Kürtler ve Cumhuriyet Tartışmaları: Kürt entelektüelinin siyasi işlevi
'Yüz yıllık Cumhuriyet'te Kürtler nasıl yer aldı?' sorusuna cevap arayan 'Kürtler ve Cumhuriyet' tartışmaları serisinin bu haftaki konuğu programın ismine de vesile olan kitabın editörlerinden Behzat Hiroğlu.
Artı Gerçek - Namık Kemal Dinç’in moderatörlüğünde, Cumhuriyet’in yüz yıllık serüveninde bir aktör olarak Kürtleri konu alan tartışma programı serisi 'Kürtler ve Cumhuriyet' programına, kitabın editörlerinden Behzat Hiroğlu konuk oldu. Hiroğlu 'Kürtler ve Cumhuriyet' kitabının hazırlık aşaması, Cumhuriyet'in Kürtler ile ilişkisi ve Kürt entelektüellerin siyasal işlevine değindi.
KÜRTLER VE CUMHURİYET: 5 EDİTÖR, 101 MAKALE
Editörlüğünü Ayhan Işık, Gülay Kılıçaslan, Behzat Hiroğlu, Kübra Sağır ve Çağrı Kurt’un üstlendiği 'Kürtler ve Cumhuriyet' kitabı 2023 yılında Dipnot Yayınları’ndan çıktı. 12 ana başlıktan oluşan kitapta Kürtler ve Cumhuriyet arasındaki karşılıklı ilişkinin belirli temalar ya da olgular üzerinden 101 makale ile analiz ediliyor.
Kitabın Ayhan Işık’ın önerisi üzerine hayata geçirildiğini belirten Hiroğlu, Kürtler ve Cumhuriyet kitabının ortaya çıkış serüvenini şu şekilde anlatıyor:
“2022 yaz aylarında Ayhan Işık bu fikri Biz editör ekibiyle paylaştı, projeyi nasıl hayata
geçirebileceğimiz üzerine bir tartışma yürütme talebinde bulundu. Bu çalışmanın
hazırlığı yani süreci organize etmek yaklaşık 2-3 ay kadar sürdü. Yaklaşık 150 kadar yazara
ulaştık. 150 yazar içerisinden yüzden fazlası olumlu dönüş yaptı. Kitapta 101 makale var. Cumhuriyet’in yüzüncü yılını fetişleştirmekten ziyade bizim amacımız yüzüncü yıl dönümünde Kürtlerin ve Kürtlüğün ne düzeyde yer bulabileceği konusundaki şüphelere yanıt bulabilmekti.”
YÜZYILLIK CUMHURİYET TARTIŞMALARINDA KÜRTLERİN YERİ
Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesiyle gerçekleşen tartışmalarda Kürtlerin yer bulmadığına dikkat çeken Hiroğlu, kitabın bu anlamda bir boşluğu doldurduğunu şu şekilde belirtti:
“Hem Kürtlerin Cumhuriyet ile ilişkisini hem de Cumhuriyet’in Kürtlerle ilişkisini tartışmak gerekiyordu. Bu tartışmanın kendisini de belli ölçüde kamusallaştırmak gerekiyordu. Bunun olmazsa olmaz koşullarından birisi olarak da böyle bir çalışmaya tam da bu zamanda ihtiyaç vardı. Bu çalışma ile ana akım, baskın ve yerleşik niteliğe sahip olan bir bilgi üretim süreci ve bilgi rejimlerini akamete uğratmaya yönelik bir girişimde bulunduk. Yerleşik niteliğe sahip bilgi üretim gruplarının anlaşılabilirlik düzlemine yerleşemeyeceğimizi öngörüyorduk. Kürt kamuoyunda, Kürt kamusal alanında bu çalışma içerisinde yer alan tartışmaların belki bir miktar halihazırdaki durumdan daha fazla üzerinde durulması, tartışılması gerekiyor.”
‘ELEŞTİRİNİN BİR MUHATABI DA BİZLERİZ’
Cumhuriyet tartışmalarının eksikliğine dair soruları da yanıtlayan Hiroğlu, tartışmaların eleştiri odaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
“Eleştirinin bir muhatabı da bizleriz. Çünkü biz kavramsal düzeyde iş görebilecek kendi alet çantamızı henüz üretebilecek, arzu ettiğimiz yetkinliğe erişemediğimiz için büyük oranda da bunun imkanlarından mahrum olduğumuz için taraflar arasında ortaya çıkacak entelektüel tansiyonun kendisini ortaya çıkarmakta biraz zorlanıyoruz. Bu da konfor alanlarında hareket etmeyi kolaylaştırıyor. Bahsettiğimiz kesimler, anlatının kendisini güncelleme ihtiyacı duymuyorlar. Diğer taraf ise -öz eleştiri olarak- Kürt entelektüel kesimi.
KÜRT ENTELEKTÜELLERİN SİYASAL İŞLEVİ
Hiroğlu, entelektüellerin siyasi işlevine ilişkin şunları söyledi:
“Geldiğimiz noktada entelektüelin işlevini tartışmamız gerekiyor. Entelektüelin işlevi, Michel Foucault’un Entelektüelin Siyasi İşlevi isimli kitabında tartıştığı üzere; bir tür jeolojik bir harita çıkarmak, bu haritalandırma faaliyeti üzerinden var olan dayanıksızlık çizgilerini ortaya çıkarmak, analiz araçları sunmak ve yerel grupların kendilerini ifade edebilecekleri ve kendi adlarını hareket edebilecekleri pratik bir unsura dönüşebilecek kuramsal alet edevatı dolaşıma sokabilmek… Entelektüelin yapması gereken şey masa başı bir faaliyet yürütmekten ziyade pratik bir sürece dahil olmak. Entelektüelin maddi hayatta pratik etkileri olabilecek bir faaliyete dahil olması gerekir.
'KÜRT ENTELEKTÜEL CAMİA TAZE BİR NİTELİĞE SAHİP'
Kürtlerin eleştirel düzeyi ve entelektüellerin işlevine yönelik soruları yanıtlayan Hiroğlu,
mevcut düzeyin sistem eleştirisi ve çözümlemesi noktasındaki yerine de değindi:
“İktidar ilişkilerinin kırılgan noktaları fay hatları enerjinin biriktiği yerleri güçlü olduğu noktaların haritalandırması için henüz derli toplu hacimli bir bir eleştiri sunulmuş değil… Bir yetersizlik olarak ifade edebilir miyiz buna tam emin değilim. Bbu galiba akademinin güncel durumuyla alakalı bir şey. Çünkü güncel koşullarda akademinin talepettiği şey belli başlı alanlarda uzmanlaşmak, belli başlı spesifik meselelere yönelmek akademinin kendi iç pazarı üzerine kurulmuş durumda. Benim yorumum Kürt entelektüel camianın henüz çok taze bir niteliğe sahip olduğu. Taze bir niteliğe sahip olduğu ölçüde de koordinasyon ve organizasyon açısından belli başlı sorunlara sahip. Bu da Kürt entelijansıyası olarak
tanımladığımız grubun da iç içe geçen besleyen birbirine payanda olan tartışmaları yürütmekten bir ölçüde belki alıkoyuyor.”
HER HAFTA ARTI TV YOUTUBE KANALINDA
Politikadan tarihe, insan haklarından sanata, Kürtlerin Cumhuriyet'teki yerini akademisyen ve yazarlar tüm başlıkları değerlendirdiği serinin diğer bölümleri haftalık olarak #ArtıTV YouTube kanalında yayınlanıyor.