İstanbul Üniversitesi öğrencileri: Okulumuzu terketmeyeceğiz

Öğrenciler ve öğretim üyeleri okullarını bölen tasarıya karşı ayakta. TTB Başkanı Raşit Tükel 'Tasarı geri çekilmeli' derken, öğretim üyesi Coşkun Köse tepkili: Görüşümüz alınmadı, şaşkınız.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri: Okulumuzu terketmeyeceğiz

Rıfat DOĞAN

GÜNCEL - İstanbul, Gazi, Sakarya, Kayseri Erciyes gibi üniversitelere bağlı fakültelerin bölünerek 20 yeni üniversite kurulmasını öngören yasa tasarısına tepkiler devam ediyor. Birçok tartışmayı beraberinde getiren tasarının yasalaşması durumunda neler getirip götüreceği tartışma konusu. Öğrenci ve öğretim üyeleri bu haliyle geçmesi halinde bilimsel faaliyet, öğrencilerin eğitim hayatı dahil birçok başlıkta önemli aksamaların yaşanacağını düşünüyor.

Günlerdir kitlesel eylem düzenleyen İstanbul Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyeleri, tasarıya neden karşı çıktıklarını, yasalaşması halinde bunun olumsuz etkilerini Artı Gerçek'e anlattı.

'BU TASARI GERİ ÇEKİLMELİ'

İstanbul Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinin tasarı hakkındaki görüşleri şu şekilde:

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Raşit Tükel:

TBMM Eğitim Komisyonu bazı ufak değişiklikler yaptı. Örneğin İbni Sina Üniversitesi yerine İstanbul Üniversitesi (Cerrahpaşa) olarak değiştirildi. Ama genel olarak bakıldığında bölünme onaylamış oldu. Tasarının yasalaşmaması ve geri çekilmesi gerekiyor. Buradaki tepkilere genel kurulun kulak vermesi ve bu parçalanmanın İstanbul Üniversitesi'ni olumsuz etkileyeceği yönündeki karşı çıkışları dinlemesi gerekiyor. Genel Kurul'dan önce bunun sağlanması ve tasarının bu haliyle geçirilmemesi için milletvekillerinin sağduyulu davranması gerekiyor.

'GÖRÜŞ ALINMADI, GÜNDEM OLMADI, ŞAŞKINIZ'

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Coşkun Köse:

Bu tasarının Meclis'e geldiğini görünce büyük bir şok yaşadık. Hiçbir yöneticimizin hiçbir akademisyenin görüşü alınmadan ve bu konu gündem yapılmadan yani dışarıya en ufak bir duyum dahi sızdırılmadan hazırlanmış bir tasarı. Şaşkınız. Tasarı Meclis Eğitim Komisyonu'ndan İstanbul Üniversitesi (Cerrahpaşa) şeklinde geçti. Yani üniversite bölündü ancak isim aynen kaldı ve bize 'üniversitenin ismi aynı kaldı' deniliyor. Oysa her tür kurumsal kimliği bu tasarıyla bırakmış oluyorsunuz. Yeni bir üniversite oluyorsunuz.

İLGİLİ HABER: ÜNİVERSİTELERİN BÖLÜNMESİNE KARŞI 5 BİN AKADEMİSYENDEN İMZA

'ÜNİVERSİTENİN BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI YENİ DEĞİL'

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Arzum Yalçın:

Tasarı gündeme geldiğinde biz iletişim öğrencileri olarak whatsapp grubunda hızlıca örgütlendik ve neler yapabileceğimizi konuştuk. Daha sonra diğer fakültelerle iletişime geçip koordineli bir şekilde eylemlere başladık. Bizler üniversitenin bir bütün olduğunu böl, parçala, yönet zihniyetinin üniversiteliler üzerinde başarılı olamayacağını söyledik. Üniversitenin bütünlüğüne olan saldırı yeni değil. Yıllardır İstanbul Üniversitesi'nde atanmış rektör eliyle fakülteler arası geçişi yasaklayıp, üniversitedeki sosyal alanları öğrencilere kapatarak bizi birbirimizden koparmaya çalışıyorlar ama biz binlerce üniversiteli üniversitemizdeyiz ve buna izin vermeyeceğiz.

'OKULUMUZU TERK ETMEYECEĞİZ'

Öğrenciler bir bütün halinde tasarıya karşı ayaklandı. Bazı akademisyenler de öğrencilerin yanında olduğunu ve okulun parçalanmaması gerektiğini söyleyerek tepki gösterdi. Beyazıt tarihiyle, öğrencileriyle, akademisyenleriyle bir bütündür. Biz üniversiteliler okulumuzdayız ve okulumuzu terk etmeyeceğiz.

'HERKESİN HAYATI AKSAYACAK'

Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Ezgi Gülşen:

Öğrencilerin çok temel kaygıları var. En başta fakültenin taşınması öğrenciler, akademisyen ve hastalar yönünden yapılacak işlerin aksaması demek. Bu karar alınırken ne öğretim üyelerinin ne de öğrencilerinin haberi vardı. Üniversite yönetimi bu konuya ilişkin sağlıklı bir açıklama yapmadı. İnsanlar buraya gelirken belirli bir tercihle geliyor, hayatlarında aldıkları önemli kararlardan biri ve öğrenciler en fazla bu yüzden tepki gösteriyor. Şehir merkezindeki fakültemiz aynı zamanda öğrencilerin sosyalleştiği de bir mekan. Bugün DTF ve İTF'nin ortak kullandığı örneğin onkoloji gibi bölümler var. Akademisyenlerin, öğrencilerin evleri var, esnaf var bu fakültelerin etrafında. Yani aslında yerleşik, oturmuş bir hayat var. Dolaysıyla sadece bizim değil, bir bütün olarak bakıldığında herkesin hayatı aksayacak.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Meryem Özdemir:

Birkaç yıldır fakültemizin taşınmasıyla ilgili çeşitli iddialar var. Bu son yasa tasarısının da hem Cerrahpaşa hem de Çapa'nın taşınmasıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Öğrencilerin en büyük kaygısı da bu taşınma meselesi. Hastalar da istemiyor ve bu yüzden onlar da dilekçeleri imzalayıp tasarıyı istemediklerini belirttiler.

'ÖĞRENCİLER ULUSLARARASI EĞİTİMDEN MAHRUM KALACAK'

Uluslararası akreditasyon yani diplomanın yurt dışında geçerli sayılması konusu da önemli. İstanbul Üniversitesi de buna hak kazanmış üniversitelerden biri ve 2019 yılına kadar geçerli. Bu akreditasyonu kullanacak ve yurtdışında eğitim görecek arkadaşlarımız bu yıl Cerrahpaşa'nın ayrılması durumunda İstanbul Üniversitesi'nin akreditasyon anlaşmasını kullanamayacaklar. Uluslararası arenada birçok haktan yararlanamayacağız ve etkimiz çok azalacak. (ARTI GERÇEK)

istanbul üniversitesi TBMM Raşit Tükel Cerrahpaşa