HRW'den Türkiye'ye çağrı: Kürtçe dil faaliyetlerine yönelik yargılamalara son verin

HRW'den Türkiye'ye çağrı: Kürtçe dil faaliyetlerine yönelik yargılamalara son verin
İnsan Hakları İzleme Örgütü, MED-DER) eski eşbaşkanı Rıfat Ronî'nin yargılandığı dava nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye'yi Kürtçe üzerindeki baskıya son vermeye çağırdı.

Artı Gerçek - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye'ye "Kürtçe dil faaliyetlerini hedef alan kovuşturmalara son verin" çağrısı yaptı. Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği'nin (MED-DER) eski eşbaşkanı Rıfat Ronî'nin yargılandığı dava bağlamında yapılan açıklamada, "Kürtçe eğitimi terörizmle eş tutan dava hukukun kötüye kullanılmasıdır" vurgusu yer aldı.

Açıklama, HRW'nin Avrupa ve Orta Asya bölümünün direktörü Hugh Williamson'ın imzasıyla yayımlandı. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sayısız kararının yanı sıra Türkiye'nin kendi Anayasa Mahkemesi de kültürel faaliyetleri ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkının bir parçası olarak korumaktadır" denilirken, "Son dönemde Kürtlere yönelik olarak gerçekleştirilen ve dil faaliyetlerini, şarkıları ve dansları terörizmle eş tutan tutuklama ve soruşturmalar, Kürtlere karşı açıkça ayrımcılık yapan, kültürel kimliklerini, haklarını aşağılayıcı biri hukuk suiistimalidir ve buna son verilmelidir" çağrısı yapıldı.

'VAHİM DAVA VE SORUŞTURMALARDAN SADECE BİRİ'

Açıklamanın tam metni şöyle:

"Rıfat Roni, on yılı aşkın bir süreyi resmi mahkeme tercümanı olarak yasal süreçlerde Kürtçe konuşanların iletişimini kolaylaştırarak geçirdi. Bu hafta kendisi suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

59 yaşındaki Roni, Kürtçe dil dersleri veren ve Kürt dil haklarını desteklemek için başka faaliyetlerde bulunan Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (Med-Der) adlı bir sivil toplum kuruluşunda yer aldığı gerekçesiyle yaygın olarak kullanılan "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandı.

Roni'ye karşı açılan dava, geçtiğimiz yıl Kürtçe şarkılar, danslar ve kültürel ve dilsel hakların desteklenmesinin polis ve savcılar tarafından terörizmle bağlantıların kanıtı olarak yorumlandığı bir dizi vahim dava ve soruşturmadan sadece biri. Savcı, Roni'nin Kürtçe dil faaliyetleri ve öğretiminin silahlı Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) amaçlarına hizmet ettiğini iddia etti. Savcı, muğlak tanık ifadelerinden yola çıkarak, ancak suç faaliyetine dair somut bir kanıt olmaksızın, MED-DER gibi derneklerin amacının "Kürt dilini kullanarak gençlere PKK silahlı terör örgütünün ideolojisini benimseterek gençlerin kırsal alana katılımını [PKK'ya militan kazandırılmasını] sağlamak" olduğu sonucuna varmıştır.

'SEÇMELİ KÜRTÇE DERSİ NEREDEYSE ERİŞİLEMEZ DURUMDA'

Türkiye'deki milli eğitim sisteminde Kürtçe dil dersleri, kanunen haftada iki saat seçmeli ders olarak sunulması gerektiği halde, okul çağındaki çocukların çoğu için neredeyse tamamen erişilemez durumda. MED-DER gibi dernekler bu boşluğu doldurmak için Kürtçe dil dersleri vermeye çalışmaktadır. Roni'nin kovuşturulması sürerken, MED-DER yasal olarak kayıtlı ve düzenli olarak denetlenen bir dernek olarak faaliyet göstermeye devam etmektedir.

Roni, üç ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalmış olsa da, Roni’nin yargılaması devam ediyor ve suçlu bulunması halinde 5 ila 10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması söz konusu.

'AÇIK AYRIMCILIK'

Roni'nin avukatlarının da belirttiği gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sayısız kararının yanı sıra Türkiye'nin kendi Anayasa Mahkemesi de kültürel faaliyetleri ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkının bir parçası olarak korumaktadır. Son dönemde Kürtlere yönelik olarak gerçekleştirilen ve dil faaliyetlerini, şarkıları ve dansları terörizmle eş tutan tutuklama ve soruşturmalar, Kürtlere karşı açıkça ayrımcılık yapan, kültürel kimliklerini, haklarını aşağılayıcı biri hukuk suiistimalidir ve buna son verilmelidir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar