İstanbullu seçmen AKP-MHP ittifakına nasıl bakıyor?

GÜNCEL- Erken seçimlere ve partiler arası kurulan ittifaklara ilişkin konuşan İstanbullular, ülkenin git gide kötü bir noktaya geldiğini belirterek, 'Bu koşullarda AKP-MHP ittifakını nasıl savunabilirim?' diye sordu. 24 Haziran erken seçimde MHP-AKP'nin oluşturduğu ittifak ardından CHP-İYİ Parti -SP-DP ise, ayrı bir ittifak oluşturdu. Partilerin oluşturduğu ittifakları ve seçimleri İstanbullu seçmenlere soruldu.

AKP Hükümeti'ni demokraside, eğitimde, sağlıkta ve dış politika alanında başarısız bulduğunu belirten emekli Ali Yazıcı, "Anayasal hak olan sağlık ve eğitimi özelleştirdiler. Sağlık diyoruz her şeyi paraya dönüştürdüler. Ülkede satılmadık hiçbir yer kalmadı. Çocuklarımızın geleceği ipotek edildi. Biz onları vekil olarak tayin ettik. Orada 20 bin, 30 bin maaş alsınlar diye değil. Halkı geçindirebilmeleri için oy verdik. Ama hep kendilerine çalışıyorlar. Hiçbir konuda iyi değiller. AKP-MHP kesinlikle kaybedecektir" diye konuştu.

‘KENDİME BENZİN DÖKÜP YAKMAYI DÜŞÜNDÜM’
Önceki seçimlerde AKP için çalıştığını dile getiren Niyazi Arslan da, AKP'ye oy verdiği için pişman olanlardan. Bu seçimde kesinlikle AKP'ye oy vermeyeceğini söyleyen Arslan, "Bu seçimde oyumu asla vermeyeceğim. Aklımı ekmek peynirle yemedim çünkü. AKP ile MHP birbirlerine ağza alınmayacak laflar ediyorlardı, şimdi ittifak yapıyorlar. AKP iktidara geldiğinde benim evim, arabam, iş yerim vardı. Evim yandı, kimse yardım etmedi. Şu an hiçbir şeyim kalmadı, sosyal güvencem yok. Hastanelere gidip tedavi olamıyoruz. Hastaneler, köprüler ücretli. Her şeye zam geldi. Halkın sırtından para kazanmaya çalışıyorlar. Çoğu zaman kendime benzin döküp yakmayı düşünüyorum" diye ifade etti.

'ADALET KAZANACAK’
AKP-MHP ittifakının diğer ittifakı 'hainlik' olarak nitelendirdiğini hatırlatan emekli Erdoğan Tütüncü, ancak bu iki partinin de ittifak yaptığını söyledi. Yakın zamana kadar Erdoğan ve Bahçeli'nin birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler ettiğini dile getiren Tütüncü, "Şimdi ise ittifak halindeler. Milliyetçiliği ayaklar altına aldılar. Milliyetçilik vatan severliktir. Devletin her şeyini sattılar. En son şeker fabrikalarını sattılar. Bunların yaptığı şey milliyetçilikse bana milliyetçiliği yanlış öğretmişler" diye belirtti.

Bankacı Gönül Kutluca da, "Gönlümüz cumhuriyetten, parlamentodan yana. Seçimde adaletin kazanmasını bekliyorum. AKP-MHP ittifakını kesinlikle kabul etmiyorum. Diktatörlüğü kabul etmiyorum. Adaletli bir seçim olursa biz kazanacağız" ifadelerini kullandı.

‘AKP HER ALANDA YETERSİZ KALDI’
AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını anladığı için MHP’yle ittifak yapmak zorunda kaldığını dile getiren emekli Ali Erçin, AKP Hükümeti'nin sağlık, eğitim ve ekonomide başarılı olamadığını sadece inşaata dayalı bir büyüme sağlamaya çalıştığını belirterek, "Sadece inşaata dayalı büyüme olmaz. Büyümenin sanayiyle birlikte olması gerekiyor. Sanayiyi ihmal edip sadece inşaata yönelik bir imar yaptılar ve bu da geçici bir çözüm oldu. Tarım da sanayi kadar önemli fakat tarımda da ithal eden bir ülke haline getirdiler" dedi.

'BU SEÇİMLERDE İŞLERİ ÇOK ZOR'
AKP’nin Türkiye için bir felaket olduğuna vurgu yapan emekli Abdullah Zor da şunları dile getirdi: "16 yıldır bu hükümetin ülkeyi getirdiği noktayı artık herkes biliyor. Ekonomik anlamda iflas etmiş bir Türkiye var şu anda. Şu an ülkenin geldiği nokta çok kötü. Daha da kötüye götürüyorlar. Önceden 700 dolar gelirim vardı. Şimdi ise 400 dolar alıyorum. Bu durumda ben AKP-MHP ittifakını nasıl savunabilirim. İşleri çok zor artık. Bu seçimlerde kesinlikle kazanabileceklerini düşünmüyorum."

‘ÜLKENİN DURUMUNU HİÇ İYİ GÖRMÜYORUM’
İş İnsanı Ali Yalçın da, Muhalefetin eskisine nazaran daha kuvvetli olduğuna dikkat çekerek, "Ekonomiden anlamayan kişiler başımızda. Sadece tuğla ekonomisinden anlıyorlar. Her yer inşaat doldu. İthalattan kimse bahsetmiyor. Çocuklarım için ülkenin durumunu hiç iyi bulmuyorum" diye konuştu.

'UMUDUM VAR'
Fotoğrafçı Yasin Akgül ise "Merak ettiğim sadece şu; CHP-İYİ Parti ittifakında neden HDP veya ÖDP yok? Bu seçimlerde umudum var. Daha özgür konuşabildiğimiz ve yaşayabildiğimiz bir ülkede yaşayacağımıza inanıyorum" dedi. (Mezopotamya Ajansı)