Kadıköy'den seslendiler: Bu faturaları yırtıp atacağız
Zamlara karşı tepkiler sürerken bir protesto da Kadıköy'de yapıldı. Eylemde, 'Şirketlerin kasaları dolsun diye halka ödetilmeye çalışılan bu faturayı yırtıp atacağız' denildi.

Yağmur KAYA
+GERÇEK - Demokratik kitle örgütleri, çok sayıda siyasi parti, kadın ve ekeoloji örgütleri, yüksek faturalar nedeniyle Kadıköy Beşiktaş İskele Meydan'da bir araya geldi. "Zamlar geri alsın" diyerek iktidara çağrıda bulunan yüzlerce kişi yoksulluktan, açlıktan, geleceksizlikten, işsizlikten ve AKP'den bıktıklarını söyleyerek, "Biz bu zamları geri aldıracağız" dedi.
Eylemde, "Ülkemizde zamlar, yağmur gibi damlar", "Ödemiyoruz, ödemiyoruz faturaları yakıyoruz", "Yeter artık", "Zamlara son" dövizi taşıyan kalabalık, sık sık "İş, ekmek, güvence" sloganı attı. Enerjide yapılan zamların geri alınması yönünde iktidara çağrıda bulunan kitle, "Biz bu zamları geri aldıracağız" dedi.
Eylemde, ev işçisi bir kadın, bir çiftçi ve bir esnaf söz alarak içinde bulundukları ekonomik zorluklara değindi.
Ev işçisi kadın, doğalgaz faturası yüksek gelmesin diye kombiyi açmadığını söyledi. Bu nedenle evde ya kalın kışlık kıyafetler giyinerek ya da battaniye ile ısınmaya çalıştığını ifade eden ev işçisi kadın, "Bize söylüyorlar ya evde atlet ile gezin diye. Evde battaniyeyle otururuz. Ucuz gıda satın almak için market market dolaşıyoruz. Ev kadınları ekonomik krizden çok daha fazla etkileniyor. Tencere mi kaynatmak istiyorum ama tencere mi kaynatacak gıdalar bulamıyorum" diyerek geçimini sağlayamakta zorluk yaşadığını vurguladı.
'TARIMI ÖLDÜRDÜNÜZ'
Ardından söz alan çiftçi, AKP'nin tarımı bitirdiğini söyledi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'yi işaret ederek, "Sen tarımı, çiftçiyi öldürdün. Mazotun litresi 15 lira. Buradaki gemilerden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) almıyorsun çiftçiye mazotu 15 liradan veriyorsun. Gençler çiftçilik yapmak istemiyor. Gençler büyükşehirlerde inşaatlarda çalışarak mahvoluyor. Tarım Bakanı tarım ve hayvancılıktan anlamıyor; anlamış olsaydı çiftçi bu duruma düşmezdi" diye konuştu.
40 METREKARELİK ALANA BİN 30 LİRA ELEKTRİK FATURASI
Söz alan bir esnaf, 40 metrekarelik bir sahaf dükkanı işlettiğini, aralık ayında 214 lira, Ocak ayında 654 lira ödediğini; şubat ayında elektrik faturasının bin 30 lira geldiğini vurguladı. Esnaf, "Sahaflar özellikle öğrencilere, gelir düzeyi düşük kişilere maliyeti düşük kitapları ulaştırma adına ve toplumun bilinçlenmesi adına önemli bir yer. Biz, yüksek elektirik faturaları nedeniyle ayakta durmaya çalışıyoruz" dedi.
Ardından söz alan Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Cemil Kocatepe, şirketlerin borcunu ödeyebilmek için faturaların yüksek oranda geldiğini vurguladı. Geçtiğimiz günlerde Ankara'da enerji şirketleriyle bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji sektörünün kredi borcunun 397 milyar lira olduğunu açıklamıştı.
Bakan Dönmez'in sözlerine değinen Elektirik Odası Şube Başkanı Kocatepe, zamların, şirketlerin borçlarını ödemek için yapıldığını söyleyerek, "Bunun için diyoruz ki elektrik sistemi (üretim-dağıtım) kamulaştırılsın. Elektriğin doğal bir tekel olduğunu biliyoruz. Bu doğal tekel özelleştirilmesinin getireceği sonuçları biliyoruz. 2002 yılından sonra tüm kaynaklar hızla özelleştirildi" diye konuştu.
'İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ, ZAMLARI GERİ ALIN'
Konuşmaların ardından basın metni okundu. Açılamada şu ifadeler yer aldı:
"Bu kış günü bizi bu meydanda buluşturan artık ülkemizde yaşamak için direnmek dışında bir yol kalmamış olması. Ya evimize, işyerlerimize gelen fahiş faturaları kabul edip soğukta, karanlıkta yaşamaya alışacağız ya da bir avuç şirketin kasaları dolsun diye halka ödetilmeye çalışılan bu faturayı yırtıp atacağız. Biz insanca yaşamak istiyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkan binlercemiz aynı sözü söylüyoruz. Zamlar geri alınsın!
Ocak ayı itibariyle elektriğe konutlarda 150 kWh’a kadar tüketime %50, 150 kWh üstüne %127, sanayide %129,2 zam yapıldı. Doğalgaz fiyatları konutlarda yüzde 25, sanayi abonelerinde yüzde 50 arttırıldı. Yani bu soğuk günlerde en düşük gelen faturamız en az iki katına çıktı. Gelen tepkiler üzerine Erdoğan %127 zammı 210 KiloWatt tüketimin üstüne yapacaklarını açıkladı. Ne değişti? Hiçbir şey.
Bu göstermelik düzenleme faturaları indirmedi tam tersine şubat ayında yine çok yüksek faturalar evlerimize geldi. Sadece faturalar değil her şey ateş pahası. İstanbul’da ulaşıma %36 zam geldi. Kiralar bir yılda en az %58 arttı. Gıda fiyatları ise alıp başını gitmiş vaziyette. Enflasyon TÜİK rakamlarına göre bile yüzde 50’lere dayanmış vaziyette ama gerçeği çok daha fazla. Isınamıyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz. Halk geçim sıkıntısı altında ezilirken patronlar servetlerine servet katıyor."
'ENERJİ HAKKIMIZI ÇALDILAR'
"Enerjide yaşanan bir soygundur. Bu soygun hikayesi özelleştirme politikalarıyla başladı. Önce Türkiye Elektrik Kurumu kamu iktisadi teşekkülü olmaktan çıkarıldı. Sonra elektrik üretiminde özel sektör boy göstermeye başladı. 2001 yılında EPDK’nın kurulması ile ise elektrik üretimi giderek tekellerin eline bırakıldı. AKP döneminde enerji sektörünün yüzde 85’i özel sektöre geçti!
Bu dönemde önce enerji hakkı; üretim, iletim, dağıtım ve perakende satış diye ayrı ayrı faaliyetler olarak tarif edildi. Ardından bunların hepsi hırsız şirketler kar etsin diye özelleştirildi. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında elektrik üretiminin yüzde 60’ı kamu tarafından gerçekleşirken, bugün bu oran yüzde 15!
Bugün EÜAŞ'ın toptan satış fiyatı 32 kuruş iken bize ödetilen faturadaki bedel 137 ya da 206 kuruş. Devletin sattığı bedelin en az dört katını kime ödüyoruz? Elektrik dağıtım şirketlerine. Kim bu şirketler? 14 büyük sermaye grubu. Kurdukları konsorsiyumlarla bir avuç şirket; Cengiz, Kolin, Limak, Sabancı, Zorlu, Aksa, Çalık… Hepsi çok tanıdık! Nerede bir emek sömürüsü var nerede bir doğa yağması var altından bu şirketler çıkıyor.
Bu şirketler emekçinin ürettiği zenginliği ve ülkemizin varlıklarını talan eden hırsız şirketler. Bu şirketler halkın parasıyla servetlerine servet katarken, işlerini yapmadıkları için Isparta’da halk günlerce soğukta, karanlıkta kaldı. Yıl 2022; Isparta’da bir kişi donarak öldü.
Bir enerji krizinin ortasındayız. Türkiye’nin enerji ithalatı 20 yılda 4 katına çıkmış. Neo liberal politikalarla ülke enerjide de dışa bağımlı hale gelmiş durumda. İşletmelerde doğalgaz ve elektrik kesintileri yaşanıyor. Patronlar kesintiden doğan zararın fiyatlara yansıyacağını söylüyor. Karlarından zarar etmeyi bile göze almayıp onu da halkın sırtına yıkma planı yapıyorlar. Faturalar zamlanırken ücretler düşüyor. Ücretler düşerken kiralar yükseliyor.
Enerjide zamlarla üretim maliyetlerinin artması bahanesiyle iğneden ipliğe her şeye yeniden zam geliyor. Çiftçi üretemiyor. Gıda fiyatları yükseliyor gıda krizi kapıda. Kadınından gencine yaşlısına ülke hesap yaparak faturayı düşürmeye çalışanların, ay sonunu getirmeye çalışanların ülkesine dönüyor.
Üstelik enerji krizi derken sadece faturalardaki yangından bahsetmiyoruz. Dünya yanıyor. En temel haklarımızdan biri olan enerji hakkı sermayenin karı için piyasalaştırılırken doğa yağmalanıyor. Fosil yakıtlar başta olmak üzere kar hırsıyla planlanan enerji politikaları iklim krizini büyütüyor. Akan suya HESler, dağa taşa maden ocakları, hala yenileri açılmaya çalışılan termik santraller, alternatif diye yutturulmaya çalışılan enerji santralleri… yaşadığımız coğrafya ve gezegenimiz ekolojik bir felaketin eşiğine getiriliyor.
Peki tüm bunlar karşısında iktidar ne yapıyor? Basına sızan haberlere göre esnafın elektriğinde %25 indirim yapacaklarmış. %127 zamdan yüzde 25 indirim. Halkla dalga geçen saraylının ayak oyunlarına karnımız tok. Bu zamların derhal geri alınmasını istiyoruz. Sadece elektrik zamlarının geri alınmasını değil, temel ihtiyaçlarımızdaki bütün zamların geri alınmasını, ülkenin dört bir yanında sefalet ücretlerine başkaldıran işçilerin taleplerinin kabul edilmesini istiyoruz. İnsanca yaşayacak ücret ve güvenceli iş istiyoruz.
Bizler; İstanbul’da siyasi partilerden demokratik kitle örgütlerine, kadın örgütlerinden ekoloji örgütlerine, dayanışma meclislerinden derneklere geniş bir bileşenle başta enerji olmak üzere halkın hayatını giderek zorlaştıran zamlara karşı bir araya geldik. Biz bu zamları geri aldıracağız.
TALEPLER
-Zamlar geri alınsın! Faturayı tekeller ödesin
-Temel tüketimde vergiler kaldırılsın!
-Her haneye 230 KiloWatta kadar bedava elektrik sağlansın!
-Enerji dağıtım ve üretimi kamusal olarak sağlansın, şirketlere el konulsun ve halkın denetimine açık halkın yararına planlansın!"
Kadıköy'den seslendiler: Zamları geri aldıracağız
— +GERÇEK (@artigercek) February 20, 2022
???? @yagmurkaya88https://t.co/MrRXXRTgFr pic.twitter.com/2dHrcAyLfC