İstanbul’da öğrenci olmak: Sabah akşam para arıyoruz

İstanbul’da öğrenci olarak yaşamanın maliyeti 15 bin TL’ye yaklaştı. 1250 TL KYK kredisi-bursu alan öğrenciler ya çalışmak ya da harcamalarını kısmak zorunda. İstanbul’daki öğrenciler durumlarını “Sabah, öğlen, akşam para arıyoruz” diyerek özetliyor.

İstanbul’da öğrenci olmak: Sabah akşam para arıyoruz

Osman ÇAKLI

İSTANBUL – Türkiye’de üniversite öğrencilerinin en çok tercih ettiği kentlerin başında İstanbul geliyor. Yüksek enflasyon nedeniyle öğrencilerin yaşam maliyetleri artarken, alım güçleri düşüyor. 750 binden fazla öğrencinin yaşadığı İstanbul’da toplam yurt kapasitesi ise İstanbul Planlama Ajansı’na (İPA) göre 136 bin. Barınmanın her daim gündemde olduğu İstanbul’da öğrenciler hangi şartlarda ve nasıl yaşıyor? Öğrenciler bu soruya kısaca “Buna yaşamak denirse, yaşıyoruz” diyor. Bir öğrenci İstanbul’da günde ya da ayda ne kadar harcama yapıyor? İPA’ya göre yurtta kalan bir öğrencinin barınma gideri aylık 10 bin 360 TL. Öğrenci evinde yaşayan bir öğrencinin aylık yaşam maliyeti ise yine İPA’ya göre 12 bin 535 TL. Peki, öğrenciler ne diyor?

'500 LİRA NE YAPARSINIZ?’

Nevşehir’den İstanbul’a gelen Bengisu Keskiner Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünde hazırlık öğrencisi. Demir Karabacak da Boğaziçi Üniversitesi’ni yarıda bırakıp, Yıldız Teknik Üniversitesi’ne geçti. Karabacak Fotoğraf ve Video bölümünün öğrencisi. Keskiner ve Karabacak’ın anlattıkları yalnızca kendileriyle ilgili değil. Hikayelerinin on binlerce öğrenciyle ortak olduğunu belirtiyorlar.

Bengisu Keskiner, Beşiktaş’ta Kredi Yurtlar Kurumu’na ait bir yurtta altı kişilik odada kaldığını
anlatarak başlıyor. Aylık 1250 TL KYK kredisi aldığını anlatan Keskiner, “212 TL zaten abonmana ödüyorum. 470 lira yurda veriyorum. Geriye 500 liradan biraz fazla bir miktar kalıyor. 500 lira ile ne yaparsınız?” diyor ve cevabını kendisi veriyor:

“Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yemeği ucuz. Öğle yemeğini orada, akşam da yurtta yiyorum ama sorunlu değilse. Onun dışında dışarda yemek zorundayım zaten. Dışardan bir şey yemek istediğimde minimum 100 lira harcamam lazım. En ucuz yerler olan esnaf lokantalarını arıyoruz.”

Demir Karabacak ve Bengisu Keskiner

YURT KAPASİTELERİ ŞİŞTİ KİRALIK EV HAYAL OLDU

İPA verilerine göre İstanbul’da 2006 yılında KYK başına düşen sayısı 14 bin 260 idi. Bu sayı 2023’e gelindiğinde 38 bin 781’e yükseldi. Yani mevcut öğrenci yurtları tam kapasite çalışıyor olsa da on binlerce öğrenci İstanbul’da öğrenci olmak için ev kiralamak zorunda. Araştırmalara göre Ağustos 2023 itibariyle İstanbul’da ortalama kiralık ev fiyatları 17 bin lirayı aştı. Ancak kimi öğrenciler ‘eski’ kiracı oldukları için daha az kira ödeyebiliyor olsa da yurttan öğrenci evine geçmek isteyenleri ‘ağır’ bir kira maliyeti bekliyor. Bengisu Keskiner de onlardan biri. Keskiner, kaldığı yurdun kapasitesinin 2 bin olduğunu ancak 3 bin öğrencinin yurtta yaşadığını anlatırken, kendisinin de gelecek yıllarda eve çıkmayı düşünemediğini ifade etti.

‘YURTLAR HİJYENİK DEĞİL’

Keskiner, okuluna gitmek için her gün Beşiktaş’tan Davutpaşa’ya gitmek zorunda. Bu da en az üç vesayet demek. Ulaşımından barınmasına kadar öğrenciler her harcamayı düşünmek zorunda. Keskiner, yurtta yemeklerin durumundan bahsederken hijyenik olmadığına vurgu yapıyor. Bunun da dışarıdan yemek yemeye ittiğini belirtiyor. Ancak yine de böyle bir alternatifi planlamak herkes için kolay değil:

“Beş bin lira ile geçinmeye çalışan arkadaşlar var. Ben biraz daha şanslıyım. Dışardan yemek söylemek durumunda olan öğrenciler var. En ucuz yemeği 100 liradan düşünürsek, aylık gideri siz düşünün. Sadece karın doyurmayla yaşanmıyor. İstanbul’a geliyorsunuz, Türkiye’nin kalbi burada atıyor. Gezip görmek istiyoruz ama maalesef bir yer göremedim. Herhangi bir konsere ya da sinemaya gitmedim. İstanbul’a gelmeden önce bol bol tiyatroya giderim diye düşünüyordum.”

‘SİNEKLİ YEMEKLİ YİYORUZ’

Demir Karabacak ise öğrencilerin bir şey yiyip içmesinin lüks olduğunu belirtiyor. Karabacak,
Türkiye’deki herkes gibi öğrencilerin de giderek borçlandığını ve köşeye sıkıştığını ekliyor sözlerine:

“KYK yurdundaki bir öğrenci kaç kere dışarı çıkabilir ki? KYK yurdunda asansör, yemek, ısınma, elektrik vs. sorunları var. Yemek konusunda seçici değilim ama kurt çıkan yemeği de yiyemeyiz. Artık öyle bir noktaya geldik ki yemekte sinek vs. oldu mu atıp devam ediyoruz. Uzun süre yurtta kaldım, sonra eve çıktım. Yurttayken biz de asansörde mahsur kalırdık ama 5-10 dakika sonra kurtarırlar diye umursamıyorduk. Zeren Ertaş’ın ölümünden sonra biraz değişti.”

‘MECBURİ OLARAK İŞÇİ OLDUM’

Karabacak, öğrenci olmanın her yıl daha zorlaştığını birkaç yıl öncesinin kıyasıyla anlatıyor: “2017’de KYK kredisi 400 lira civarındaydı. 250 lira yurt odasına ödüyorduk. Bina fiziki olarak iyiydi, altı kişi kalıyorduk. Üç ranza boydan boya yapışıktı hatta. Sosyalleşme olanakları daha fazlaydı. Birden fazla burs alıyordum. İki bin lira kadar burs alıyordum. Ailemden de bin lira alıyordum. Burslarım kesildi. Mecburu olarak işçi oldum.”

‘İŞÇİ OLANLAR BİR SÜRE SONRA OKULU BIRAKIYOR’

Öğrenci olmanın maliyeti arttıkça pek çok ilk olarak çalışmayı düşünüyor. Ancak zaman içerisinde okulla bağ kopuyor. Durum öylesi bir hal almış ki KYK yurtlarının gruplarında iş ilanları paylaşılmaya başlamış. Karabacak, “Sermaye bunun farkına vardı. Ucuza işçi çalıştırmak için öğrencileri daha yoğun kullanmaya başladılar. Öğrenciler barınamıyor, bütçeleri yetmiyor ve işe girmek durumunda kalıyorlar. Hatta bir süre sonra okulu bırakanlar oluyor. Ben de yarı zamanlı çalışırken tam zamanlı çalışmaya geçmek durumunda kaldım.”

'MECBUREN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ'

Demir Karabacak Üsküdar’da kaldığı eve 10 bin 500 lira kira ödüyor. Aynı evde iki kişi kaldıkları için bütün masraflar da ikiye bölünüyor. Ancak yine de “kemer sıkmak” zorunda kaldıklarını şöyle özetliyor:

“Eski bir binada yaşıyoruz, faturalar hariç ödediğimiz kira 10 bin 500 TL. Doğal gazı açmıyoruz. Giriş kattayız, aşağıdan soğuk geliyor ama yorgan battaniye falan yaşıyoruz. Finansal zorluklar olunca da depremle ilgili kaygılar arka planda kalıyor. İşçi olmam aslında okulla ilişkimi de olumsuz etkiliyor. Birinden birini tercih etmem gerekiyor. 10 saatten aşağı çalıştığımız yer sayısı çok az. Böyle olunca okula gitmiyoruz. Sabah kalkıyoruz para arıyoruz, öğlen para arıyoruz, akşam para arıyoruz. Çevremizden borç alıp, günü kurtarıyoruz. Kiralar malum, 9 bin liraya bir ev bulduk, üç kişi yaşıyoruz diyelim. Neyle ödeyeceğiz bunu, KYK kredisiyle mi? Mecburen çalışmak zorundayız. Ailem Trabzon’da ama hiç gitmiyorum. Memlekete gidince ailem kalmamı istiyor. Hatta İstanbul’da öğrenci olmamı istemiyorlar.”

‘EN AZ 13 BİN 750 TL BÜTÇE GEREKLİ’

Hem Karabacak hem de Keskiner, sorunun sadece barınmakla ilgili olmadığını okulda ders
materyalleri için de harcama yapmak zorunda olduklarını ifade ediyor. Kitapların pahalılığından yakınan öğrenciler, bazı kitap ve materyalleri alamadıklarını bu nedenle dersleri veremediklerini kaydediyor.

Öğrenciler aylık bütün giderlerini hesapladığında en alt düzeyde olması gereken bütçenin ne olması gerektiğini şöyle aktarıyor:

“Kira, market alışverişi, elektrik, su, doğalgaz gibi harcamalarla birlikte, dışarda nadiren bir kahve içtiğimi düşünelim, dışarıda yemeği katmıyorum. Bu hesaplamaları en minimum düzeyden yapıyorum. Ulaşım, okul masrafları derken aylık 13 bin 750 TL gibi bir bütçem olması gerekiyor. O da en az.”