Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi...

Enstrümanları, kitapları, fuları, kıyafetleri ve kişisel eşyalarına hiç dokunulmamış. Odası güzel anıların ölümsüzleştirildiği fotoğraflarla dolu. (Fatime TEKİN'in haberi)

Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi...

Fatime TEKİN/ MALATYA

Diyarbakır’da 21 Mart Newroz’unda polis kurşunu ile öldürülen Kemal Kurkut’un Malatya’da yaşayan ailesi hala yasta. Kemal hayattayken evinden yükselen müzik seslerinin yerini ağıtlar aldı. Kurkut ailesi, çocuklarının faillerinin hak ettiği cezayı almasını bekliyor.

Diyarbakır Newroz’unda polis kurşunu ile yaşamını yitiren 23 yaşındaki Kemal Kurkut’un ölümün üzerinden tam 40 gün geçti. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada iki polis memurunun görevden uzaklaştırıldığı açıklanırken, Kurkut’un ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada ise gizlilik kararı alındı.
Malatya’da ikamet eden Kemal’in acılı ailesi, dün çocuklarının ölümünün 40’ıncı gününde lokma dağıttı. Acılarını paylaşmak için evlerine gidenleri ağırladı. Bizde acılı aileyi dinlemek, lokma dağıtma merasiminde bulunmak için Kurkut ailesinin misafiriydik.

Eski Malatya’da, iki katlı bahçeli bir evde oturan Kurkut ailesinin acısı taze. Kurkut ailesinin evi hınca hınç insan dolu. Evde yas havası hakim…

KEMAL’İN ODASI KUTSAL BİR MEKAN GİBİ…
Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi... - Resim : 1Kemal’in kullandığı oda bıraktığı gibi duruyor. İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümü öğrencisi olan Kemal’in ölümünden sonra kullandığı enstrümanlar, kitapları, fuları, kıyafetleri ve kişisel eşyalarına hiç dokunulmamış. Pencere kenarında Kemal’in yatağı, yatağın üzerinde kemanı duruyor. Kemanın hemen üstünde kaleme aldığı son yazı… Odası güzel anıların ölümsüzleştirildiği fotoğraflarla dolu. Oda kutsal bir mekan gibi kapalı tutuluyor. Evlerine gelen ziyaretçilerin talebi ile kapısı açılan oda çiçeklerle donatılıyor.

"AMCAM MELEK OLDU"
Kemal’in yeğenleri Helin ve Renas’ta odayı inceleyenlerden. Her ziyaretçi ile amcalarının odalarını ziyaret ediyorlar. Kemal’in fotoğraflarına bakan minik Helin, "Amcam melek oldu, kuş olup uçtu" sözleri ile anlamlandırıyor amcasının gidişini.

KEMALİN GİTARI, KEMANI SUSTU EVDEN AĞITLAR YÜKSELİYOR
Bize eşlik eden ağabeyi Cihan, Kemal’i anlatmaya başlıyor. 17 yıl önce babasının bu odada öldüğünü anlatan Cihan Kurkut, "Bu oda bizim için çok değerliydi ve kapalı tutuyorduk. Kemal dört beş ay önce gelip, bu odayı değiştirip burada kalmak istediğini söyleyince kıramadık. Odayı ona göre düzenledik. Bu odada hep onun emeği var. Enstrümanların asılacağı yerleri özenle hazırladı, kitapları için kitaplık yaptı. Her detayını kendi elleri ile yaptı. Burada Kemal’in kokusu var. Geç saatlere kadar odasında müzik yapardı. Evde sürekli müzik sesleri yükselirdi. Gece yarılarına kadar alt kattan üst kata keman, gitar sesleri gelirdi" diyor şimdi ise evde ağıtlar yükseliyor.

TEK HAYALİ KEMAN ÇALMAKTI
Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi... - Resim : 2Ağabeyin ardından Kemal’in yengesi Gülşen söze giriyor. "Kemal benim küçük kardeşimdir" sözleri ile başlıyor anlatmaya, "Kemal’in annesi çalışıyordu. Her Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi... - Resim : 3sabah saat beşte çalışmaya gittiği için, sabahları Kemal’i ben uyandırıyordum. Beraber kahvaltı yapıyorduk. Kemal’im çok şakacıydı, hayat doluydu. Ölüm ona yakışmadı. İyi niyetliydi, kimseye zararı yoktu. Tek hayali keman çalmaktı."

ANNENİN FERYADI YÜKSELİYOR
Kurkut evinde 40 gündür yas hakim… Evde biriken kalabalığa bizde karışıyoruz. Akşam saatlerine doğru ev giderek kalabalıklaşıyor. Kalabalığın içinden Kemal’in annesinin ağıtları yükseliyor. "Kemalim Kemalim "diye başlayan haykırışa yürek dayanmıyor. Anne Secan Kurkut, "Kemalim güzeldi, iyiydi, şarkı söylerdi. Kimseye zararı yoktu" diye feryat ediyor. Çocuğunun faillerinin yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyor.

BABASININ YANINA BİLE GÖMMEMİZE İZİN VERMEDİLER
Annenin feryadının yükseldiği kalabalıkta Kemal’in amcası Yusuf Kurkut’u dinliyoruz. "Kemal gençti, güzeldi" diyen amca Yusuf, cenazenin defni sırasında yaşananlara sitem ediyor. Kemal’in cenazesi geldiğinde kendilerine çok sıkıntı yaşatıldığını anlatan Yusuf Kurkut, "Kemal’i babasının yanına defin etmek istedik. ‘Sit alanı’ deyip izin vermediler. Bizde çaresiz başka yerde defnettik. Bize çok zorluk çıkardılar. Bize bunları Kürt olduğumuz için, Alevi olduğumuz için yaptılar" diyerek ölümle birlikte defin sırasında yaşadıkları zorlukları dile getiriyor.

KEMAL’İN ÖLDÜĞÜNE İNANAMIYORUM
Kemal’in ölümü sadece ailesini değil, arkadaşlarını da sarmış durumda. Kemal’in mahalleden arkadaşı Orhan Bağcı, yaşadıkları anıları anlatırken boğazı düğümleniyor. "Kemal benim her şeyimdi" diyen Bağcı, Kemal’i "Biz her şeyi konuşurduk. Birbirimizi bir gün görmesek hemen merak ederdik. Güzel anılarımız vardı. Benim sesim güzel değil ama Kemal bana hep şarkı söylüyordu. Ben iş için İstanbul’a gidecektim, Kemal gitme deyince gitmedim. Şimdi o yok. Kemal’in öldüğüne hala inanamıyorum." sözleri ile anlatıyor.

Kemal'in odası kutsal bir mekan gibi... - Resim : 4GİTMEYİN DİYARBAKIR’A…
Kemal için lokma dağıtılıyor. Annesinin ağıdı hiç bitmiyor. "Kemal’im küçüktü, Diyarbakır’ın ortasında vuruldu" diyor. Mezar ziyaretinde ailesi Kemal’e keman ve gitarını getiriyor. Mezarlıkta duygusal anlar yaşanıyor. Oğlunu kaybeden anne Secan Kurkut, "Anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin" diyor. Kendisi ile vedalaşmamız sırasında Diyarbakır’a geçeceğimizi öğrenince, oğlu geliyor aklına bize de "Gitmeyin Diyarbakır’a gitmeyin" diyerek gözyaşlarını boğuluyor.

malatya kemal kurkut fatime tekin Odası