Kadıköy esnafı: 'Böyle olacaksa'nın devamını getiremiyoruz

ARTI GERÇEK- Pandemi önlemleri kapsamında son bir yılın neredeyse 8 ayını kapalı geçiren kafe ve restoran sahipleri, Mart ayının başında açıklanan yeni tedbirlerle birlikte kepenklerini açtı. Sosyal mesafe ve ateş ölçümü ile müşterilerini ağırlayan Kadıköy esnafı, "Açsak ayrı dert, kapatsak ayrı dert. 'Eğer böyle olacaksa' diyoruz ama sonrasındaki cümleyi getiremiyoruz" diyor.

Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı yeni tedbirler doğrultusunda mavi olarak gösterilen bölgelerdeki kafe, restoran, çay ocakları ve kahvehaneler açıldı. Özellikle cumartesi günleri daha yoğun bir insan trafiğinin olduğunu söyleyen esnaflar, bu kararların mantıklı adım olmadığını, ancak dükkanlarında bir nebze de olsa iş yapabilmenin mutluluğunu yaşadıklarını söylüyor. Esnafların en çok şikayet ettiği konu ise 19:00'a kadar açık olabilmeleri.

'İNSANLAR İŞİNDEN ÇIKIYOR BİZ KAPATIYORUZ'

Getirilen sınırlamalar doğrultusunda kafe ve restoranlar akşam 19:00'a kadar kepenkleri açık tutabiliyor, pazar günleri ise tamamen kapalı durumda. Esnafın genel eğilimi ise bu kararın salgına karşı bir önlem değil, insanları belli saat aralığında dışarıya iten bir yöntem olması. Kadıköy'de dördüncü yılını geride bıraktığını söyleyen kafe işletmecisi, "Bir çok insan iş yerinden 5 ve ya 6'da çıkıyor. Evlerine gitmeden önce dahi bize gelmek isteseler İstanbul trafiğini düşündüğünüz zaman bu saat 6:30 oluyor. Yani insanlar işinden çıktığı zaman bizim kapatma saatimiz oluyor" diyor.

'İŞLER KÖTÜ DEMEK OLMAZ AMA KORKUYORUZ'

Kadıköy esnafının en çekindiği konuların başında da yeniden kapatma var. İşlerinin çok da kötü olmadığını, insanların bir yıldır evlerinde kalmaktan bıktıklarını ve bu yüzden dışarıda zaman geçirdiklerini söylüyorlar ancak şunu da ekliyorlar, "Ya tekrar kapatma olursa?" Bu kararın valiliklere bırakılmış olmasının sadece o bölgenin halkını suçlamak için bir tedbir olduğunu belirten esnaflar arasında,"İnsanların sosyalleşebileceği sadece bir gün var o da cumartesi. Dükkanlar kalabalık olmasa bile sokaklar kalabalık oluyor. Yani insanları sadece cumartesi günü dışarıya çıkmaya mahkum ettiler. Daha uzun saat olsa en azından bizde hem çalışanlarımızın tamamına iş verebiliriz hem de insanlar 2-3 saat içerisinde bir anda bir yerlerde toplanmak zorunda kalmaz" düşüncesi hakim.

'DENETİM OLMASIN DEMİYORUZ DA'

Yeni tedbirler kapsamında esnafı en çok zorlayan ise kullanılmaması gereken masaların kaldırılması. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında kullanılmayan masaların üzerine bir işaret bırakmak veya sandalyelerini ters katlamak yeterli oluyordu ancak şimdiki tedbirler doğrultusunda kullanılmayan masanın kaldıralması gerekiyor. Dükkanın içerisindeki masaları nereye kaldıracağını şaşıran esnafın en büyük dertlerinden bir tanesi de bu. Bir çok dükkanın deposunun olmaması onları iki ihtimale itiyor, ya masalarını kaldırıp atacaklar ya da masalarını koyabilecekleri bir depo tutacaklar. Bu konu özelinde de söyleştiğimiz esnaf ise, "Üç kuruş kazanıyoruz onu da yeni bir dükkan kirasına mı verelim? Madem bu kadar elzem bir durum var valilik ya da belediyeler bize bir alan göstersin hepimiz götürüp oraya bırakalım. Denetim sırasında 'bu masayı kaldır diyorlar' ben nereye koyacağım o masayı? Sırtlanıp eve mi götüreyim, çöpe mi atayım ne yapayım? Zaten kısa saat içerisinde eskiye nazaran çok az iş yapıyoruz. Bu açıklanan önlemleri de yerine getiremeyerek ceza yemekten korkuyoruz" diyor.

'BÖYLE OLACAKSA...'

Denetimler sonrasında masalarını bir oraya, bir buraya kaldırmak zorunda kaldığını iletiyor bir çok esnaf. Denetimlerden ziyade kararların saçmalıkları ile uğraştıklarını belirterek, "'Böyle olacaksa' diyoruz ama sonrasında susuyoruz. Çünkü dükkanlarımız kapalıyken daha da zorlandık. Nereye kadar varacak bu iş bilmiyoruz" diyerek devletin aldığı önlemlerin açma da olsa kapatma da olsa zarar ettiklerini, bıçağın kemiğe dayandığını söylüyorlar.