İbrahim Kaboğlu: Cumhur İttifakı hem Meclis'e hem vatandaşa kelepçe vurdu

Anayasa profesörü ve milletvekili İbrahim Kaboğlu son dönemde gündeme gelen devlet-siyaset-mafya üçgenine dair değerlendirmelerde bulundu.

İbrahim Kaboğlu: Cumhur İttifakı hem Meclis'e hem vatandaşa kelepçe vurdu

ARTI GERÇEK-CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, son dönemde artan bekçi şiddetiyle ilgili, "Cumhur İttifakı hem Meclis'e hem vatandaşa kelepçe vurdu. Meclis'e vurulan ters kelepçe yoluyla bekçiler yasası çıktı. Şimdi o yasalar sonucu istihdam edilen kişiler de vatandaşa ters kelepçe vuruyor" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu Artı TV'de yayınlanan Veysel Ok ile İnsan Hakları Ajandası programına konuk oldu. Programda mafya-siyaset ilişkisi, son dönemde artan bekçi şiddeti gibi konular ele alındı.

'HUKUKUN BİTTİĞİ YERDE ÇETELER, MAFYALAR BAŞLAR'

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yayınladığı videolarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili iddialarını değerlendiren Kaboğlu, "Hukukun bittiği yerde çeteler başlar, mafyalar başlar. Tarihimizde bu denli çeteler ve mafyalarla yüzleştiğimiz böyle bir dönem olmadı. Türkiye'de zaman zaman tanık olduk benzeri olaylara ama İçişleri Bakanlığı güvenlikten sorumlu bir bakanlık. Klasik bir bakanlık, anayasalar yokken henüz içişleri Bakanlığı yasallık ilkesini gerçekleşmesini sağlayan bakanlık olarak nitelenirdi. Devletin var oluşuyla denk düşen bakanlıkların başında geliyor. İnsan haklarına dayanan, demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti maddesinin yürürlükte olduğu bir devlette, kaynağını anayasadan almayan makam ve mercilerin devlet yetkisi kullanamayacağı biçiminde bir yasağın var olduğu anayasal düzende buna tanık olunması ve İçişleri Bakanı'nın da bunun bir parçası olarak sürece dahil olmuş olması hukuk adına söz söyleme olanağının bulunmadığı bir durum oluşturuyor" dedi.

'KANUNSUZ EMİR'

Kolluk kuvvetlerinin ve alt makamlarda yer alanların üstlerinden aldıkları emirleri daha fazla sorgulaması ve anayasaya uymayan emirleri yerine getirmemesi gerektiğini söyleyen Kaboğlu şöyle konuştu:

"Anayasanın 137. maddesi şu bakımdan önemli. Kanunsuz emir başlığını taşıyan bir madedir bu. Özü de şu, 'Üst bir emir verirse astına o emir yerine getirilir. Ama bu emir konusu suç teşkil eden bir emir ise o zaman emir yerine getirilmez' yani, üst eğer konusu suç teşkil eden bir emir verirse ast direnmek zorunda. Buna da, 'kamu görevlilerinin hukuk adına üst'ün anayasaya aykırı ve konusu suç teşkil eden emrine karşı direnme hakkı' deniyor. Bu durumda İçişleri Bakanı'nın böyle bir çete mafya sürecine dahil olmuş olması esasen alt birimde yer alan makamların üstlerinden aldıkları emirler karşısında bir kez daha değil on bir kez daha düşünmeliler. Hatta yasaları yanlarında taşımalılar ve 'Amirim senin verdiğin emir suç teşkil eden bir emirdir, ben bunu yerine getirmiyorum, çünkü yerine getirirsem ben de suç teşkil edeceğim' diyebilmeliler. Peki amir böyle bir emir verir mi? Her gece ekranlarda görüyoruz. Anayasal kazanımlarımızı ve hukuku yeniden gözden geçirmek durumundayız."

'İLGİLİ BAKAN GÖREVDEN ALINMALI, YÜCE DİVAN'DA YARGILANMALI'

Veysel Ok'un "işleyen bir hukuk devletinde süreç nasıl işlemelidir?" sorusuna yanıt veren Kaboğlu, "İşleyen hukuk devletinde anayasanın maddeleri çerçevesinde ilgili bakan görevden alınmalı, bizim burada bir soruşturma başlatmamız ve o kişinin görev suçu nedeniyle Yüce Divan'da yargılanması gerekmektedir. Bu gereklilik ortadan kalkmış değil, görev suçu nedeniyle yine yargılanmalıdır" dedi.

'CUMHUR İTTİFAKI MECLİS'E VURULAN TERS KELEPÇEDİR'

Son dönemde artan bekçi şiddetti ve buna giden süreci hukuki açıdan değerlendiren Kaboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Talimatlar Meclis dışından geliyor. Talimatlar dışarıdan gelince gruplar hayır diyemiyorlar. Hayır diyince kendi deyimleriyle, 'kellesi gidiyor.' Bu da 2017 anayasa değişikliği ie öngörülen tek kişilik yürütmeden, tek kişilik devlet yönetiminden ve o yürütmeyi temsil eden kişinin parti başkanı olmasından kaynaklanıyor. Bunların sonucunda da hem parti başkanları yoluyla Meclis çoğunluğuna dahil olması ve ona küçük ortağın eklenmesiyle Cumhur ittifakı Meclis'e vurulan ters kelepçe oluyor. Meclis'e vurulan ters kelepçe yoluyla bekçiler yasası çıktı. Şimdi o yasalar sonucu istihdam edilen kişiler de vatandaşa ters kelepçe vuruyor."

anayasa chp ibrahim kaboğlu Süleyman Soylu Sedat Peker TBMM