Jandarmanın görevi sırasında birini vurması 'meşru müdafaa' sayıldı

Annenin, tazminat talebi de İçişleri Bakanlığı tarafından reddedildi.

Jandarmanın görevi sırasında birini vurması 'meşru müdafaa' sayıldı

Ordu’da tutulduğu cezaevinden kaçan bir mahkumun evine düzenlenen operasyon sırasında mahkumun 16 yaşındaki oğlu E.T, jandarma er H.Ö tarafından vurularak öldürüldü. Anayasa Mahkemesi, "jandarma erin korku ve telaşa kapılarak ateş etmesini meşru müdafaa sayarak ceza verilmesine yer olmadığı" yönünde karar verdi. Ölen çocuğun annesinin tazminat talebi ilgili mahkeme tarafından reddedildi.

Anayasa Mahkemesinin karara bağladığı dava dosyasına göre, tutulduğu cezaevinden kaçan bir mahkumun evinde arama yapılmasına yönelik operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında, mahkumun 16 yaşındaki oğlu E.T, jandarma er H.Ö tarafından vurularak öldürüldü. Sabaha doğru jandarma ekipleri, operasyon için arama yapılacak evin çevresinde konuşlandı ancak bahçede mahkumun köpeğinin havlaması sonucu mahkumun oğlu E.T elinde silah ve fenerle dışarı çıktı ve fail jandarma er H.Ö’ye doğru ışık tuttu. Jandarma er H.Ö.’nün E.T.’nin, kendisine ışık tuttuğu ve yerini belli ettiği gerekçesiyle korku ve telaşla silah kullandığı bildirildi. Mahkeme, jandarma er H.Ö.’nün E.T’yi öldürmesini alacakaranlık olması, askere ışık tutulmasıyla yerinin belli edilmesi ve köpeğin havlaması sonucu erin paniğe kapılması nedeniyle meşru savunma saydı.

ANNENİN TAZMİNAT TALEBİ REDDEDİLDİ

Anne Fatma Turan, oğlunun idarenin hizmet kusuru nedeniyle öldüğü iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talebiyle İçişleri Bakanlığı’na başvurdu ancak talebi reddedildi. Turan, talebin reddedilmesi üzerine Ordu İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Turan, başında rütbeli olmadan mevzilendirlen jandarma erinin herhangi bir uyarıda bulunmadan öldürme kastıyla oğluna ateş ettiğini ve zararlarının tazmin edilmesini istedi. İdare Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin "meşru müdafa" kararına dayanarak tazminat talebini oy çokluğuyla reddetti.

Turan, Ordu İdare Mahkemesi'nden sonra Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, "sanığın kastının değerlendirilmesinde sanığın uzman asker olmaması, olayın alacakaranlıkta gerçekleşmesi, maktülün elinde tüfek olup sanığa doğru gelirken sanığın, maktülün nereye ateş edeceğini göremeyecek şekilde olması, sanığın mevzisinin iyi olmaması nedeniyle sanığın kendisine yönelik başlaması muhtemel bir saldırıya maruz kaldığını düşünerek korku, heyecan ve panikle maktülü öldürdüğü, olayın mazur görülebilecek bir sebep olduğu" kanaatine vardı.

Tazminat talebinin oy çokluğuyla reddedildiği Ordu İdare Mahkemesi'nde, karşı oy yazısında "jandarmanın mevzuat gereğince olayda silah kullanabilmesi için emir alması gerektiği, ardından dur ihtarı yaparak havaya ateş etmesi gerektiği ve davranışlar devam ettiği takdirde ayağa doğru ateş etmesi gerektiğini bildirerek bu durumun meşru savunma sınırlarını aştığı" ifade edildi. Karşı oy yazısında "meşru savunma sınırının heyecan, korku ve telaş nedeniyle şahsi durumun ceza sorumluluğunu kaldıran bir sebep olarak kabul edilemeyeceği" belirtildi.

jandarma Ordu meşru müdafa