Hürriyet'te neler oluyor?
Vuslat Doğan Sabancı, Fikret Ercan'ın gönderilmesinden dört gün sonra bir veda yazısı yazdı ve 'birkaç iftira'dan söz etti.
HABER MERKEZİ- Hürriyet gazetesinden başlayan ve devam edeceği konuşulan işten atmaların ardında ne olduğu merak konusu oldu. Özellikle gazetenin Yayın Koordinatörü Fikret Ercan'ın gönderilmesinden dört gün sonra bir veda yazısı yayınlayan Hürriyet Yönetim Kurulu üyesi Vuslat Doğan Sabancı'nın sözleri soru işareti yarattı.
Hürriyet, dört gün önce Yayın Koordinatörü Fikret Ercan ve Yazı işleri Müdürü Tufan Türenç ile yollarını ayırdı. Ardından spor yazarı Ali Ece ve köşe yazarı Gila Benmayor'un yazılarına son verildi. Şimdi de Ankara bürosundan gazetenin ödüllü polis-adliye muhabiri Nurettin Kurt'un ardından Ankara Hürriyet Gazetesi Yazıişleri Koordinatörü ve köşe yazarı Yaşar Sökmensüer'in görevine son verildi. İşten atmaların devam edeceği sayının 100'ü bulacağı iddiaları ortalıkta dolaşırken Hürriyet gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı'nın bugün bir veda yazısı yayınlaması üstelik de bu yazıyı sadece Fikret Ercan için yazması ve 'birkaç iftira'dan söz etmesi dikkat çekti.
İşte, Vuslat Doğan Sabancı'nın o yazısı:
"Ayrılıklar zordur ama Fikret Ercan gibi basında efsaneleşmiş bir isimle Hürriyet’in ayrılığı bambaşka bir veda. Dile kolay; yarım yüzyıla ulaşan, gece gündüz demeden süregelen, başarılarla dolu bir mesai sona eriyor.
Yıllarca Türkiye’ye ve dünyaya onun çizdiği birinci sayfadan baktık. "Gazete gülerek yapılır" derdi, öyle yaptı. Rütbelere inanmadı, prim vermedi, 50 yılda çok sayıda gazetecinin yetişmesini sağladı.
Yeni kuşakların hayal bile etmekte zorlanacağı yarım asırlık yolculuğu sürdürebilmesinde, bırakın yeniliklere ve değişime direnmeyi, hepsinin öncülüğünü yapmasının büyük payı var. Bu yıl 44’üncüsünü verdiğimiz Altın Kelebek ödüllerinin sürekli kendini yenileyerek bugünlere gelmesini sağlayan kişi de Fikret Ercan’dan başkası değil.
"Yel kayadan ne alır" derler. Sadece gazeteciliğe adanan bir hayata ve sadece gazetecilik yapılarak elde edilen bir başarıya sağdan soldan atılan birkaç iftirayı görünce aklıma bu atasözü geliyor.
Fikret Ercan bize veda ederken, onun Hürriyet için daima el üstünde tutulacak bir değer olduğunu herkese bir kez daha hatırlatmak isterim."
FATİH PORTAKAL YÜZÜNDEN Mİ ATILDI?
Bir süre Hürriyet bünyesinde çalışan ve daha sonra gazeteyle kavga ederek ayrılan İzzet Çapa ise Fikret Ercan'ın gönderilmesinin ardında Fatih Portakal'ın Altın Kelebek Ödül Töreni'ndeki konuşması olduğunu iddia etmişti. Çapa, 'Arap Fiko'yu Portakal yaktı' diyerek Fikret Ercan'ın gönderilme nedeni için şu iddiada bulunmuştu:
"Durumun şifresini çözebilmek için Altın Kelebek Ödül Töreni’ne dönmemiz lazım.
Hatırlarsanız o gece FOX TV Ana Haber spikeri Fatih Portakal "En iyi erkek haber sunucusu" ödülünü almıştı. Sahnede yaptığı konuşmada ise aynen şöyle söylemişti: "Patron baskısı olmadan, özgürce, gölgesi bile düşmeden habercilik yapıyoruz!"
İşte bu sözler başta Vuslat Hanım olmak üzere, Hürriyet’in patronajında şok etkisi yaratmış.
Kelebek Ödül Törenleri’nin en kıdemli ve yetkili ismi kabul edilen Fikret Ercan, ertesi gün apar topar patron katına çağrılmış. Vuslat Hanım çok sert bir konuşma yapmış ama Ercan bunu patroniçenin her zamanki öfke patlamalarından biri olarak yorumlamış.
Oysa kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Patronlar Portakal’ın konuşmasının kendilerini küçük düşürdüğüne karar vermiş, bunu tam da hükümetle aralarını düzeltmeye çalıştıkları şu günlerde üzerlerine fırlatılmış pimi çekilmiş bir el bombası olarak değerlendirmiş ve yaşlı kurdun kalemini o gün kırmışlar.
Ancak bunu duyurmak için bir 15 gün bekleyerek çıkışını adına gençleştirme operasyonu dedikleri bir ambalajla açıklamışlar."