İstanbul Barosu’nda seçim heyecanı: Baro anayasal yıkım karşısında ne yaptı
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - 65 bin üyesi ile dünyanın en büyük baroları arasında bulunan İstanbul Barosu’nda seçim heyecanı başladı. Haliç Kongre Merkezi’nde bugün ve yarın devam edecek olan seçim maratonunda baro başkanlığı için 11 aday yarışacak.
2002 yılından bu yana İstanbul Barosu’nu yöneten Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan iki isim farklı olarak iki farklı listeyle seçime girecek. 2022 yılından bu yana başkanlık görevini yürüten Filiz Saraç ve Saraç'ın yardımcılığını yürüten Ali Gürbüz başkanlık için yarışacak.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da baro başkanlığına adaylığını açıklayan bir diğer isim. Değişim İçin Avukatlar Grubu'nun adayı olan Kaboğlu, 2018 yılında CHP'den milletvekili seçilmişti.
11 ADAY YARIŞACAK
Başkanlık için yarışacak diğer adaylar ise şu şekilde: Hasan Kılıç (Avukatların Yükselişi), Mert Er Karagülle (Değişim İçin Güçlü Baro), Turgay Bilge (Avukat Hakları), Türkan Kara (Genç Hukuk Hareketi), Metin Uraçin (İstanbul Avukatlar Birliği) Abdülhalim Yılmaz (Bağımsız Avukatlar), Hakan Çatak (İstanbul Milliyetçi Avukatlar) Avukat Yasin Şen ise bağımsız aday olarak seçimde avukatların oyunu almaya çalışacak.
GENEL KURUL BAŞLADI
Genel Kurul’un açılması için gereken yüzde 10’luk imza toplandı. İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda başkan adaylarının konuşması başladı. İlk olarak kürsüye çıkan İstanbul Avukatlar Birliği adayı Metin Uraçin konuştu. Konuşmasının bütününü birlik ve beraberlik üzerine kurun Uraçin, avukatlardan destek istedi.
TURGAY BİLGE: ‘AHG KOZAĞAÇLI’NIN DA DİLEK EKMEKÇİ’NİN DE YANINDADIR’
Uraçin’in ardından alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Avukat Hakları Grubu’nun adayı Turgay Bilge, grubunun ‘siyasetsiz’ olduğuna ilişkin eleştiriler yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
“AHG birçok gruptan farklıdır. Bu fark nedeniyle de birçok gruptan daha örgündür. AHG hiçbir siyasi partinin kolu değildir. Bize hiçbir siyasi parti açıktan ve gizliden destek vermez. AHG, Atatürk ilke ve devrimlerine, evrensel hukukun üstünlüğünü benimser ve savunur. Avukat Hakları Grubu, Yiğit Selçuk Kozağaçlı’nın da, Dilek Ekmekçi’nin de yanındadır. Gezi’nin kahramanı Can Atalay’ın da yanındadır. Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan da Avukat Hakları Grubu’dur.”
Avukat Hakları Grubu’nca yönetilen İstanbul Barosu’nun hukukun üstünlüğünü savunacağını ve avukatların sorunlarına çözüm olacaklarını kaydeden Bilge, grubunun aktif çalışmalarını sürdüreceğini söyledi.
‘SARAÇ YÖNETİMİ DURAKOĞLU YÖNETİMİNE RAHMET OKUTTU’
Genç Hukuk Hareketi Grubu adına aday olan Türkan Kara da İstanbul Barosu’nun mevcut yönetimini eleştirdi. Baronun önceki başkanı Mehmet Durakoğlu dönemini hatırlatan Kara, “
Filiz Saraç yönetimi Durakoğlu yönetimine rahmet okuttu” dedi. Bugün Türkiye’de avukatların ekonomik sorunlardan yargıdaki sorunlara kadar bir dizi problemi olduğunun altını çizen Kara,
“Genç avukatlar birden fazla kişi birleşerek öğrenci evi gibi evler tutuyor. Avukatların sorunlarını sayarsak liste uzar. Bugün sadece gerçek avukatlara oy verin” ifadelerine yer verdi.
‘BARO KALE OLACAKSA SAVUNMANIN KALESİ OLMALIDIR’
Türkan Kara’nın konuşmasının ardından kürsüye çıkan başkan adaylarından Abdülhalim Yılmaz da bara yönetimine yönelik tepkilerini dile getirdi. İstanbul Barosu yönetiminin “Kaleyiz”, “muhalifiz”, “Cumhuriyetçiyiz” söylemleri dışında hiçbir şey yapmadığını kaydeden Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“İstanbul Barosu bir kale olacaksa savunmanın, insan haklarının ve adaletin kalesi olmalıdır. İktidardan şikayet edip baroda küçük iktidar kuranlara ne diyeceğiz? İstanbul Barosu yok haline gelmiştir. Baro yönetimi hiçbir şey yapmama tercihinde bulunuyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.”
‘BİZİM ARKAMIZDA ESKİ BAŞKANLAR DEĞİL, AVUKATLAR VAR’
Avukatların Yükselişi Hareketi Grubu’nun adayı Hasan Kılıç da kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri başta olmak üzere hayvana şiddet gibi birçok sorunla mücadele edeceklerini söyledi.
Avukat Hakları Grubu’nun adayı Bilge’nin önceki seçimlerin ardından sahada tek çalışan grubun kendileri olduğu sözlerine tepki gösteren Kılıç, “Biz adliyelerde avukatlar için, hukuk devleti için gözaltına alınırken sizler neredeydiniz” dedi ve ekledi:
“Biz iki yıl değil, her zaman buradayız. Biz çalışıyoruz, araya seçim giriyor. Reklam yapmıyoruz, tanıtım yapmıyoruz diye çalışmıyoruz mu sanıyorsunuz. Bakın önceki seçimde ikinci olduk. Biz avukatın sorunlarına çare olacağız. Bunu sanal mecralarda değil, gerçekte yapacağız. Avukatların avukatlığını yapmaya devam edeceğiz, savunmanın sesiyiz. Baronun dışında baro gibi çalışıyoruz. Bizim arkamızda eski başkanlar yok. Bizim arkamızda avukatlar var.”
‘BİZ ADLİYELERDE AVUKATLAR İÇİN GÖZALTINA ALINIRKEN SİZ NEREDEYDİNİZ?’
Konuşması sık sık avukatların alkışları ile kesilen Kılıç, “Biz adliyelerde avukatlar için, hukuk devleti için gözaltına alındık. Siz neredeydiniz? Biz kazanırsak sakın üzülmeyin; grubunuz kaybetse de siz kaybetmiş olmayacaksınız. Siz aslında aynaya baktığınızda gördüğünüz kişiyi oylayacaksınız. Sizin için çok çalışacağız” dedi.
SEÇİMLERDE ÜÇ ADAY ÖNE ÇIKIYOR
Bugün ve yarın yapılacak seçimlerde, 3 aday öne çıkıyor. Baronun 146 yıllık tarihinde seçilen ilk kadın başkan olan Filiz Saraç, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı olarak bir dönem daha seçilmek için yarışıyor. Saraç'ın yönetim kurulunda yer alan ve aynı grup içinde geçen dönem birlikte hareket ettiği Ali Gürbüz de iddialı adaylar arasında.
KABOĞLU DA ADAYLIĞINI AÇIKLADI
Bir diğer iddialı isim ise, birçok kesimin desteklediği Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu. Anayasa hukukçusu Kabaoğlu, yaklaşık 1200 imza ile yapılan çağrı sonucunda İstanbul Barosu başkanlığı için adaylığını açıkladı.
Hasan Kılıç, Mert Er Karagülle, Turgay Bilge, Türkan Kara, Metin Uraçin, Abdülhalim Yılmaz, Hakan Çatak ve Yasin Şen de, baro seçimlerinde adaylığını açıklayan isimler arasında yer aldı.
İmza toplanmasıyla başlayan seçim süreci, öğleden sonra adayların konuşmalarıyla devam edecek.
‘34 YILDIR ADLİYELERİN TOZUNU YUTMUŞ BİR BAŞKANIM’
Mevcut Baro Başkanı ve adayı Filiz Saraç, kürsüde şahsına yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Kendisinin 34 yıldır adliyelerin tozunu yutmuş bir başkan olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Saraç, “İstanbul Barosu tercih edilen ve gittikçe sayısı artan bir barodur. Avukatlar numaralı baroları tercih etmemişlerdir. Göreve geldiğimiz günden bu yana baronun kurumsallaşması için çalıştık. Ancak bir konuda eleştiride bulunuyorum. Biz reklamı az yaptık ancak çok çalıştık” diye konuştu.
Kendisine yöneltilen yapıcı eleştirileri not aldığını, baro yönetiminin ‘sessiz’ kaldığı eleştirilerinin yerinde olmadığını kaydeden Saraç, “Narin ile ilgili televizyonlarda anlattım. Bu sefer de televizyon televizyon geziyor dediler. Bir başkası da sesi çıkmıyor diyor. Filistin konusunda kimse soykırım diyemezken biz dedik. İnsan hakları sorunu nerede varsa, hukuk nerede çiğnenmişse biz orada olduk, duruşumuzu ortaya koyduk. Biz baroya sahip olmak için değil sahip çıkmak istiyoruz. Hep de böyle davrandık” şeklinde konuştu.
'DEDİKODU DEĞİL, BEN DE YAŞIYORUM'
Bağımsız aday Yasin Şen de baronun pasif olduğunu savundu. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasından birçok soruna dair baronun en başta yapılması gereken açıklamaları en son yaptığını söyleyen Şen, avukatların yaşadığı problemleri anlatırken salondan “dedikodu yapma” sesleri yükseldi. Şen bu kişiye cevaben “Bunlar dedikodu değil, ben de yaşıyorum” dedi.
‘CERRAHTEPE’DEN GEZİ’YE AVUKATLIK YAPTIM’
Değişim İçin Avukatlar Grubu'nun adayı olan İbrahim Kaboğlu, salonun büyük bölümününün alkışlarıyla kürsüye çıktı. Avukat olmadığına yönelik yapılan eleştirilere yanıt vererek sözlerine başlayan Kaboğlu, 1979 yılına ait Ankara Barosu’ndan aldığı kimlik kartını gösterdi ve ekledi:
“Ben olağanüstü dönemde Anayasa avukatlığı yaptım. Gençler sizlere armağan ediyorum. Ben Cerrahtepe’den Gezi’ye avukatlık yaptım. 2010 Anayasa Değişikliği’ne hayır diyen ve bu konuda rapor yazan anayasa hukukçusuyum.”
‘ANAYASAL YIKIM KARŞISINDA NE YAPTINIZ?’
Baro Başkanı Filiz Saraç’a da seslenerek, “Bu kadar sorguluyorsanız, neden beni İstanbul Barosu’ndan atmadınız?” diye soran Kaboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Barolar hukuka saygı içinde dıştan gelen tehdide karşı toplu direnme hakkını kullanabilir. Barolar sadece yaptıklarıyla değil, yapmadıklarıyla da sorumludur. 20 Nisan’da Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur'an eğitim merkezleri ile ilgili Resmi Gazete'de yönetmelik yayımladı. İstanbul Barosu ne yaptı? Anayasal yıkım karşısında ne yaptınız, nasıl bir tepki gösterdiniz. 2017 yılında zirveye tırmanan Anayasal yıkım fetret dönemi açtı, can Atalay görüşmesinde Meclis’te kan döküldü. Bu anayasal yıkım karşısında baromuz ne yaptı?”
Kaboğlu kürsüden inerken de salonda “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı.
‘MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ HUKUKUN ÜSTÜNDE GÖRMÜYORUZ’
İbrahim Kaboğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu adayı Hakan Çatak çıktı. Çatak’ı destekleyen avukatlar kurt işaretiyle “Ne mutlu Türküm” sloganı atarken, bazı avukatlar da “Faşizme karşı omuz omuza” attı.
Sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan ve Genel Kurul’un başında krize yol açan İstiklal Marşı tartışmasına ilişkin konuşan Çatak, “Divanın İstiklal Marşı’nı okumamayı ‘fikir ve düşünce özgürlüğü’ olarak kabul edilebilir bir durum değildir” şeklinde konuştu. Hukukun üstünlüğü ve kapsamlı bir baroya dikkat çeken Çatak, “Irkçı milliyetçilik anlayışını reddediyoruz. Milliyetçiliğimizi hukukun üstünlüğü önünde görmüyoruz” dedi.
İstanbul’da polis memuru Şeyda Yılmaz’ı öldüren Yunus Emre Geçti’nin Hayvan Büro Amirliği'nin aracıyla çöp poşeti giydirilerek adliyeye sevk edilmesini eleştiren Çatak, “İktidar yapboza çevirdiği infaz sistemindeki sorumluluğunu kabul etmek yerine işkenceyi meşrulaştırma yolunu seçti. Biz hukuk devletini savunuyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘BİZİ YOK SAYANLARA KARŞILIK VERELİM’
Değişim İçin Güçlü Baro adına aday olan Mert-Er Karagülle, güçlü bir baro için temsilde adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Baronun dışarıya güçlü olması için içerden de güçlü olması lazım” ifadelerine yer veren Karagülle, “Gerçek değişim isteyenlerin buna göre oy kullanacağını düşünüyorum. Eğer böyle olmazsa yıllardır iktidar olan grupta kişiler değişse de grup aynı kalacak. Yarın akşam bizi yok sayanlara dostça karşılık vereceğimize inanıyorum” dedi.
‘KAFİN DÜŞMANLIĞI İLE DE YENİDOĞAN ÇETESİ İLE DE BİZ MÜCADELE EDECEĞİZ’
Önce İlk Çağdaş Avukatlar Grubu’nun Filiz Saraç haricindeki diğer adayı Ali Gürbüz, konuşma yaptı. Gürbüz, grubunun meşru adayının kendisi olduğuna dikkat çekerek Anayasa ve hukukun üstünlüğü noktasında mücadele edeceklerine vurgu yaptı. Türkiye’de giderek artan kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusuna da değinen Gürbüz,
“Türkiye’de kadın sorunu değil, erkek egemen zihniyet ve iktidar sorunu vardır. Kadın düşmanlığı ile de Yenidoğan Çete’si ile de biz mücadele edeceğiz” dedi.
Başkan adaylarının konuşmalarının ardından genel kurul, avukatların bağımsız konuşmaları ile devam ediyor. Avukatlar yeni yönetimi ve başkanı seçmek için yarın sandık başına gidecek.
Türkan Kara: İstanbul Barosu içi boşaltılmış bir binaya döndü
İstanbul Barosu adayı Karagülle: Temsilde adaletin sağlanması önceliğimiz
İbrahim Kaboğlu, İstanbul Barosu başkan adaylığını açıkladı
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç yeniden adaylığını açıkladı: 'Ön seçim meşru değil'