İstanbul’da ‘Narin Güran’ eylemi: 'Katilleri tanıyoruz, hesap soracağız'
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde sekiz yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşılmasıyla başlayan protesto gösterileri bugün de devam etti.
Sokağa çıkan İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, “İstismar edilen, kaybedilen, katledilen çocukların hesabını soracağız” sloganıyla Beşiktaş Sahili Meydanı’nda bir araya geldi.
‘Narin’e ne oldu’ pankartı açan kitle, ‘Çürümüş düzen değişecek, Narin’ler yaşayacak’, ‘Narin’in hesabı sorulacak’, ‘Çocuk istismarına dur de’ afişleri taşıdı.
‘CEZASIZLIK ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLARI ARTIRIYOR’
Sık sık “Narin’in hesabı sorulacak” sloganı atan kalabalık adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Eren Ertin, “Bu coğrafyada günde yaklaşık 40 çocuk kayboluyor” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) kaybolduktan sonra bulunan çocuk sayısını açıklamasına karşın kaybolan toplam çocuk verisini 2016 yılından bu yana açıklamadığını belirten Ertin, “Tarikatlarla çocuk koruma protokolü imzalayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 6 Şubat depremleri sonrasında kaybolduktan sonra bulunan çocuk sayısını gün gün açıklarken toplam kaç çocuk hakkında kayıp bildirimi olduğunu hâlâ açıklamıyor. Bakanlık kamuoyuna kayıp hiçbir çocuğun olmadığını söylüyor. Ancak Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’nin verilerine göre en az 38 çocuğun akıbeti halen bilinmiyor. İçişleri Bakanlığı 2019 verilerine göre Türkiye'de yılda ortalama 10 bin çocuk kayboluyor. Ve son yıllarda kayıp çocukların sayısından üç kat artış gözleniyor. Cezasızlık politikası çocuklara karşı işlenen suçları artırmaya devam ediyor” ifadelerine yer verdi.
‘ACİL TALEP EDİLEN ALTI MADDE: KAYBOLAN ÇOCUKLARIN AKIBETİNİ AÇIKLAYIN’
"Narin’in katili Hizbullah ve işbirlikçisi AKP’den hesap soracaklarını" belirten Ertin, acilen talep ettikleri altı maddeyi şu şekilde sıraladı:
➢ Narin’in tüm faillerinin yanı sıra, failleri koruyan milletvekilleri, bakanlar, mülki amirler hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesini, yargılama sürecinin adil ve şeffaf ilerletilmesini,
➢ 2016’dan bu yana her yıl kaç çocuğun kaybolduğunun ve bu çocukların akıbetlerinin düzenli olarak açıklanmasını,
➢ Çocuklara karşı işlenen her türlü suçta; tarikat, cemaat, bürokrat, her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son verilmesini,
➢ Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda çocuk istismarının önünü açan maddelerin çocuğun yüksek yararı gözetilerek acilen yeniden düzenlenmesini,
➢ Tarikat ve cemaatlerle yapılan çocuk koruma protokollerinin derhal iptal edilmesini,
➢ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin CEDAW, Lanzorote ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini, Narin’i öldüren karanlığı yırtmak için ve her bir çocuk güvende olana dek mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz!