Kerestecioğlu: Sokaktaki kadınlardan güç alıyoruz
Meclis'te İstanbul Sözleşmesi’nin takipçisi olduklarını söyleyen HDP’li Filiz Kerestecioğlu, 'Dışarıda mücadele olmazsa buradaki mücadeleyi yürütmemiz çok zor' dedi.
Derya OKATAN
ARTI GERÇEK- Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda kadın hareketinin önemli kazanımlarından olan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de uygulanmıyor.
Asıl adı, "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi, İstanbul’da imzalandığı için bu adla anılıyor. Sözleşme Türkiye’de 1 Ağustos 2014'den bu yana yürürlükte.
İstanbul Sözleşmesi, kadın hareketi tarafından büyük coşkuyla karşılanmıştı. Zira, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddetin faillerin cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış bir metin. Sözleşme hükümlerinin yerine getirilip getirilmediği de Kadınlara Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu (GREVIO) tarafından denetleniyor.
GREVIO: CEZASIZLIĞIN SÜREKLİLEŞMESİ ENDİŞE VERİCİ
GREVIO Türkiye’ye ilişkin ilk değerlendirme raporunu geçen ay yayımladı. Rapor hükümet tarafından henüz Türkçe’ye çevrilip kamuoyuna duyurulmadı. Türkiye için karamsar bir tablo sunan GREVIO, kadına yönelik şiddet konusunda resmi veri olmadığı, mağdurların korunması konusunda sistemin başarısız olduğu, hatta bazen yeni mağduriyetlere yol açtığı tespiti yapıyor. Kadına yönelik şiddette cezasızlığın süreklileşmesinden duyduğu endişeyi de dile getiren GREVIO, Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için önleme, koruma, kovuşturma ve bütüncül politikalar bakımından çok daha yoğun bir çaba ortaya koyması gerektiğini ifade ediyor. Raporda, kanunların sözleşmeyle uyumlu hale getirilmesi yönünde çabalar ve ŞÖNİM’ler olumlu uygulamalar olarak gösterilirken, sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına yönelik kısıtlamalar, zorla ve erken yaşta evlilikler ve mağdurun suçlanması gibi sorunların sürece gölge düşürdüğü belirtiliyor. GREVIO, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık arttırılmasına ihtiyaç olduğunun da altını çiziyor.
Kadına yönelik şiddete karşı uzun yıllardır mücadele eden HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, "Koskoca bir sözleşme imzalamışız ancak uygulanmıyor" diyor.
‘SOKAKTAN GÜÇ ALIYORUZ’
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü öncesi Artı Gerçek’e konuşan Meclis Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, sözleşmenin uygulanması için takipçi olduklarını söyledi. Komisyonda İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ve takibi için alt komisyon kurulduğunu, kendisinin de komisyonda yer aldığını belirten Kerestecioğlu, "Meclisteki rolümüz bunun takipçisi olmak ama sokakta kadınlar olmazsa, dışarıda mücadele olmazsa buradaki mücadeleyi yürütmemiz çok zor. Ancak oradan güç bularak bunu yapabiliriz" dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için tüm bakanlıklara bağlı birimlerin oluşturulması, bu birimlere gerekli eğitimlerin verilmesi ve her bakanlığın icra alanında izlemesi ve denetlemesi gerektiğini kaydeden Kerestecioğlu, "Aynı şekilde kadın örgütlerinin de denetlemesi lazım, ki onlar Türkiye’de en büyük denetim görevini yürütüyor. En etkin çalışanlar kadınlar ve kadın örgütleri. Bundan asla vazgeçmememiz geriyor. Biz ancak uyumla o çalışmayı yürütebiliyoruz" dedi.
Meclis’te kurulan alt komisyonun 3 ay süreyle çalışacağını, 10 üyeli komisyonun önümüzdeki toplantısında yol haritasını belirleyeceğini aktaran Kerestecioğlu, "Yerinde izlemeler olmalı, kadınların önerilerini almamız lazım, STK’ları çağırmamız lazım" diye ekledi.
‘KADIN DİRENİŞİ HAK KAYIPLARINI ÖNLÜYOR’
AKP hükümetinin kadına yönelik şiddet sorununu çözme niyeti olmadığına işaret eden Kerestecioğlu, şöyle devam etti: "İktidarın ve iktidarın erkeklerinin böyle bir niyeti olduğunu asla söyleyemem. Kadınlarının da maalesef particilik ve biat anlayışıyla hareket ettiklerini görüyorum ama ben bütün kadınlar böyle diye düşünmek ve telaffuz etmek istemiyorum. Diyaloğu sürdürmek ve kadın dayanışmasını yükseltmek gerekiyor. Bunu AKP’li kadınları dışlayarak yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Asıl mesele ‘fıtratında eşitlik yok’ diyen, ‘kadınlara oy vermeyeceğim’ diyen, ‘küçük yaşta evlenebilir’ diyerek kız çocuklarının hayatını karartan ve kadınları sadece aile çerçevesine hapseden anlayış. Bu anlayış erkek egemenliği besliyor. Bu dönemin sistematik özelliği her yerden pıtrak gibi bu tarz adamların ve sözlerinin patladığını görüyoruz. Buna karşı güçlü bir kadın direnişi her zaman olmalı. Geri adım attıran da kadın direnişi oluyor."
Filiz Kerestecioğlu, bu tür söylemlerin kadınların kazanımlarını geriye düşürmediği görüşünde. Bunun nedeni de kadınların dirençleri. Kerestecioğlu, yasal haklarda bir kayıp olmasa da yaratılan fiili havayla kadınlar üzerindeki baskının yoğunlaştırıldığını söyledi.
‘25 KASIM YİNE MÜCADELE GÜNÜ OLACAK’
Kadınların bu yıl da 25 Kasım’ı heyecanla ve mücadele azmiyle karşıladığını dile getiren HDP milletvekili Kerestecioğlu, OHAL’in fiili olarak devam ettiğini, bu nedenle toplantı ve gösteri yapmakta sıkıntı olsa da 25 Kasım’ın Türkiye’nin her yerinde mücadele günü olacağını belirtti. Kerestecioğlu, sözlerini "25 Kasım’da her yerde alanlarda olalım diyorum ve tüm kadınlara şiddetsiz bir yaşam diliyorum" diye tamamladı.