'İnsan hakları cezaevlerinde askıya alındı'

Menemen R Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutuklulara yapılan kötü muamele ve darp iddiaları AİHM'e taşındı.

'İnsan hakları cezaevlerinde askıya alındı'

GÜNCEL - Adları işkence ve kötü muamemelelerle anılan Türkiye' deki cezaevlerinde, OHAL ile birlikte koşullar daha da ağırlaştı.

Bu cezaevlerinden bir de Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi.

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) 12 Mayıs’ta incelemelerde bulunduğu Menemen Kapalı Cezaevi, aslında cezaevinden çok ağır hasta tutukluların kaldığı bir rehabilitasyon merkezi.

İŞKENCEHANE GİBİ REHABLİTASYON MERKEZİ

Kurumun internet sitesinde, fiziksel ve ruhsal engelli hükümlü ve tutukluların barındırıldığı, 24 saat sağlık hizmeti sağlandığı ve öz bakımlarını yapamayan hükümlü ve tutuklulara yaşantılarını sağlıklı, temiz bir ortamda sürdürebilmeleri için, beslenme ve temizlik ihtiyaçları konusunda yardımcı personelin destek verdiği anlatılıyor.

Ancak tutukluların ve müvekkilleriyle görüşmeye giden avukatların ifadelerine durum pek de kurumun anlatıldığı gibi değil.

İki eli olmayan ve tek başına tutulan hasta hükümlü Ergin Aktaş’ın avukatı Güliz Tuncer, müvekkiline yapılan kötü uygulamaları şöyle anlatıyor:

"Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi'nde 7 ay boyunca hiçbir mahpus hastaneye sevk edilmemiş. Ergin Aktaş'ın durumu daha da ağırlaşıyor. Kollarındaki yumuşak dokularda sorun var. En son renkli ultrason çekmişler ve ‘Kolunu daha yukardan keseceğiz’ demişler. Sürekli ağrı, sızı içinde. ‘Bir kalem almak için bir ay boyunca gece gündüz uğraştım’ diyor. Yazı yazabilmek için kendine bir sistem kurmuş. Plastik bilekliğe mandal takıp, kalemle yazabiliyormuş. O bilekliği ve mandalı bile almışlar ve bir daha vermemişler. Giysilerini kendisi yıkamaya çalışıyor, tuvalet açık. Hücre lağım kokuyor. AİHM’de dosyası. CPT’den gelen heyetin ardından, görevliler gelip pis su ve paspaslarla, hücreye ağır kokular yayarak, temizlik adı altında tutanak tutup gitmişler."

Müvekkiline karşı yapılan kötü muamele için AİHM’e yaptığı başvurunun henüz sonuçlanmadığını belirten avukat Gülizar Tuncer, "Türkiye insan haklarını askıya almış durumda. Bunu da Avrupa’ya bildirdi. Bu, ‘adil yargılama ve işkence yasağı gibi konularda her türlü hak ihlalinde bulunabilirim’ anlamına geliyor" dedi.

'ŞARTLAR HER ZAMAN AĞIRDI AMA OHAL İLE KORKUNÇ BOYUTLARA ULAŞTI'

Cezaevindeki tututklulara yapılan kötü muamele Ergin Aktaş'la sınırlı değil. Siyasi tutuklulardan Özal Korkmaz’ın üç, Ahmet Hani’nin yedi ve Yusuf Bulut’un sekiz aydır Menemen’de olduklarını söyleyen Tuncer,iki tutuklunun sağlık sorunları karşısında cezaevi yetkililerinin tutumunu anlattı:

"Ahmet tutuklu. Özal ve Yusuf’un iki, üç yıl cezaları kalmış. Üç mahpus ortak havalandırmaya çıkabiliyor. Ergin’in böyle bir hakkı yok. Yusuf’un ağır psikolojik sorunları var. Ahmet ve Özal felçli. Tekerlekli sandalyedeler. Yaklaşık iki ay önce, üçü havalandırmadayken ve süre dolmamışken gardiyanlar ‘Sizi içeri alacağız’ diyor. Onlar da gitmemek için pasif direniş yapıyor. Sonrasında, yerlerde sürüklenerek içeri alınıyorlar. Revir doktorunun verdiği darp raporunu alıp suç duyurusunda bulunmuşlar ancak bir sonuç çıkmamış. Adli kadınların da ağır şartlar altında olduklarını söylüyorlar" diye konuştu. Hasta bezi bile günler sonra Ahmet Hani’nin kimsesi olmadığı için hiç ziyaretçisinin de olmadığını belirten Tuncer, "Ahmet bez bağlıyormuş. Günlerce idareye bez lazım, bez lazım diye söylüyor. En sonunda getiriyorlar ama az.. Ahmet’in sürekli yatmaktan vücudunda yaralar oluşmuş. Hücre o kadar küçük ki tekerlekli sandalyeyle hareket etme imkanı yok. Tuvalete nasıl gidecek bu insanlar? En azından yanlarında bir insan daha olmalı onlara bakabilecek... Ahmet, tekerlekli sandalyeye geçerken bazen yere düşüyormuş. Kış boyunca soğuk suyla banyo yapmışlar. Yazla birlikte sıcak su gelmiş. Burada şartlar her zaman ağırdı ama OHAL’le korkunç boyuta ulaştı."

ohal