İzmir'in Kızılay Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm planları iptal edildi: 'Evlerimizden vazgeçmeyeceğiz'

İzmir'in Kızılay Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm planları iptal edildi: 'Evlerimizden vazgeçmeyeceğiz'
Bornova Kızılay Mahallesi için belediye tarafından hazırlanan kentsel dönüşüm planı mahkeme tarafından iptal edildi. Kızılay Mahallesi için kurulan derneğin Başkan Yardımcısı, "Evlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Komşuluk kültürümüzü devam ettireceğiz” dedi.

İZMİR - Kızılay Mahallesi'nde kentsel dönüşüm için Bornova Belediyesi tarafından hazırlanan 1/ bin ölçekli imar planı İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Bilirkişi raporu doğrultsunda karar veren mahkeme planın şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğunu ve kamu yararı bulunmadığını vurguladı.

108 DAVA AÇILDI

Kızılay Mahallesi Koruma, Yaşatma, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Besra Girgör, plana karşı hak sahiplerinin 108 ayrı dava açtığını, 42 davanın hak sahipleri lehine, altı davanın ise aleyhine sonuçlandığını söyledi. Girgör kazandıkları davaların belediye tarafından, kaybettikleri davaların ise kendilerinin istinafa götürdüğünü belirti.

'DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ AİLELER YAŞIYOR'

Kentsel dönüşüm planlanan alanda yedi bin hanede yaklaşık 17 bin kişinin yaşadığını ve evlerin büyük çoğunluğunun tapulu olduğunu vurgulayan Girgör, "Mahallemizdeki yapılaşma koşulları zemin+1 ancak aileler zamanla üzerine bir ya da iki kat çıkmış. Bu evler için imar affına başvurulmuş. Ancak belediye evleri sadece zemin+1 olarak görüyor. Diğer katları dikkate almıyor, imar affını tanımıyor. Genelde düşük ve orta gelirli, geniş aileler oturuyor. Her milletten insan var. Doğulu, göçmen, Yörükler... Son yıllar da Erzene Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılan Romanlar mahallemize taşındı. Mahallemiz Bornova Hükümet Konağı’nın bir durak üstü ve çok merkezi bir nokta" dedi.

‘PLANLARIN ZARARIMIZA OLDUĞUNU ÖĞRENDİK’

Planı askıya çıkınca öğrendiklerini, şehir plancılarına, avukatlara danıştıklarını anlatan Girgör, "Planın yararımıza değil zararımıza olduğunu öğrendik. İlk başta bize belediyeden çok güzel bir tablo çizmişlerdi ancak sonrasında ayrıntılarını öğrenince eski terklerin sistemde gözükmediğini, yüzde 45 DOP-KOP (Düzenleme Ortaklık Payı-Kamu Ortaklık Payı) kesintisi yapılacağını söylediler. Gerçekleri öğrenince biz de çevremize anlatmaya başladık" diye konuştu.

'ÜÇ KATLI EVE 1+1 VERDİLER'

Belediyeden planlara dair revizyon talep ettiklerini dile getiren Girgör, "Üç katlı evlerimize sadece 1+1 ev verileceğini öğrenince belediye önünde eylemlere başladık, sesimizi duyurmak için. Beş kişilik bir heyetle Belediye Başkanı Mustafa İduğ, belediye meclis üyeleri ve imardan sorumlu yöneticilerle görüştük, plana dair eleştirilerimizi sorduk ancak istediğimiz cevapları alamadık. Hazine ve belediye arazilerinin ne olacağını, vatandaşın yararına neden kullanılmadığını, bu arazilerin müteahhite mi bırakıldığını sorduk.

Vatandaşlarla yoğun katılımlı bir toplantı yapılmasını ve bu burada planların anlatılmasını ardından da referandum yapılmasını istedik. Bize ‘itirazların çok az olduğunu’ söylediler. Biz de ‘ücretli alındığını’ anlattık. İtiraz dilekçesi için 236 TL istediler. Bizim evlerimizin olduğu arazi planda düz bir arazi olarak gözüküyor ve toplu bir şekilde dönüşüm yapılmak isteniyor. Yüzde 45’ini de kesintilere gidince hak kaybı çok oluyor. Örneğin; bizim 127 metrekare arsamız var, bize 52.5 metre ev teklif edildi" dedi.

'HAK KAYBIMIZ ÇOK, SÖZ HAKKIMIZ YOK'

İmar planlarıyla kiracı konumuna düştüklerine dikkat çeken Girgör, "Eskiden kamuya bıraktığımız terkler dikkate alınmamış. Bizden ikinci kez DOP payı isteniyor, eski terkler düşülebilirdi. Hatta evsiz kalan yerler var. 45 metrekare üzerinde evi olana para verilecek sadece. Yeni planda 1,5 emsal ve altı kat izni var. Bize çok küçük metrekareler kalıyor. Herkes buradan muzdarip. Buradaki dönüşümü belediye ihale ile büyük şirketlere verilecek

Biz ada-parsel dönüşüm istiyoruz. Kendimiz müteahhitle anlaşmak istiyoruz. Bu bize dayatma geliyor. Biz komşularımızla birbirimize bağımlıyız. Biz İzale-i Şuyu davaları ile evimizi kaybedebiliriz. Biz kendi parsellerimiz üzerinde söz sahibi olmak istiyoruz. Belediyenin yaptığı dönüşümde söz hakkımız yok. Bizim evlerimiz gayet düzgün ama dönüşüme de ihtiyaç olan binalar da var" diye konuştu.

'DEPREMDEN SONRA CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELDİ'

Mahallenin depremden sonra cazibe merkezi haline geldiğine dikkat çeken Girgör, şöyle dedi:

'Eğer belediyenin istediği dönüşüme girerse biz aynı apartmanda oturan üç aile kiraya gideceğiz ve kiralar da karşılanmayacak. Normalde dönüşümde müteahhit kirayı karşılar. Sonrasında bize bir daire verecekler. Onda da kayınvalidem oturacak. Ben ve görümcem bundan sonraki hayatımıza kirada devam etmek zorundayız. Bu tip sorun yaşayacak evler çok. Bu kardeş kavgasına da neden olacak. Paylaşsa paylaşamayacak, satsa bir daire alamayacak.

Çok büyük maddi sıkıntılar olacak. Burası depremden sonra çok göze attı. İzmir depremine çok yakındı ve tek bir çatlak oluşmadı. Burası cazibe merkezi oldu. Bizi de kolay lokma olarak gördüler. Bu kadar birleşebileceğimizi öngörmediler. Kolay girebileceklerini düşündüler ama biz evlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Komşuluk kültürümüzü de devam ettirmek istiyoruz." (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar