Kaftancıoğlu: Serpil Yılmaz'ın Atatürk yazısı büyük bir haksızlık içermektedir

Sözcü gazetesi yazarı Serpil Yılmaz ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu arasında "Atatürk" polemiği devam ediyor. Serpil Yılmaz dünkü köşe yazısında, Canan Kaftancıoğlu'nun partisinin kuruluş yıldönümü de olan 9 Eylül'de katıldığı Taksim toplantısında, "Atatürk" demek yerine üç kez "Gazi Mustafa Kemal" dediğini ve bu hitabı tercih ettiğini söylediğini yazdı.

Canan Kaftancıoğlu da Yılmaz'ın yazısı için; "Hem partime, örgütümüze hem de toplantıya görüş, öneri ve sorularıyla katılan çok değerli isimlere büyük bir haksızlık içermektedir" değerlendirmesini yaptı.

Bu sözlerin ardından Serpil Yılmaz, Atilla Güner’le Akşam Postası programında konuyla ilgili bir kez daha konuştu. Yılmaz, Kaftancıoğlu’na cevaben, "Bizi galiba basın danışmanı sanıyorlar. CHP’li bir gazeteci ‘Canan Kaftancıoğlu için belki dili sürçmüştür ya da yazarsam zarar verir, ben bunu yazmayayım, kendisine telefon açayım’ diyebilir. Buralara gidiyor gazetecilik. Gazetecinin soru sorması, gördüğü gerçekleri bütün çıplaklığıyla yansıtma sorumluluğu unutuldu.." dedi.

'CHP'DE TARAFLAR OLUŞMUŞ'

Serpil Yılmaz’ın açıklamaları şöyle: "Konu öyle bir hal aldı ki internette birinci sıralara yükseldi. O kadar siyasetin ortasına düşmek açıkçası istemedim. CHP’de taraflar oluşmuş. Farkı nedenlerle de oluşmuş olabilir. Onlar benim hiç korkum değil. Taksim toplantıları diye kanaat önderleri, siyasi liderler, konusunun uzmanı insanlar konuşmacı oluyorlar. CHP’nin kuruluşunun 97. Yılına denk gelen 9 Eylül’de Canan Kaftancıoğlu’ydu. Benim de ilgi duyduğum siyasi liderlerden, profillerden birisi. İzlerken dikkatimizi bizim de çekti. İki kere ‘’Gazi Mustafa Kemal’’ dedi.

'BİZ BASIN DANIŞMANI DEĞİLİZ'

Son dönemin kötü bir alışkanlığı. Siyasette de var iş dünyasında da var. Bizi basın danışmanı zannediyorlar. Gazeteci kimliğini algılamaktan giderek Türkiye uzaklaştı. Gazetecinin soru sorması, gördüğü gerçekleri bütün çıplaklığıyla yansıtma sorumluluğu unutuldu. CHP, CHP’li gazetecilerle toplantı yapıyor, AKP de AKP’li gazetecilerle toplantı yapıyor. Herkes birbirine sempati duyduğu noktalarda bir araya geliyor. Ben iş dünyasından birisini aradığım zaman tedirgin oluyorlar. ‘Acaba bizim hakkımızda ne yazacak’ diye. Gazetecilik artık böyle bir hal aldı. CHP’li bir gazeteci ‘Canan Kaftancıoğlu için belki dili sürtmüştür ya da yazarsam zarar verir ben bunu yazmayayım, kendisine telefon açayım’ der. Buralara gidiyor gazetecilik. Biz kimsenin basın danışmanı değiliz.

İtibarsızlaşma dediği şey nedir? Kendi ifadesini itibarsız mı buluyor? Ben kendi ifadesini yazdım. ‘Gazi Mustafa Kemal demekle kendimi daha ait hissediyorum’ demiş, ben bunu dedim. Bu mudur itibarsızlaşma?"

PARTİ İÇİNDE DE TARTIŞMA YARATTI

Bu arada Canan Kaftancıoğlu'nun, Mustafa Kemal Atatürk'ten "Mustafa Kemal" diye söz etmesi, parti içinde de tartışma yarattı.

CHP'de bazı milletvekillerinin, "Atatürk" ifadesini kullanmaması nedeniyle sosyal medya hesaplarından tepki gösterdiği Kaftancıoğlu, kendisini suçlayanlara "klavye Atatürkçüsü" sözleriyle tepki gösterdi.

Tartışmanın büyümesi üzerine gözlerin çevrildiği CHP Genel Merkez yönetimi, devreye girerek Kaftancıoğlu'nun bilgisine başvurdu. Parti yönetiminin, Kaftancıoğlu'nun Atatürk ifadesini kullanmamasının altında "siyasi bir kasıt ya da tercih olmadığı" gerekçesiyle, disiplin kurullarını işletmeyi düşünmediği öğrenildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da "CHP'de Atatürk'le sorunu olan, Atatürk düşmanlığı yapan, Atatürk tartışması yapan hiç kimse olmaz. Eşyanın tabiatına aykırı" dedi. (HABER MERKEZİ/BBC)