İHD Ankara Şube: 29 yıldır soruyoruz, Nihat Aydoğan nerede?

İHD Ankara Şube: 29 yıldır soruyoruz, Nihat Aydoğan nerede?
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 1994 yılında eşi ve çocuklarının önünde darp edilerek gözaltına alınan Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu. Aydoğan için adalet çağrısı yapıldı.

ANKARA - İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 973'üncü haftada Cumartesi Anneleri'yle dayanışma açıklaması yaptı.

İHD Ankara Şube'deki basın açıklamasında, İHD Ankara Şube Eş Başkanı Aslı Saraç, 1994 evinde asker ve korucular tarafından darp edilerek gözaltına alınan Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu.

'HAKİKAT HAKKI İHLALİ'

Nihat Aydoğan'ın kaybedilmeden önce de gözaltına alınıp ağır işkence gördüğünü vurgulayan Saraç, şunları söyledi:

“973 haftadır söylüyoruz: Bir devletin kendi koruması altındaki bir insanın akıbetini açıklığa kavuşturmaması, uluslararası belgelerin güvencesinde olan hakikat hakkının ihlalidir. 973'üncü haftamızda 'Hakikat açıklansın, Nihat Aydoğan için adalet istiyoruz' diyerek kamuoyu karşısındayız. 39 yaşındaki Nihat Aydoğan Mardin Midyat/Doğançay Köyünde yaşıyordu. Korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. Daha önce gözaltına alınıp ağır işkence gördükten sonra serbest bırakılan Nihat Aydoğan da güvenlik güçlerinin tehdidi altındaydı.”

'AYDOĞAN’DAN BİR DAHA HABER ALINAMADI'

Aydoğan’ın evinin basılarak, eşi ve çocuklarının önünde darp edildiğini, elleri ve gözleri bağlı şekilde götürüldükten sonra bir daha haber alınamadığını vurgulayan Saraç, şunları ekledi:

“30 Kasım 1994 sabahı erken saatlerde Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Eşi ve çocuklarının önünde darp edilen Nihat Aydoğan elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, oradan da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü. Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadı. Resmi makamlar Nihat Aydoğan'ın gözaltına alındıktan 20 gün kadar sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakıldığını iddia etti. Bunun üzerine eşi bir arzuhalciye yazdırdığı dilekçe ile savcılığa başvurdu. Savcı, eşi Halime Aydoğan’a 'Eşin dağa gitmiştir, bir daha da bu kapıya gelme' dedi. Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğü açığa çıktı. Ailesinin 'Öldüyse mezarı nerede?' sorusu cevapsız bırakıldı. Nüfus İdaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma komutanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti.”

'ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ'

Saraç, Aydoğan Ailesi’nin bugüne kadar yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığını hatırlatarak, etkin bir soruşturma yürütülmediğinin altını çizdi.

Saraç, şu açıklamayı yaptı: “Aydoğan Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için, Nihat Aydoğan’a ait kalıntılar da olabilir diye girişimlerde bulundu, dosyayı canlandırmaya çalıştı. Son olarak içinde Nihat Aydoğan’ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İnsan Hakları Derneği aracılığıyla tekrar başvuru yapıldı. Yapılan başvuru üzerine Midyat Savcılığı fezleke hazırladı. Savcılık, bu kişilerin kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını iddia ederek, dosyayı kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. MİT eski yöneticisi Mehmet Eymür’ün JİTEM’in varlığı ve işlediği cinayetlerle ilgili basına verdiği röportajın ardından, avukatların Eymür’ün ifadesinin alınması talebi savcılık tarafından kabul edilmedi. Dosya halen açık, ancak adliyenin tozlu raflarında bekliyor.”

'ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Saraç, 973'üncü Haftada Nihat Aydoğan ve diğer kayıpları aramaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, faillerin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etti.

Saraç “ 973'üncü haftamızda devletin koruması altındayken kaybedilen Nihat Aydoğan’ın akıbetinin açığa çıkarılması ve suçun failleri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini talep ediyoruz. 973'üncü haftamızda bir kez daha söylüyoruz; Kaç yıl geçerse geçsin Nihat Aydoğan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. (Artı Gerçek)

Öne Çıkanlar