Hukukçu Kerem Altıparmak: Karara göre Demirtaş'ın hemen tahliye edilmesi gerekir

Selahattin Demirtaş'ın avukatı Kerem Altıparmak ARTI TV'de katıldığı Odak programından kararın detaylarını yorumladı.

Hukukçu Kerem Altıparmak: Karara göre Demirtaş'ın hemen tahliye edilmesi gerekir

ARTI GERÇEK- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi'nin hakkında "derhal tahliye edilmelidir" kararını verdiği HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatı Kerem Altıparmak AİHM kararına göre Demirtaş'ın hiçbir bahaneye sığınılmadan hemen cezaevinden salıverilmesi gerektiğini söyledi .

ARTI TV'de katıldığı Odak programından kararın detaylarını yorumlayan Altıparmak, AİHM kararının hem Demirtaş açısından hem de tutuklu diğer HDP milletvekilleri açısından tutuklama gerekçelerinin siyasi olduğunu teyit ettiğini ifade etti.

Avukat Kerem Altıparmak, AİHM'im milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki Anayasa değişikliğinin siyasi saiklerle yapıldığını ve çözüm sürecinin bitirilmesi ile HDP'nin seçimlerde sağladığı başarının bu siyasi saiklerin gerekçesi olduğunu belirttiğini kaydetti.

'YARGILANACAKLARINI ÖNGÖREMEZLERDİ'

Avukat Kerem Altıparmak şu yorumu yaptı:

"Taleplerimizin tamamının hemen hemen karşılandığını görüyoruz. Şimdi kararı özetlemeye çalışayım. İfade özgürlüğü açısından daire (önceki) kararı incelemiştir ve gerek görmemiştir... Tam tersi ilk daire kararı ifade özgürlüğü ile başlıyor. Bu niye önemli? Çünkü biz Büyük Daire önünde şunu iddia ettik. Dedik ki dokunulmazlığın kaldırılması süreci sözleşme uyarınca yasallık standardına uyumuyor. Çünkü milletvekilleri başvurucu adayları bu konuşmaları yaparken bir gün yargılanacaklarını öngöremezlerdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu argümanımızı haklı buluyor. Şu açıdan önemli. Şimdi karar her ne kadar Selahattin Demirtaş hakkında verilmişse de bu anayasa değişikliği ile dokunulmazlığı kaldırılan, tutuklanan ve haklarında yargılama kararı verilen bütün HDP'li vekiller için de bir anlam ifade ediyor. Yani bu anayasa değişikliği hükümetin iddiasının tersine sözleşmeye aykırı. Bu nedenle uluslararası hukuku ihlal ediyor. Bu şekilde dokunulmazlığı kaldırılıp hakkında adli işlem yapılan bütün milletvekilleri açısından bu ceza davalarının hukuki geçerliliğini boşluğa düşürüyor. Bir kere bu çok önemli bir konu. 10. Madde açısından iki ihlal noktası buluyor mahkeme. Birincisi Anayasa değişikliğinin öngörülemezliği noktası. Bence en önemlisi öngörülemez olduğu meselesi. Bence en önemlisi bu ama aynı zamanda Demirtaş'ın tutuklandığı, örgüt üyeliği açısından da ortada delillerle suçun öngörülebilirliği açısından bir tutarsızlık olduğu açık. Delillerle suçun öngörülebilirliği açısından bir tutarsızlık var diyor. İkinci önemli husus daire kararı kuvvetli suç şüphesi olduğunu ama tutukluluğun diğer sebeplerinin olmadığını tespit etti.

'TUTUKLAMAYI MEŞRU GÖSTERECEK BİR DELİL YOK'

Bir anlamda tutuklamanın en önemli sebebinin gerçekleştiğini söylemişti önceki daire kararı; ancak Büyük Daire kararı burada da farklılaşıyor. Tek tek tutuklanmanın gerekçesi sayılan hususların tamamını sayıp sonuca ulaşıyor ve tutuklanmayı meşru gösterecek hiçbir kuvvetli suç şüphesi yoktur diyor. Bu açıdan çok önemi önemli bir karar. Bu tutuklamanın kuvvetli suç şüphesi olmadığına dair saptama şu anda Demirtaş'ın ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklu olduğu Kobane eylemleri ile ilgili rollerini de kapsayacak bir nitelik taşıyor. İlk tutuklama kararında da bu vardı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi o kısmı da değerlendiriyor ve kararın nihai bölümünde 46 madde açısından değerlendirme yaparken diyor ki 'bu nitelikte başka bir isimlendirme ile yapılacak olan tutuklama bu kararın ihlalinin devamı anlamına gelecektir, serbest bırakın Demirtaş'ı" . Bakın genel bir serbest bırakın saptaması değil bu, şu anki tutukluluğunun da hukuka aykırı olduğunu otomatikman saptamış oluyor. Bu çok radikal bir adım AİHM açısından.

'SUSTURMAK İÇİN'

Üçüncü olarak 18. maddedeki belirsizlikleri ortadan kaldırıyor. (Önceki) Daire kararı da 18. maddenin ihlal edildiğini söylemişti. Nedir bu Demirtaş'ın siyasi saiklerle tutuklandığı iddiası var. Bu iddiayı çok daha büyük temellere oturtarak Büyük Daire iki temel hususa bağlıyor. Bir çözüm sürecinin bitişi, iki Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkışı ve seçimde HDP'nin başarısı... Bunun sonucu olarak Demirtaş'ı ve siyasi partiyi susturmak için aslında.

Ben bir hukukçuyum. Tabii ki bu davanın da bir tarafıyım. Selahattin Demirtaş'ı AİHM Büyük Dairesi'nde savundum. (Serbest bırakmayız, karşı adımları atarız) Bu mümkün değil artık. Biz kendi adımlarımızı atarız şunu yaparız bunu yaparız... Bu mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti anayasasına göre de mümkün değil, uluslararası hukuka göre de ahde vefa ilkesine göre de. Bu karar kesin uygulanması gereken ve hiçbir ama'ya, fakat'a, soru işaretine yer vermeden, net şekilde Demirtaş'ın tahliye edilmesini gerektiriyor. Dahasını da söyleyeyim: Aynı zamanda diğer HDP'li vekillerin, dokunulmazlıkları kaldırılarak tutuklanan milletvekillerinin tahliyelerinin sağlanarak davalarının düşürülmesi gerekiyor. Bu, işin hukuki yanı. Siyasi olarak hükümetin böyle bir gücü var mı, bunu göze alır mı? Ben hukuku hiçe sayarım, sayıyorum, umurumda da değil der mi? O kısmını ben bilemem."

Demirtaş aihm tahliye