'Kürtçe kurslar yeterli olmaz, anadilinde eğitimin önündeki engeller kalkmalı'
Esra ÇİFTÇİ
Artı Gerçek - Anadilinde eğitimin yasak olduğu Türkiye'de Kürtler, Kürtçeyi kurslar vasıtasıyla öğrenip geliştirmeye çalışıyor. Milyonlarca Kürdün yaşadığı İstanbul’da son yıllarda Kürtçe kurslar arttı. İstanbul Kürt Enstitüsü, Enstitü İstanbul İSMEK ve İstanbul Kıraathane Edebiyat Evi’nde Kürtçe kurslar devam ediyor. Bu kursların başında yıllardır bu yönlü eğitim veren Kürt Enstitüsü geliyor. Kürt Enstitüsü açıldığı günden itibaren 10 binin üzerinde kişiye Kürtçe dersler verdi.
İSMEK’TE DE KÜRTÇE KURSLAR DEVAM EDİYOR
2020 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Enstitü İstanbul İSMEK kurslarında Yaşayan Diller ve Lehçeler çatısı altında Kürtçe dersler dahil edildi. Bu kurslara Kurmancî’nin yanı sıra Kurmanckî (Zazakî) dersleri de eklendi.
'KATILIM NİSPETEN İYİ'
Kürt Araştırmaları Derneği (İstanbul Kürt Enstitüsü) Eşbaşkanı Eyyüp Subaşı, İstanbul’da düzenli olarak Kürtçe öğrenme ve geliştirme kursları açan kurum sayısı göz önüne alındığında, kurslara katılımın nispeten iyi olduğunu ifade ediyor. Enstitü yılda 900-1000 arasında kişiye kurs veriyor. Bu dönem de 300'ü aşkın kursiyere Kürtçe ders verdiklerini belirten Subaşı, şunları söylüyor:
“İstanbul gibi çok büyük bir şehirde maalesef uzun yıllardır ara vermeden düzenli olarak Kürtçe öğrenme ve geliştirme kursları açan sadece İstanbul Kürt Enstitüsü'dür. Ayrıca belirtmek gerekir ki bir iki yıldır İSMEK’te düzenli olarak Kürtçe kursları açmakta. Bunlar dışında bazen birkaç Kürt kurumunda da kurslar verilmekte ama düzenli olarak değil."
'BARIŞ VE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNÜN GELİŞMESİ MÜMKÜN OLMAZ'
Subaşı, bu tür kursları açan kurum sayısı artsa da Kürtçe eğitim dili olmadığı müddetçe tam anlamıyla geliştirmek için gerekli şartlardan mahrum kalacağını ifade ediyor. Mevcut kursların Kürtçenin gelişip korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda hiçbir zaman yeterli olmayacağını vurguluyor Subaşı:
“Bu nedenle Kürtçeye ve Türkçe dışındaki diğer dillere yapılan bu adaletsizliğin son bulması ve diller arasında eşit koşulların sağlanması için Kürtçe ve Türkçe dışındaki diğer dillerin resmi dil olarak kabul edilmesi ve anadilinde eğitimin önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu temel insani iki şart sağlanmadığı müddetçe toplumsal barışın sağlanması ve demokrasi kültürünün gelişmesi mümkün olmayacaktır. Böyle bir ortamda ekonominin istikrarlı olması da imkân dahilinde olmayacaktır."
KURSLAR YÜZ YÜZE VE ÇEVRİMÇİ OLARAK İKİ MECRADA VERİLİYOR
İstanbul Kıraathane Edebiyat Evi koordinatörlerinden Aslı Tohumcu, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nin, Diyarın Dilleri programı kapsamında 2020 yılından bu yana Kürtçe atölyeleri düzenlediğini söylüyor.
Kursların A1, A2 ve B1 seviyelerinde gerçekleştiğini söyleyen Tohumcu, kursların yüz yüze ve çevrimiçi olarak iki ayrı mecrada yürütüldüğünü ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu yıl Kurmancî’den sonra Zazaca’yı da başlattık. Bu atölyelerde amacımız hiç bilmeyenler için temel dil bilgisi ve basit diyaloglarla gündelik ihtiyaçların karşılanması (tanışma, iş-meslek, ev, aile, yeme-içme, alışveriş, aktivite-rutin günlük yaşam), gezi, tatil ve gelecek planlaması gibi konuları öğrenme, ayrıca diyalog kurma, okuma yazma, gramer, kelime egzersizleri, dinleme, konuşma aktiviteleri, yani öğrenmeyi kolaylaştıran tüm fonksiyonları kullanarak teorik bilgiyi geliştirmek ve pratiğe geçirmek. Belli seviyede Kürtçe bilenlerde ise temel bilgilerini geliştirip okuma yazma ve konuşma düzeylerini ilerletmek. Bunun için de hangi seviyede olursa olsun, eğitmenimiz Sîpan Haco dersleri yazılı, sesli ve görsel materyallerle destekliyor."
'BÜTÜN SINIFLARI DOLDURDUK'
Kurmancî kurslarına talep olduğunu söyleyen Tohumcu, başladıkları 3 yıldan bu yana bütün sınıflarını doldurduklarını, 200’e yakın katılımcının Kürtçe kurslardan yararlandığını ve bu yıl ilk kez Zazakî kursu açmaktan mutluluk duyduklarını ifade ediyor:
"Özellikle çevrimiçi kurslarımızda Türkiye dışından, Avrupa ve Amerika’dan da katılımcılarımız oldu, oluyor. İstanbul Edebiyat Evi’nin kapılarını açarken asla tek renkli, tek sözlü, tek sesli bir mekân olmaması hayalini kurmuştuk. Kürtçe kursları da bu hayalin bir parçası, zaten programımızın adının Diyarın Dilleri olması da bu hayalin altını çizen bir yaklaşım."