Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü: Kızılay'ın üç günlük kan stoku kaldı

Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü: Kızılay'ın üç günlük kan stoku kaldı
Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Saim Kerman, ulusal kan stokunun asgari seviyenin altına düştüğünü belirtti. Kerman, ‘İki aylık bir kesinti oldu. Bugün sabaha 20 bin 600 ünite kanla başladık. Yani 3 günlük kan stokumuz var diyebiliriz’ dedi.

Artı Gerçek - Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Saim Kerman, kurumun sosyal medyada yapmış olduğu, 'Ulusal kan stoklarımız asgari seviyenin altına düşmüştür' çağrısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dr. Kerman, Türkiye'nin minimum kritik stokunun 52 bin ünite olduğunu söyleyerek, "Her yıl ramazan ayında rutin olarak ve ayrıca temmuz, ağustos aylarında bizim kan stokumuz özellikle düşmeye başlıyor. Bunun çeşitli nedenleri var” dedi.

Özellikle iklim koşullarının etkili olduğunu söyleyen Kerman, “Ama ramazan ayında özellikle insanların orucum bozulur diye korkmalarından kaynaklanan sebeplerle veya güçsüz kalırım, hastalanırım gibi endişelerle doğal olarak bir kaçınmaları söz konusu. Bu ramazanda da yine böyle oldu" ifadelerini kullandı.

'POTANSİYEL KAN BAĞIŞÇILARIMIZA KAYBETTİK'

Ayrıca 6 Şubat'ta Türkiye'de Maraş merkezli iki büyük depremin yaşandığına dikkat çeken Dr. Kerman, şunları söyledi:

‘Yüzyılın afeti' diye tabir ediliyor malumunuz. Çok büyük yıkım gerçekleşti birçok ilimizde ve biz potansiyel kan bağışçılarımıza kaybettik. Aynı zamanda bölgede yaşayan personelimiz de depremzede konumuna geldiler. Onları da büyük oranda görev yapamaz hale geldikleri için kullanamıyoruz. Dolayısıyla bütün mart ayı boyunca, şubat ayı boyunca biz bölgemizden kan son derece düşük düzeyde almaya başladık. Diğer bölgelerimizin yapmış olduğu takviyeyle bölge hastaneleri kan ihtiyaçlarını düzenli bir şekilde almaya başladılar. Fakat bahsettiğim diğer sebep, ramazan ayı devreye girdiğinde ise diğer bölgelerimizin katkısı da azalmaya başladı.”

‘BÖLGELERDEN TELAFİ ETMEKTEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK’

Kızılay'ın 18 bölgeden aylık bazda 300 bin ünite kan bağışı aldığını belirten Dr. Kerman, "Her bölgemizin yaklaşık 1500 ünitelik kan kaybını yaşadığını rahatlıkla söyleyebilirim” diyerek şunları kaydetti:

“Adana, çok büyük bir bölge, burada kayıp daha fazla. Malatya daha küçük bir bölge. Antep çok büyük bir bölge ve nihayet Diyarbakır oldukça büyük önemli bir nüfusa sahip. Bu bölgedeki yaşayan çalışanlarımızın da devreden çıkmasıyla günlük binden fazla kaybımız olmaya başladı. Bu kaybı diğer bölgelerden telafi etmekten başka şansımız yok. Kan suni olarak üretilemiyor, yegane kaynağı insan. Bu nedenle diğer bölgedeki vatandaşlarımızın tıpkı deprem günlerinde olduğu gibi hassasiyetli davranmalarını rica ediyoruz.

‘DEPREMDEN ÖNCE ELİMİZDE YAKLAŞIK 60 BİN ÜNİTE KAN VARDI’

Deprem zamanı yaklaşık beş günde 99 bin ünite stoka ulaştık. Depremden önce elimizde yaklaşık 60 bin ünite kan vardı. Yani; beş günde çok yüksek bir seviyeye geldik. Sadece ilk gün 40 bin ünite kan geldi. Bizim günlük makine analiz hızımız 20 bin ünite. Dolayısıyla bir günde iki günlük kan almış olduk. Diğer günlerde de 25 bin civarında kan bağışı aldık. Depremin üçüncü günü 25 bin civarında dördüncü günü ise 20 civarında kan geldi.”

‘RAKAMI TUTTURAMAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM’

Dr. Kerman, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmet planlamasını yaptığını ve Kızılay'ın bir sonraki yıla ne kadar büyümesi gerektiğine dair bazı fikirler verdiğini söyleyerek, şunları belirtti:

"Biz de yaklaşık olarak her yıl yüzde 7 daha fazla rakamı kendimize hedef olarak belirliyoruz. Bu yılın hedef rakamı 3 milyon 40 bin ünite. Rakamı tutturamayacağımızı düşünmeye başladım çünkü büyük bir deprem yaşadık. Çok büyük bir zaman kaybı, 2 aylık bir kesinti oldu. Bundan sonrası tabii yüzüm kara çıkar inşallah. Yani bugün sabaha 20 bin 600 ünite kanla başladık. Yani üç günlük kan stokumuz var diyebiliriz.

Gelenleri saymadan konuşuyorum; 5 bin 500 ünite günlük kan gelişi oluyor aşağı yukarı. Bu sayıyı biz 7 bin 500, 8 binlere kadar bile çıkarsak bir pozitif değere ulaşacağız. Ramazan ayını atlattıktan sonra zaten vatandaşlarımız bahar moduna geçecekler ve yenilenme ihtiyacı hissedilen çok sayıda bağışçımız var. Kendilerini inşallah Kızılay'ın sedyelerinde kan verirken, bizi de kendilerini de mutlu ederken göreceğiz" dedi.

'KAN ÜCRETİ SÖZ KONUSU DEĞİL'

Bazen kendilerine de hastanelerde Kızılay'a gönderilmek üzere kan karşılığı para talep edildiğine ilişkin ihbarların geldiğini belirten Dr. Kerman, şunları söyledi:

"Bu kanunda da sosyal güvenlik tebliğinde de çok net bir şekilde yasaklanmış bir hükümdür. Kan bileşenlerinden hiçbir şekilde ne ad altında olursa olsun farkı talep edilemez. Bunu biz duyduğumuzda zaman mutlak suretle bakanlığımıza yazılı şikayette bulunuyoruz. Bu da bir çağrımız olsun; eğer herhangi bir hastaneden kendilerine Kızılay'a ulaştırılmak üzere kan parası talebi yapılıyorsa lütfen bunu bir ihbar haline getirsinler.”(DHA)

Öne Çıkanlar