JMO Başkanı Hüseyin Alan: Denizlerdeki fayların niteliğini bilmiyoruz, çünkü araştırma yok

JMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Marmara dışındaki denizsel alanlarda fayların niteliğine dair bir çalışma olmadığı için tsunami üretip üretmediğinin de bilinmediğini söyledi.

JMO Başkanı Hüseyin Alan: Denizlerdeki fayların niteliğini bilmiyoruz, çünkü araştırma yok

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, İzmir depremine dair değerlendirmelerde bulundu.

Artı Gerçek’e konuşan Alan, "İzmir depremini bekliyorduk" dedi, ancak Marmara Denizi dışındaki Türkiye’deki denizlerde hiçbir araştırma olmadığına dikkat çekti.

Alan’ın açıklamaları şöyle:

"Ülkemizde yaklaşık 5,5 ve üzeri deprem üretecek 500’ün üzerinde fay hattı veya fay segmenti söz konusu. Bunların büyük kısmı karasal alanlarda yer alıyor. Denizsel alanlar bakımından ise sadece Marmara Denizi’ndeki fay hatlarını biliyoruz. Diğer tüm denizsel alanları bilmiyoruz. Çünkü araştırmamız yok.

‘AKDENİZ, EGE VE KARADENİZ’DEKİ FAYLARI BİLMİYORUZ’

"99 depreminden sonra Marmara Denizi’nde yapılan araştırma ile fay hatlarının yerleri tespit edildi ve Türkiye diri fay haritasına eklendi. Ama Akdeniz, Ege, Karadeniz bölgesi özellikle kıyı kesimlere yakın alanlarda hangi faylar olduğu, aktif olup olmadıkları, kaç şiddetinde deprem üretecekleri hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.

"Denizsel alanlardaki faylarda depremler, bugün de görüldüğü gibi kıyı alanlarımızı tehdit eder noktada. İzmir şöyle hassas, büyük kısmından zaten fay hatları geçiyor. Karasal alanlardan denizsel alanlara geçiş yapan fay hattı söz konusu. İzmir’in birkaç yerinde diri fay hatları var, birkaç semti doğrudan fay zonu üzerinde. Seferihisar bunlardan birisi.

"Sadece İzmir değil 18 büyük kentimizde; Bolu, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Eskişehir, Kahramanmaraş, Hakkari, Bingöl ve Erzurum ile 80’i aşkın ilçemiz, 502 köy içinden doğrudan fay zonları geçiyor. Bu yıl içerisinde Elazığ ve Van’da meydana gelen depremlerde çok sayıda konutun yıkılması ve can kayıpları olmasının sebebi, doğrudan fay zonları üzerine yapılan yapılar ve yerleşimler nedeniyledir. Van’daki Özpınar Köyü’nde 7 kişi yaşamını yitirdi, doğrudan fay üzerinde. Elazığ depreminde Sivrice, doğrudan fayın üzerinde. Tarihsel dönemde de buralardaki depremlerde büyük kısmı hasar görmüş, can kayıpları yaşanmış.

‘600-700 BİN KİŞİ DOĞRUDAN FAY ZONLARI ÜZERİNDE YAŞIYOR’

"Hızlıca Fay Yasası çıkarılarak, fay zonları üzerindeki yerleşim yerlerinin boşaltılması ve yapıların kentsel dönüşüm kapsamına alınması gerekiyor. 100 binin üzerinde binada, 600-700 bin insan fay zonları üzerinde yaşıyor. Fay zonlarını yüksek gerilim hattı gibi düşünün. Yüksek gerilim hattı üzerine bina yapıyor musun? Yapmıyorsunuz. Fay zonları üzerine mutlaka yapı yapma yasağı getirmemiz ve hızlı bir şekilde buraları boşaltıp insanları daha güvenli alanlara taşımamız gerekiyor.

‘TÜRKİYE’DE HİÇBİR TSUNAMİ HAZIRLIĞI YOK’

"İzmir depreminin deniz içinde meydana gelmesinde dolayı küçük bir tsunami etkisi yarattığı da görülüyor. Bu önemli bir nokta. Türkiye’de tsunamiye ilişkin hiçbir hazırlık yok. Denizsel alanlardaki fayların niteliğini bilmediğimiz için tsunami üretip üretmediğini de bilmiyoruz.

"2004 yılında Endonezya Adi Adası açıklarında bir deprem meydana geldi. Burada 280 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi. 235 bini tsunami etkisinden boğularak öldü. Türkiye’de ne olur bilmiyoruz, senaryolar maalesef yok. Sadece geçtiğimiz günlerde İstanbul için bir senaryo yayınlandı. Bir buçuk milyon insanın etkileneceği ifade ediliyor.

"Kontrolsüz kıyı alanları kullanımından mutlaka vazgeçmemiz lazım. Tsunami etkilerini baz alarak planlama süreçlerini gözden geçirmemiz lazım. Belediyelerde doğa kaynaklı afetler için daire başkanlıkları kurulması lazım. Bu ülkenin en büyük zamanını, emeğini, parasını afet öncesi hazırlık çalışmalarına ayırması lazım.

‘10 AYDA AFETLERDE 123 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ’

"İzmir depremindeki kayıplar daha ortaya çıkmadı ama 1 Ocak 2020’den günümüze kadar geçen 10 ayda Türkiye’de meydana gelen doğa kaynaklı afetlerde 123 kişi yaşamını yitirmiş, 25 bini aşkın konut ağır hasar görmüş, 10 milyar liranın üzerinde maddi kayıp var. Yazık günah değil mi bu ülkeye! Vatandaşların uğradığı maddi kayıpları saymıyorum.

"İzmir’deki depremle ilgili çok sıcak. Önümüzdeki günlerde ayrıntılı bir çalışma yapıp bir rapor hazırlayacağız."

deprem İzmir