Karakol karakol İstanbul'u dolaşan çiçekler

Gazeteci Meşale Tolu, ülkesine duyduğu özlem ve sorumlulukla Türkiye'ye gelmişti. 8 ay tutuklu kaldı. Tahliyesinde ona verilmek üzere alınan çiçekler ise İstanbul'u dolaştı.

Karakol karakol İstanbul'u dolaşan çiçekler

Fatma YÖRÜR

ARTI GERÇEK - Kimbilir hangi semtin hangi çiçekçisinden Meşale Tolu'ya alınmıştı demet demet çiçekler. Dile kolay, dört duvar arasında sekiz ay renge, kokuya hasretti Meşale Tolu. Çiçeklerden anlasam isim isim yazarım ama ben bir papatyaları, gülleri seçebildim. Bakırköy Kadın Tutukevi önünde dostları, meslektaşları Tolu'ya vereceklerdi papatyaları, gülleri ve isimlerini bilmediğim o kırmızı yaprakları...

Aralık yeni bir yılın müjdecisi ve soğuk demek. Üşüyen ellerde demetler, demetlerde damlacıklar, yağmur yağıyor hafif hafif... Bakırköy Kadın Tutukevi önü çok sayıda gazeteci, kamera ve kameraman... Tanıdık bir yüz arıyorum, yok. Gazetecilerin hemen hepsi ya yabancı ya da yabancı ajanslara çalışıyor. Türkiye medyası pek oralı olmamış bir gazetecinin özgürlüne kavuşacağı ana... Gazeteciler adeta kayıp. Onların özgürlüğe ihtiyacı yok belki de. Özgürlük için bir saat, iki saat... saatlerce bekliyor dostları ve kapının önündeki kalabalık. Kimler yok ki orada Almanya Konsolosu, Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, Gazeteci Günter Wallraff, Red Hack'in sızdırdığı belgeleri yayınlamaktan yargılanan gazeteci Derya Okatan, evine perde almaya giderken fotoğraf çektiği için gözaltına alınan gazeteci Tuğba Tekerek, Meşale'nin babası, kocası...

İLGİLİ HABER: MEŞALE TOLU NİHAYET SERBEST

Karakol karakol İstanbul'u dolaşan çiçekler - Resim : 1Cezaevi kapısı o süreçte belki on kez açılıp kapanıyor. Araçlar girip çıkıyor. Gazeteciler her defasında 'MeşaleTolu mu?' diye kapıya yığılırken, hayal kırıklığı yaşıyor. 'Mesai değişim saatidir' diye gelen geçen arabalara yol veriyoruz.

En sonunda sabırlar taşıyor. Önce Günter Wallraff yükleniyor cezaevi önündeki devasa demir kapıya. Sonra ailesi geliyor "Bir saate veririz demiştiniz. Nerede kızımız?" Sesler yükseliyor... Cezaevinden karanlıkta belirsiz bir ses "Meşale Tolu burada değil. Çıkarıldı!" diyor. 'Çıkarıldı' ne demek, dostları burada bekliyor. 'Çıkarıldıysa nereye götürüldü?' Yanıt yok. En sonunda Alman Konsolosu cezaevine giriyor. Alman Konsolosa Meşale Tolu'nun Vatan Emniyet'e götürüldüğü söyleniyor. Aileye ise Kumkapı Yabancılar Şubeye... Ne de olsa Meşale Tolu Alman vatandaşı. Şırnak'ta tutuklanan Fransız gazeteci Loup Bureau geliyor aklıma, biz bir temas kuramadan sınırdışı edilmişti Bureau. Ne çok kötü örneğimiz oluyor günden güne.

Önümüzden gelip geçen yol verdiğimiz araçlardan biriyle kaçırmışlar Meşale Tolu'yu. İçerden bize seslenmiş midir? Sesini duyurmaya çalışmış mıdır? Bilmiyoruz. Çiçeklerini görmüş müdür?

Çaresiz iki gruba ayrılıyor kitle. Papatyalar, güller ve ismini bilmediğim çiçekler ve insan çiçekler arabalara doluşup Kumkapı Yabancılar Şube'ye ve Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne yola koyuluyor. Kumkapı Yabancılar Şube'de soluğu alıyoruz biz. Alman basını ve ailenin bir bölümü burada. Ama Meşale Tolu burada değil. İşin kötüsü Vatan Emniyet'te de değil. Baba isyan ediyor: "Kızımı kaçırdılar!' Yabancılar Şube değil! Yalancılar Şube!"

Avukatların bilgisi yok. Sınırdışı edilecek söylentileri yayılıyor. Ancak daha öğle saatlerinde çıkan mahkeme kararında 'Yurtdışı çıkış yasağı' var. Tutanağın mürekkebi kurumamış.Karakol karakol İstanbul'u dolaşan çiçekler - Resim : 2

Çiçekler cezaevi kapısından yabancılar şubeye, yabancılar şubeden emniyete dolaşırken Fatih Şehit Tevfik Fikret Erciyes Karakolun'da buluyor sahibini.

Kayıp gazeteci Meşale Tolu bu karakolda ama kayıp Türkiye medyası hala ortalarda yok. Saatler süren bekleyişte, Alman Büyükelçisi ve avukatların temaslarıyla Meşale Tolu'nun salıverileceğini öğreniyoruz. Evraklar ve işlemler uzun zaman alıyor. Çiçekler ve gazeteciler yağmur altında ıslanıyor ama sonunda çiçekler Meşale'nin ellerine gazeteciler meslektaşına kavuşuyor.

Kavuşma dediysem o da o kadar kolay olmuyor. Tolu'nun cezaevinde bekleyen ağırlıklı olarak Alman medyasına bir el sallamasına bile izin verilmeden, basın başka bir noktada bekletilip, Tolu bir anlamda buradan da kaçırılıyor. En sonunda ortak bir nokta bulan gazeteciler ve Meşale Tolu yaşadıklarını paylaşıyor.

"Ben içeride beklerken jandarma gelip soruyordu, 'Bunlar seni mi bekliyor? Kimsin sen?' diyorlardı. Çıkarılırken gördüm sizleri ama bir şeyler söylememe fırsat vermediler. Size sesimi duyuramadım. Şundan emindim, 'beni nereye götürürlerse götürsünler illa ki dostlarım bulacak beni' diye... Sevinmeme engel olmak istedier ama şu an yine çok sevinçliyim"

Karakol karakol İstanbul'u dolaşan çiçekler - Resim : 3

Bu yazı bittiğinde hala yağmur yağıyor. Çiçekler ve gazeteciler evlerinde... Sekiz ay sonra Meşale Tolu ve onunla birlikte cezaevinde uyuyan minik oğlu bile...

tahliye çiçek Meşale Tolu