İHD Diyarbakır Şube Başkanı: Gözaltı ve aramalarda ciddi hak ihlalleri yaşanıyor

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, ev baskınlarında şiddet ve ihlallerin arttığına söyledi. Yılmaz, “Bu tarz hukuksuz gözaltıları kanıksamamak gerekir. Yasal tüm yollara başvurulmalı” dedi.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı: Gözaltı ve aramalarda ciddi hak ihlalleri yaşanıyor

Artı Gerçek - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz ve Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, son dönemde ev baskınlarında kötü muamelenin arttığına işaret etti. Yılmaz kolluğun yaptığı hemen hemen bütün gözaltı ve aramalarda çok ciddi hak ihlallerin yaşandığını söyledi. Özdemir de özellikle bölge kentlerinde “suç şüphesi” olmaksızın ev baskınları, gözaltı ve tutuklamaların gerçekleştiğine dikkat çekti.

‘SORUŞTURMA SÜREÇLERİNİN ÖLÇÜSÜZ BİR ARAMA İŞLEMİNE MARUZ BIRAKILIYOR’

Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, “Soruşturma süreçlerinin ölçüsüz bir arama işlemini ve sonrasında yersiz suçlamalara maruz bırakıldıkları, kişilerin özgürlüğünden yoksun bırakılarak, gözaltına alındığına ilişkin bilgi edindik. Aramanın nasıl gerçekleştirileceği, kişilerin gerek mülkiyet gerekse de arama sırasında işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağını ihlal edici uygulamalara ilişkin olarak yasaklayıcı hükümler temel bir hak niteliğindedir. Fakat bu anlamda arama işlemi gerçekleştiren kolluk görevlilerinin bu hakları ihlal edecek kimi uygulamalar gerçekleştirdiğini görmekteyiz” dedi.

‘ZORAVA’DA EV BASKINLARINDA ‘ÖLÇÜLÜLÜK’ İLKESİ İHLAL EDİLDİ’

Kişilerin evlerinin “makul şüphe” kapsamında savcılık kararıyla aranabileceğini ve arama sırasında da “ölçülülük ilkesini” barındırılması gerektiğinin altını çizen Özdemir, Zorava’da ev baskınlarında yapılan arama işlemi sırasında “ölçülülük” ilkesinin ihlal edildiğini belirtti. Özdemir, Zorava’da yapılan gözaltı ve ev aramalarının da hukuksuz olduğunu dile getirdi.

‘İHLALLER SONLANDIRILMALI’

Arama işlemleri sırasında köye giriş çıkışların yasaklanmasının da “seyahat özgürlüğünün ihlali” niteliğinde olduğunu söyleyen Özdemir, şunları söyledi:

“Temel bir hakkı ihlal edecek boyutta kolluk görevlilerince karar alınamaz. Türkiye’de belli yerleşim yerlerine giriş ve çıkışların sınırlandırılması aslında idari bir makam olan mülkü amir tarafından alınabilir veya mahkeme kararıyla bu husus gerçekleştirilebilir. Kolluk görevlileri tarafından fiili olarak böyle bir kararın alınması yurttaşlar açısından seyahat özgürlüğünün ihlali niteliğindedir. Bu yönüyle baktığımız zaman temel hakları ihlal edilen bu uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerekmektedir. Bölge kentlerinde suç şüphesi olmaksızın yersiz suçlamalarla kişilerin evlerine yapılan baskınlar ve yaşanan temel hak ihlalleri sonlandırılmalı.”

Özdemir, suç şüphesi olmaksızın kişilerin belli ihbar metinleri üzerine gözaltına alındıkları vakit başvuru yapmaları halinde baro olarak hukuki destek vereceklerini belirtti.

YILMAZ: AYNI YERDE DAHA ÖNCE DE İHLAL YAŞANDI

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz da kolluğun yaptığı hemen hemen bütün gözaltı ve aramalarda çok ciddi hak ihlallerin yaşandığını kaydetti. Bunlara ilişkin çok sayıda başvuru aldıklarını söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bu köyde daha önce de benzer iddialar gelmişti. Bizim de içinde bulunduğumuz sivil toplum örgütleri köye ziyarette bulundu ve raporlama çalışmamız olmuştu. Geçtiğimiz hafta da Zorava köyüne güvenlik güçlerinin baskını oldu, ailelerle kurduğumuz iletişimde kişilerin kalkan olarak kullanılması uygulamaları tarafımıza bildirildi. Özellikle telefonla köydeki evlerin içinin videoya alınıp güvenlik güçlerine verilmesi çok ciddi bir iddia. Burada soruşturmanın öznesi olan güçler, güvenlik güçleridir. Bir operasyon ve arama kararı varsa bunu kendilerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Bir yurttaşı buna zorlamak en basit tahliliyle kişinin özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlalini meydana getiriyor.”

‘HUKUKSUZ UYGULAMALARDAN VAZGEÇİN’

ılmaz, bu tür uygulamalarda hukuksuzluğa maruz kalan yurttaşların İHD’ye başvurması çağrısında bulunarak, şunları söyledi:

“Kırsal bölgelerde insanların bize ulaşması zor olabilir ancak en ufak iletişim kaynağıyla bile bize ulaşabilirlerse bu konuda İHD olarak elimizden gelen bütün hukuki girişimlerde bulunabiliriz. Bu tarz hukuksuz gözaltıları kanıksamamak gerekir. Yasal tüm yollara başvurulmalı. İçişleri Bakanlığı ve hükümete de çağrımız, bu tarz uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğidir.”(MA)