‘İmralı'ya derhal bir heyet gitmeli’
HDK, DTK, HDP ve DBP Öcalan’ın sağlık durumuyla ilgili ortak açıklama yaptı.
HABER MERKEZİ- HDK, DTK, HDP ve DBP PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumuyla ilgili ortak basın toplantısı düzenledi. Açıklamada, "Kimdir bu haberleri servis edenler? Ne amaçlamaktadırlar? Adalet Bakanı'nı sorumluluğa davet ediyoruz. Konu son derece hassastır. Bursa Savcılığı'nın açıklamasıyla geçiştirilecek hafiflikte değildir. İmralı'ya derhal bir heyet gitmeli" denildi.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Öcalan’ın durumuna dair yaptığı açıklamaya ilişkin HDP İstanbul İl Binası’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya HDK Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Onur Hamzaoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ile Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, DTK Eşbaşkanları Berdan Öztürk ile Leyla Güven ve DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan ile HDP milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Toplantıda ortak metni DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk okudu.
‘SON DERECE KAYGI VERİCİ’
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bir kez daha İmralı'da bulunan Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili kaygıların arttığı günleri yaşıyoruz. 5 Nisan 2015'te, bundan yaklaşık 2.5 yıl önce başlatılan ağır tecrit, 50 Kürt siyasetçinin açlık grevine başlaması sonucunda 11 Eylül 2016'da ailesinden bir kişi ile bayram görüşü yaptırılmasına kadar sürmüştür. Ancak o günden bu yana bir yılı aşkın bir süre geçmiş ve ne ailesinden ne de avukatlardan herhangi bir kimse görüş yapamamış, ağır tecritte herhangi bir değişiklik olmamıştır. Ne yazık ki, AKP iktidarı ve ittifakları (MHP, Ergenekon vs.) hem içeride hem de dışarıda Kürt halkına olana düşmanlıktan bir an bile geri durmamaktadır.
Sayın Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili kimi haber ve sosyal medya paylaşımlarının yeniden servis edilmesi son derece kaygı vericidir. Kimdir bu haberleri servis edenler? Ne amaçlamaktadırlar? Adalet Bakanı'nı sorumluluğa davet ediyoruz. Konu son derece hassastır ve Bursa Savcılığı'nın açıklaması ile geçiştirilecek hafiflikte değildir. Bu açıklama güven verici ve inandırıcı değildir.
Sayın Öcalan herhangi bir hükümlü değildir. Kürt halkı kendisinin sağlık durumunu birinci elden, yani kendisinden duymak ve öğrenmek beklentisindedir. AKP hükümetleri avukatlarının görüşme taleplerini yüzlerce kez reddetmiştir. Aile görüşü yaptırılmamaktadır. Bu durum Kürt halkı başta olmak üzere tüm demokrasi ve barış güçlerinde ağır bir endişe yaratmaktadır.
Hükümetin vurdumduymaz tutumu kabul edilebilir değildir. Her geçen gün endişelerin arttığı ve beklentilerin yükseldiği bir dönemi yaşıyoruz. İktidardan ve devlet kurumlarından tecridi sona erdirecek gerekli tavrın ve ciddiyetin sergilenmesini bekliyoruz. Bir an evvel adım atılmalıdır. Tüm kurumlarımız ve kuruluşlarımız bu beklentinin karşılanması konusunda son derece kararlıdır. Konunun suskunlukla veya basit açıklamalarla geçiştirilmesi kabul edilmeyecektir.
‘TECRİT SAVAŞ VE ÇATIŞMA DEMEK’
Biliyoruz ki, insanlık dışı bir tecrit politikasının sürdürülmesi, siyasi iktidarın ve devlet kurumlarının savaş politikalarından kaynaklanmaktadır. Tecrit, savaş ve çatışma demektir. Tecrit, Kürt halkına yönelik bölgesel düşmanlık demektir. Tecrit, içinde Kürt olan her şeyin karşısında olmak demektir.
Başta CPT olmak üzere konuyla ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrı yapıyoruz: Bu hukuksuzluk karşısında suskun kalmayın.
İmralı Adası'na aile, avukat veya siyasi bir heyetimiz bir an önce gitmelidir. Bu gerçekleşmeden yapılacak hiç bir açıklama bizleri ve halklarımızı tatmin etmeyecek, kaygılar asla azalmayacak gittikçe derinleşecektir." (Mezopotamya Ajansı)