İddia: Ayhan Bora Kaplan üst düzey yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç aldı

İddia: Ayhan Bora Kaplan üst düzey yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç aldı
Süleyman Soylu'ya yakınlığı ile tanınan Kaplan çetesi lideri Ayhan Bora Kaplan'ın, üst düzey bir yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç aldığı öne sürüldü. İddiaya göre, Soylu operasyondan rahatsız.

Artı Gerçek - Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakınlığıyla bilinen, Ankara'da son yıllardır polis, siyasetçi ve yargı mensuplarıyla bağları olduğu yönünde iddialarla gündeme gelen 'Kaplan' çetesi lideri Ayhan Bora Kaplan'ın tutuklanmasıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Kaplan'ın sorgusunda "iltisakları" hakkında bazı bilgiler verdiği belirtilirken, üst düzeydeki bir yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç satın aldığı iddia edildi. Soylu'nun da Kaplan çetesi operasyonunu "kendisine yönelik operasyon" olarak yorumlayıp rahatsız edildiği belirtiliyor.

T24 yazarı Tolga Şardan, bugünkü köşesinde Kaplan'ın gözaltı alınmasının çok sayıda ismi huzursuz ettiğini belirterek "Kaplan'la teması olanlar şimdilerde kapı zillerinin ne zaman çalınacağı endişesi içinde. Rüzgâr arkalarındayken Kaplan'la "aynı karede" olanlar –ki bunların bir bölümü kamu görevlisi ve siyasetçiler– pervasızca sürdürdükleri bu birlikteliğin, gün gelip rüzgârın terse dönmesiyle sona ereceğini hesap edemeyecek kadar gözlerini karartmışlardı" dedi.

"Kolay mı Ankara'da on yıldır piyasaya tek başına hâkim olmak? İstediği gibi at oynatmak? Kamu görevlilerinin yol vermesiyle astığı astık, kestiği kestik adama dönüşmek?... Bunların hepsinin "bir bedeli olduğu" muhakkak" ifadelerini kullanan Şardan, Kaplan gibi isimlerin gözaltındayken cezaevine girmemek için polisle bir tür pazarlık süreci başlattığını yazdı. Şardan, "Bu çerçevede Kaplan'ın da kendisiyle yapılan mülakatlarda bazı önemli bilgiler verdiği emniyet kulislerinde konuşulan konuların başında geliyor" diyerek villa iddiasını gündeme getirdi:

'YARGI MENSUBUNA ÇAYYOLU'NDA VİLLA, YARI FİYATINA LÜKS ARABA ALDI'

"Soruşturma kapsamında edindiğim bilgilerden bir bölümünü şöyle aktarabilirim. Öncelikle, Kaplan'ın temasının bulunduğu üst düzeydeki bir yüksek yargı mensubuna bir süre önce bir villa ve bir lüks araç satın aldığı iddiası gündemde. Villanın Çayyolu'nda olduğu, lüks aracın ise Esenboğa Havalimanı yolundaki bir firmadan alındığı ifade ediliyor.

Kaplan'ın lüks araç için ödediği paranın miktarı 450 bin lira olarak biliniyor. Bu paranın, aracın alındığı dönemdeki bedelinin yaklaşık yarısı olduğunu belirteyim. Aracın bedelinin firmaya ödenme biçimi ise; iddiaya göre yine Ankara'da faaliyet gösteren bir özel hastanenin sahibinin sekreteri üzerinden yapıldı.

Günümüzde hiç kimse hele ki böylesi yapıların içinde olanlar bir başkasına "kara kaşı ya da gözü" için villa / lüks araç almaz. Bu harcamalar, neyin karşılığında yapıldı?"

SÜLEYMAN SOYLU'NUN AMCA OĞLUNUN VURULDUĞU OLAY

Şardan'ın aktardığı bir diğer iddia da, Kaplan'ın Ankara Gaziosmanpaşa'da "Albüm ve Tren" adlı gece kulübünü işlettiği günlerle ilgili:

"Buraya gelip giden kalbur üstü yargı mensubu, polis müdürü ve bürokratın sayısının belli olmadığı dönem. Bir gece geç saatlerde, Türkiye'nin yakından tanıdığı isimlerden Sadık Soylu'nun oğlu, eğlenmek amacıyla gece kulübüne geldi. Sadık Soylu; malum Süleyman Soylu'nun amca oğlu.

Kapının girişinde Sadık Soylu'nun oğlu ile kapıdaki korumalar arasında tartışmada Soylu'nun oğlu dövüldü. Takip eden günlerde, olaya karıştığı gerekçesiyle gece kulübünde çalışan korumalardan üçü, işyerinde ayağından vuruldu. İddiaya göre, tetiği çeken bizzat Kaplan'dı.

Vurulan korumalar şikayetçi olmadı. İşin ilginç yanı silahlı yaralama olayı polis kayıtlarında "faili meçhul" olarak kaldı!

2019'DAKİ TELEFON DİNLEMELERİ NİÇİN SORUŞTURULMADI?

Şardan'ın yazısına göre, Kaplan çetesinin hafta sonunda gözaltına alınan bazı üyelerine, 2019'da yapılan telefon dinlemeleri üzerinden delilleri bulunan ve faili meçhul kalmış olaylar da soruldu. Şardan bu konudaki soru işaretlerini yazdı:

"İlk soru; madem, 2019'da Kaplan ve adamlarına yönelik teknik takip yapıldı, neden savcılık ve emniyet tarafından suç soruşturmasına dönüştürülmedi?

İkinci soru; eldeki verilerin suç soruşturmasına dönüştürülmesine kim / kimler engel oldu?

Üçüncü soru; ülke genelinde organize suç örgütlerine yönelik soruşturmaları yöneten Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı, Kaplan'a yönelik operasyon için düğmeye neden basmadı?

Dördüncü soru; bu dönemde sahip oldukları yetkiyi kullanmak yerine sessizliği tercih eden dönemin KOM Başkanı Mahmut Çorumlu nasıl Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'na terfi etti? Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş nasıl İçişleri Bakan Yardımcısı oldu?

Beşinci soru; Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Emniyet Genel Müdürlüğü, gelişmelere karşı harekete geçecek mi?"

Yazıda Kaplan çetesine operasyon yapılması talimatının "yukarıdan" geldiği belirtilirken, "Burada önemli bir konu var: Geçmişte özellikle polis ve savcılıklar üzerinden yürütülen benzer süreçlerde tasfiye edilen gruplar veya oluşumların yerini, siyasetin şekillendirdiği yenilerinin doldurduğu biliniyor. Kamuoyunda bilhassa sosyal medyada bu konu hakkındaki paylaşımlarda en çok endişe edilen durum, tasfiye edilenlerin yerine yenilerin gelme olasılığı" uyarısı da yer aldı.

'EMNİYET'E ÇOK SAYIDA SÜRECİ TAKİP TELEFONU GELDİ'

Şardan'ın, "Bir ilave daha yapayım; Kaplan'ın gözaltına alınmasından sonra Ankara Emniyeti'ne gelen "süreci takip" telefonlarının ardı arkası kesilmedi. Özellikle yargı kanadından "meraklı" davranış içindeki fazlaca isim, emniyetten bilgi almaya çalıştılar. Bu durum savcılık ve polisin dikkatinden kaçmadı" ifadeleri de dikkat çekti.

'SOYLU RAHATSIZ'

Makalenin eski İçişleri Bakan Süleyman Soylu ile ilgili bölümü de dikkat çekti:

"Operasyondan sonra yaptığı sosyal medya paylaşımından dolayı eski İçişleri Bakanı Soylu'ya parantez açmakta fayda var. Soylu'nun gelinen noktada, durumdan fazlaca rahatsız olduğu anlaşılıyor. Nasıl olmasın ki?

Makamında kendisini ziyaret eden Sezgin Baran Korkmaz'ın kamera görüntülerinin dışında suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan'ın işlettiği "Albüm ve Tren" adlı gece kulübünün açılışı ile ilgili görüntülerden, bu görüntülerin bir yerlerde olmasından da söz ediliyor kulislerde.

Paylaşımını "hezeyan" olarak tanımlamak mümkün kuşkusuz. Kendisinin karşısında olan hemen herkesi "iltisakla" itham eden Soylu, bu kez kendisi "iltisaklı" duruma düştü. Yürütülen çete soruşturmasının haberleştirilmesini, "kendisine yönelik operasyon" olarak yorumlayan Soylu'nun konu üzerinde düşünmesinde fayda var." (Kaynak)

Öne Çıkanlar