciyi aklayan sözler: Kızların peşinde yürümek, erkeklerin milli sporudur

'Sen hayatında hiç kız peşinde yürümedin mi, Yüksel?.'

Hıncal Uluç'tan tacizciyi aklayan sözler: Kızların peşinde yürümek, erkeklerin milli sporudur

Sabah yazarı Hıncal Uluç, köşe komşusu Yüksel Aytuğ'u İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde bir kadını takip ederek taciz eden kişinin tutuklanması hakkında yazı yazmasına eleştirerek "Kızların peşinde yürümek, erkeklerin milli sporudur." iddiasında bulundu.

Yüksel Aytuğ, 27 Eylül’deki köşe yazısında tacizcinin tutuklanmasını isteyen savcı için "O savcıyı alnından öpüyorum" ifadesini kullanmıştı.

Hıncal Uluç da bugünkü köşe yazısında söz konusu kişinin tutuklanmasının şaibeli olduğunu söyledi.

Uluç'un Sabah'ta "Adalet bir gün, sana da, bana da lazım olacak!.." başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

...Ve Sevgili Yüksel.. Kızların peşinde yürümek, erkeklerin milli sporudur.
Hele yaşı benim gibi 80 gibi olanların..
Bizim kuşak, hele gençliğin ilk yıllarında kızların peşinden hem de nasıl yürürdük..
O devirlerde, bugünkü "One Night Stand" filmlerde bile olmazdı.. Şimdi gençler akşam bir diskoya gidiyor, orada biriyle tanışıyor. O gece birlikte oluyorlar. Sabah herkes kendi yoluna.. "Bir gecelik duruş" denen şey o..
Biz, bırak tanımadığımızı, tanıdığımız, sevdiğimiz ve sevgimizi kabul eden kızın elini altı ayda anca tutardık..
Öyle sarmaş dolaş da değil ha.. Avuç. Sadece iki avuç iç içe..
Yani, ilişki aslında, sadece Milli Sporumuz, "Arkasından yürüme"den ibaret kalırdı.
Ankara'da Kızılay'dan Kavaklıdere'deki Kuğulu Park'a dek giderdik, Kolej dağılınca.. Hepsi kafasını geriye çevirip bir tebessüm etmesi için.. Hepsi o kadar..
Bilir misin?.
Kuğulu Park'ta kız arkadaşı ile sarmaş dolaş olan bir Radyo ünlüsünü, Kuğulu Park Bekçisi vurup öldürmüştü hatta, "Halkın ahlakını bozuyorlar" diye..
Yaz gelince de, İstanbul'da başlardı yürüyüş sporumuz..
Suadiye'den Göztepe'ye git gel, Bağdat Caddesi..
Kızlar önde yan yana.. Biz oğlanlar arkada yan yana..
Kız döner de, dönünce gözler çakışır da.. Bir de, gülümseme alınır da.. İşte tüm ödül o.. Ama daha da yakınlık gösterir, bir işaret yollarsa.. Neyin mi?.
Yörede üç yazlık sinema var.
Cadde Bostan'da.. Şaşkın Bakkal'da ve Suadiye'de.. O gece onlardan birinde olacağını belli eder.. Hepsi o..
Haydi tüm planlar o gece o sinemada olmak için yapılır. Kız ailesiyle gelir, bahçenin ta öbür tarafında oturur. Sen 30 metreden kaçamak bakış atarsın. O kadar mı?. Değil tabi...
Sevgili ile ayni gök yüzünün, ayni yıldızların altında film izleme hissi var ya.. İşte o bütün yürüyüşler, o bütün işaretleşmeler onun için..
Sen hayatında hiç kız peşinde yürümedin mi, Yüksel?.

*

taciz İstiklal Caddesi Hıncal Uluç