İddianameler tamam ama sorular yanıtsız

Yurtta Sulh Konseyi'nin ardından Akıncı Üssü iddianamesi de tamamlandı. Ama darbeci askerlerle Gülen'in direk bağlantısını ortaya koyacak olan Adil Öksüz ilişkisine dair deliller dosyalarda yok.

ARTI GERÇEK- 15 Temmuz darbe girişiminin ana iddianameleri tamamlandı. Yurtta Sulh Konseyi iddianamesinin ardından Akıncı Üssü iddianamesi hazırlandı ama kafalardaki soru işaretleri hala giderilemedi. Her iki iddianamede de darbeci askerlerin ifadeleri alındı, görüntüleri dosyaya konuldu; darbe girişiminde yer aldıkları tespit edildi. Ama bu darbeci askerlerin Gülen’le ilişkilerine dair gerçek deliller ortaya konulamadı. Darbeci askerlerle Gülen’in direk bağlantısını ortaya koyacak olan Adil Öksüz ilişkisine dair deliller dosyalarda yok. Soru şu: Bu deliller Adalet Bakanlığının süzgecinde mi ayrıldı yoksa devlet, üzerinde yeterince soru işareti bulunan Adil Öksüz ile ilgili ipuçlarını bulamıyor mu?

Önce darbeyi gerçekleştiren kilit isimlerin yer aldığı Yurtta Sulh Konseyi’ne ilişkin iddianame tamamlandı; şimdi de Akıncı Üssü iddianamesi hazır. İki iddianame de darbeci askerlerin o gece neler yaptıklarını saat saat; fotoğraflarla ortaya koyuyor. Ama yargıyı darbenin gerçek adresine götürecek Adil Öksüz ile ilgili deliller eksik.

1. MİT darbe istihbaratını saat kaçta aldı? Her iki iddianamede de bu bölüm karanlık.
2. MİT’e darbe olacağı istihbaratını kim verdi? Bu asker şu an nerede? Hala görevde mi? En önemlisi de bu askerin ifadesi neden alınmadı?
3. Yurtta Sulh Konseyi iddianamesinin en önemli bölümü MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın darbe gerçekleştirilmeden önce Genelkurmay Karargahı’na girdiğine ilişkin fotoğraflardı. Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı ve diğer ilgililerle ellerine gelen bir istihbarat üzerine görüşme yaptı. Hakan Fidan’ın karargahta olduğu saatlerde, tanklar Akıncı Üssü’nden çoktan çıkmıştı. Bu toplantıda neler konuşulduğu Hakan Fidan ifade vermediği için bilinmiyor.
4. Toplantıdan sonra Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, odasına çıkıp beklediğini, çalıştığını söylüyor. Zekai Aksakallı verdiği ek ifadede tam da bu karanlık saatler ile ilgili önemli bir ayrıntıya yer veriyor. Aksakallı, Mahkemeye verdiği ek ifadede, "Genelkurmay Başkanı, tüm birliklere ‘kimse birliğinden çıkmayacak’ emrini vermeliydi" diyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, kapısı çalınıp rehin alınıncaya kadar neden harekete geçmediği başka bir soru işareti.
5. Yurtta Sulh Konseyi iddianamesini hazırlayan Savcı Necip İşçimen, neden iddianamenin tamamlanmasının hemen ardından Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’ndan alınıp; Bilişim Suçları Bürosu’na gönderildi. Savcının iddianamesinde yolunda gitmeyen şey neydi?
6. Yurtta Sulh Konseyi iddianamesi tartışılırken diğer yanda da Akıncılar Üssü iddianamesi hazırlanıyordu. İddianamenin tamamlandığı gün gazetelere ilginç bir haber yansıdı. Darbenin kilit ismi Adil Öksüz’ün darbeden önce yurt dışına çıkışlarına ilişkin haberler çıktı. Savcılık iddianameyi mahkemeye sunacaktı ama bu haberler çıkınca, önce brifing adı altında Adalet Bakanlığı’na gittiler. Adalet Bakanlığı’nda iddianamedeki bazı ayrıntıların ayıklandığı öne sürüldü. Adalet Bakanlığı’nda iddianamenin içinden çıkarmalar oldu mu?
7. Her iki iddianame de askerlerin darbe girişimi gecesi neler yaptığını fotoğraflarıyla ortaya koyuyor. Ama asıl bu askerlerin Fethullah Gülen ile ilişkisini belirleyecek gerçek deliller, iddianamede yer almıyor. Bağlantıyı kuracak isim Adil Öksüz’dü. Adil Öksüz’ün darbeden günler öncesinde ABD’ye yaptığı seyahatler var, bu seyahatler ABD’li ve İsrailli aynı gruplarla gerçekleştirilmiş. Bağlantıyı kuracak Adil Öksüz’e ilişkin delillerin neden bulunamadığı hala soru işareti.
8. Gelelim Savcılara… İddianameyi hazırlayan Necip İşçimen’in görevden alınmasının ardından Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’nun başına atanan Savcı; Adil Öksüz’ü darbeden hemen sonra salıveren Savcının amiri olması kafaları en çok karıştıran nokta.