İkisi artık olmayan dört ayrı örgütün propagandasıyla suçlanıyor

İkisi artık olmayan dört ayrı örgütün propagandasıyla suçlanıyor
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 74 yaşındaki Hüseyin Kocakaya hakkında ikisi artık olmayan dört ayrı örgütün propagandası yapmak suçlamasıyla dava açıldı. Artı Gerçek'e konuşan Kocakaya, "Kendi memleketimde yarı açık cezaevinde gibi yaşıyorum" dedi.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Almanya'da 55 yıldır yaşayan 74 yaşındaki Hüseyin Kocakaya, Çarşema Sor Bayramı'da yaptığı Şengal ziyareti sonrası 23 Mayıs'ta memleketi Amasya'da gözaltına alındı. Yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılan Kocakaya, hakkındaki yasak kararı nedeniyle dört aydır Almanya'daki ailesinin yanına gidemedi.

İKİSİ ARTIK OLMAYAN DÖRT ÖRGÜTÜN PROPANGANDASI İLE SUÇLANIYOR

Kocakaya, hakkında hazırlanan iddianamede PKK-KCK\ PYD-YPG-YPJ, TKP\ML- TİKKO, THKP-C ve THKO propagandası ile suçlandı. Üstelik THKP-C ve THKO, 50 yıldan fazladır yok. Kocakaya'nın 68 kuşağının devrimi gençlik liderlerlerinden Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya, 2017'de Franfurt'taki Newroz kutlamaları ve 1 Kasım Kobanê Günü nedeniyle 2016 yılından bu yana yaptığı paylaşımlar suç sayıldı.

Kocakaya'nın yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmazken, davanın ilk duruşması 25 Şubat 2025'te Amasya 2’ci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

'BEN O KADAR ÖRGÜTÜN PROPAGANDASINI NASIL YAPABİLİRİM?'

Artı Gerçek'e konuşan Hüseyin Kocakaya, "Ben 55 yıldır Almanya’da yaşamaktayım. Almanya’da Yabancılar Meclisine seçimle gelmiş bir üye olarak 25 yıl çalışmışlığım var. Yabancılar Meclis üyesi olduğum dönemden tanıdığım bir Ezidi ailenin davetiyle 18 Nisan'da Şengal'de Ezidi bayramı 'Çarşema Sor' yani Kırmızı Çarşamba Bayramı kutlamasına katıldım. İddianamede yok ama ben hakkımda bu nedenle dava açıldığını düşünüyorum. 2016 yılından beri sosyal medyada yaptığım paylaşımlar nedeniyle beni dört örgütün propagandası yapmakla suçluyorlar. Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş ile ilgili paylaşımlarım ve İbrahim Kaypakkaya’nın mezarın ziyaret edip sosyal medyada paylaşmam örgüt propagandası olarak değerlendiriyorlar. Hiçbir örgütle ilişkim yok. Ben o kadar örgütün propagandasını nasıl yapabilirim? hazırlanan iddianameye baktığımda kendimi tanıyamadım" dedi.

'NİÇİN KÜRTLERLE İLGİLİ PAYLAŞIM YAPIYORSUN' DİYE SORDULAR

Sorguda kendisine 'niçin sadece Kürtlerle ilgili paylaşım yapıyorsun?' diye sorulduğuna dikkat çeken Kocakaya, "Ben de hakkımdaki dosyayı eksik hazırladıklarını söyledim. 'Ermenilerle, Süryanilerle, Lazlarla, Rumlarla, Alevilerle ve ezilen tüm uluslar ile ilgili paylaşımlarım var. Onlara niçin bakmıyorsunuz? Ben Kürt ve Kızılbaşım, Kürtler de ezilmektedir' dedim.Hiç bir şekilde yılgınlığa düşmeden hukuki olarak hakkımı sonuna kadar savunacağım. Asla pes etmeyeceğim" diye konuştu.

'HAKKIMDA DAVA AÇILDIĞINI BİLENLER BENDEN KAÇIYOR'

Hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle Almanya'daki ailesinin yana dönemediğini dile getiren Kocakaya, "27 Mart'ta Türkiye’ye giriş yaptım ve hâlâ buradayım. Hakkımda yurt dışı yasağı olduğu için de Almanya’ya gidemiyorum. 55 yıldır yaşadığım Almanya’ya dönemiyorum. Ailem, çocuklarım, torunlarım Almanya’da. Hakkımda açılan dava ve yurt dışı yasağı nedeniyle kendi memleketimi bana yarı açık cezaevine çevirdiler. Psikolojik olarak cezaevindeymişim gibi geliyor. Kahveye gidiyorum, hakkımda dava açıldığını bilenler benden kaçıyor, insanlar benden uzak duruyor. İnsanlar korkutulmuş, sindirilmiş durumda. Sosyal medyada artık bir şey paylaşamıyorum. Almanya’daki torunlarımı özledim. 'Dede ne zaman geleceksin?’ diye soruyorlar. Bana bunları yaşatmaya kimsenin hakkı yok" dedi.

'SAVAŞA KARŞIYIM, BARIŞTAN YANAYIM'

Barıştan ve hukuktan yana olduğunu dile getiren Hüseyin Kocakaya, "Bana İbrahim Kaypakkaya ve Mahir Çayan ile ilgili niçin paylaşım yaptığım soruluyor. Bu kişilerin Türkiye devrim tarihinde yeri var. İbrahim Kaypakkaya’nın mezarını ziyaret edip, bunu paylaşmam kime, ne zarar verdi? Ben bu ülkede doğdum, bu ülkenin bir vatandaşıyım. 55 yıl önce bizi köle satar gibi Almanya’ya satmışlar, şimdi de yargılıyorlar. Ömrümün son döneminde kendi ülkemde cezaevi hayatı yaşıyorum. 55 yıl Almanya’da yaşayıp, Türk vatandaşlığından çıkmamış, Türk vatandaşı olarak kalmayı tercih etmiş biriyim ve şimdi bana bunu reva görüyorlar. Eleştiri yaparım, sorgularım ve kesinlikle terörizme karşıyım. Ben barıştan, uzlaşı temelinde çözümden, hak ve hukuktan yanayım. Ben savaşa, silaha, çevre ve hayvan katliamına karşıyım. İnsanlık adına asla yılgınlığa düşmeyeceğim. Sonuna kadar mücadele edeceğim" diye konuştu.

Öne Çıkanlar