İstanbul'da Alevi Akademisi kuruldu

Garip Dede Cemevi bünyesinde Garip Dede Alevi Akademisi kuruldu ve eğitimlere başladı. Akademi Başkanı Celal Fırat ile çalışmalarının ayrıntılarını konuştuk.

İstanbul'da Alevi Akademisi kuruldu

Esra ÇİFTÇİ

+GERÇEK - İstanbul Küçükçekmece Garip Dede Cemevi bünyesinde Garip Dede Alevi Akademisi kuruldu. Sosyal Bilimler Perspektifinden Aleviler ve Alevilik başlıklı, 120 saate denk gelen 40 dersten oluşan bir eğitim programının ilk ders ve açılışı 8 Ocak’ta yapıldı. Akademi, Alevilikte geleneksel, kültürel, kimliksel olarak ilgili herkese sosyal bilimler perspektifinden nasıl ve niçin bakıldığı ve Türkiye’de akademinin Aleviliğe dair dönüşümüne katkıda bulunmak hedefleri ve amaçları arasında.

Garip Dede Dergâhı Vakfı ve Alevi Akademisi Başkanı Celal Fırat ile Alevi Akademisi çalışmalarının ayrıntılarını konuştuk.

ALEVİLER YENİDEN 'CAN' OLMANIN 'CAN' OLARAK BAKMANIN KUTSALLIĞINI ANLATACAKLAR

Alevi akademisi kurarak neyi amaçladınız?

Tüm toplumlarda gelişen kültürel ve sosyal yaşam, dil ve inançlar üzerinden geleceğe aktarılabilir. Bilgi değişimi-bilgi yasağı, demografik göç ve özellikle maksatlı asimilasyona karşı mücadele eden Aleviler, inanç kavramları içerisinde barındırdıkları öz nitelikleri, gelecek kuşaklara sözlü kültürle aktarmayı başarmışlardır. Bu "sır"la ayakta duran ve sosyal, kültürel ve tarihsel değişim ilişkisinde sürekli "ötekiler" diye altı çizilen ve bu tanımın bedelini ödeyen bir toplumdur Aleviler. Asimilasyon tavrıyla toplumumuza yerleştirilmek istenen değerlere, yozlaşmaya, yok saymaya ve ötekileşmeye karşı çığlık olmaya devam edecek olan GADEV Alevi Akademisi fikri, halkımızın Garip Dede Dergahına olan bağlılığının eseridir. Hayal içinde yer alamayan toplumların giderek kaosa sürüklenmesi, bireyin giderek kişiliğini yitirmesi, yani nesneleşmesi ve toplumdan uzaklaşarak hiçlik duygusuna kapılması, inancımıza göre bir hastalıktır. Bu hastalıkla doğaya ve her türlü canlıya karşı saygısını yitiren bireylere, Aleviler yeniden "CAN" olmanın "CAN" olarak bakmanın kutsallığını anlatacaklar. Ve en önemlisi; tanım ve tarif arasında bırakılmak istenen Alevi toplumunun ve gericilikle uslandırılmak istenen tüm aydın toplumların çığlığı olacak olan GADEV Alevi Akademisi, "farklılıklara karşı farkındalığın" değerini ve özgür yaşamanın kutsallığını anlatacaktır.

Akademi hazırlık sürecinde, başta akademisyenler olmak üzere temas ettiğimiz birçok kimse desteklerini hiçbir zaman esirgemediler. Bu sürecin başarıyla yürütülmesi için büyük bir ilgiyi ve desteği her zaman yanımızda gördük. Çok sayıda akademisyenin Alevi toplumuna olan bu içten desteği, Alevilik/Aleviliğin sosyal bilimlerin perspektifinden anlaşılmasına katkısı açısından tarihi önemdedir. Başarılı ve iyi bir örnek oluşturmak için çok dikkatli ve özenli davranmamıza rağmen yine de bazı eksiklerin olabileceğinin farkındayız. Bu bir başlangıç ama bizler elde edeceğimiz yeni deneyimlerle, görüş ve önerilerle, GADEV Akademisini daha iyi yerlere taşıyacağımıza inanıyoruz.

'ALANLARINDA UZMAN AKADEMİSYENLER DERSLER VERECEK'

Nasıl bir çalışma ya da eğitim verilecek?

GADEV Alevi Akademisinin üç temel işlevi olacaktır:

Birincisi, Aleviliğin tarihsel, kültürel, inançsal ve düşünsel dünyasına ilişkin bilgi, belge, belgesel film ve alan çalışmaları yaparak, süreli-süresiz kitap, dergi, bülten ile dijital yayınlar yapmak. Sempozyum, konferans, panel vb. etkinlikleri belirli ihtiyaçlar çerçevesinde gerçekleştirmek. Ayrıca araştırmalara kaynaklık edecek bilgi, belge arşivi ve kütüphane oluşturmak;

İkincisi, Alevilik/Alevilere ilişkin alan çalışmaları yapmak, üniversitelerde Aleviliğe ilişkin tez hazırlayanları ve akademik çalışma yürütmek isteyenleri belirli koşullar çerçevesinde desteklemek, yurtiçi ve yurtdışından farklı kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütmek;

Üçüncüsü; her yıl belirli tarih aralıklarında belli sayıda öğrenci kaydı alıp, bir ders müfredatı uygulamak ve gerekli koşulları yerine getirenlere sertifika vermektir.

Bu eğitim "Sosyal Bilim Perspektifinden Türkiye’de Alevilik" ve " Alevilikte Yol-Erkan, İnanç ve Ocaklar" başlıklı iki program halinde yürütülecektir.

Akademi programlarının müfredatı, Tarih, Sosyoloji, Antropoloji, Psikoloji, Felsefe, Coğrafya, Edebiyat, Hukuk, Toplumsal Cinsiyet, Ekoloji, Medya, Siyaset ve İktisat ve Teoloji gibi disiplinler çerçevesinde Aleviliği ve Aleviliğin temel kaynaklarını, temel kavramlarını, ocaklar ve sürekleri, yol-erkan-inanç ile ilgili ritüeller, simgeler ve semboller gibi dersleri kapsayacaktır.

Derslerimizin, özellikle sosyal bilimlerde ve alanında uzman akademisyenlerden oluşmasına özen gösterilmiştir.
Eğitimin yapılacağı günler, tüm katılımcılar açısından iş-çalışma koşulları gözetilerek Cumartesi ve Pazar günleri olarak belirlenmiştir. Derslere katılım hem yüz yüze hem de online olarak yapılacaktır. Katılımcıların katıldıkları eğitim programlarında sertifika alabilmeleri için istikrarlı katılım zorunluluğu gerekmektedir.

Sürekli yeni gelişmelerle birlikte değişen ve dönüşen dünyamızda, Aleviliği ve toplumu sosyal bilimlerin perspektifinden anlamlandırmak, kendisini geliştirerek belirli bir bilgi birikimine ulaşmak, kendisini sadece öğrenmeyle sınırlamayıp, kazanılan birikimin topluma taşınıp paylaşılması için bireylerin önünü açmak, Akademinin önemli hedeflerinden olacaktır.

Eğitimleri kim verecek?

GADEV Alevi Akademisinin bir bölümünü oluşturan "Sosyal Bilim Perspektifinden Alevilik/Aleviler" eğitim programı hali hazırda devam etmekte. Bu programda Tarih, Sosyoloji, Coğrafya-mekân, Siyaset Bilimi, Hukuk, Teoloji, Felsefe, Psikoloji, Antropoloji, İktisat, İletişim-Medya, Toplumsal Cinsiyet, Halk Bilim gibi çeşitli disiplinler içinden Alevilik ve Aleviliği tartışan dersler yapılmakta. Dersler Türkiye’de ve Dünya’da hala eğitim vermeye devam eden akademisyenlerin katılımıyla yapılıyor.

Hedef kitleniz kimlerden oluşacak?

Her iki programda da hedef katılımcılar Alevilikle akademik, geleneksel, kültürel veya politik ilgi duyan herkes olabilecektir. Sadece öğrenci kabullerinde, eğitimlerde istenen sonuçların alınabilmesi için belli bir eğitim düzeyinin olmasına özen gösterilmektedir.

'İLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR'

Sizce Alevilik konusunda toplum yeterli bilgiye sahip mi?

Aslında Alevi inancı bugüne kadar pirlerimiz, analarımız ve bu toplumun aşıkları, uluları, evliyalarının taşıdığı mirasla ayakta. Bu bilinç özelikle inancımızın bugün hala yaşatılmasında etkili. Aleviliği yaşayan bireyler aslında bu inancın işleyişine dair birçok bilgiye sahip. Tabi ki asimilasyon tehdidi altında olan Alevilik özelikle gençlerimizin inançtan uzaklaşmasıyla ve bilgisizliği ile karşı karşıya. Alevi inancı "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" diyen pirlerin yoludur. Biz toplum olarak her zaman daha fazla öğrenmeye açık bir toplumuz. Aslında kurulan akademide en temel de bu bilinçle yola çıkmıştır.

Alevilik yüzyıllardır ötekileştirilen bir mezhep veya inanç, tabuları nasıl yıkmayı hedefliyorsunuz?

Biz kendisi öğrenmeye istekli bir toplumuz ve bizimle ilgili geneli sistem tarafından üretilmiş tabuları yıkmakla ilgilenmek yerine toplumumuzu daha iyi yarınlara taşımak istiyoruz.

cemevi Aleviler Celal Fırat