Lale Akgün'le Erdoğan'ın psikolojisi ve Merkel'siz Almanya
Bugünlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın da hastalığı çok konuşuluyor, hatta iş görmez duruma geldiğinde yerine kimin geçeceği bile tartışılıyor ama Erdoğan buna hiç yanıt vermiyor.
Ahmet NESİN
ARTI GERÇEK - Bu hafta Ustura konuğum psikolog Lale Akgün oldu. Lale Akgün’ün psikologluğunun yanı sıra eski Almanya sosyal demokrat parti milletvekili olmasından dolayı çeşitli konuları konuştuk.
Bildiğiniz gibi önceki gün Yeniden Refah Partisi başkanı Fatih Erbakan Covid-19 aşısı olanların çocuklarının maymuna benzeyeceklerini, hatta göz ve kulaklarının fazla olacağını açıklamıştı. Bir psikolog olarak Akgün’ün bu tip olaylara nasıl yaklaştığını sordum. Akgün yanıtında sadece Fatih Erbakan’ın yaklaşımından bahsetmedi, aşı karşıtlarının da esasında ne kadar tehlikeli olduklarını açıkladı.
Bugünlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın da hastalığı çok konuşuluyor, hatta "iş göremez" duruma geldiğinde yerine kimin geçeceği bile tartışılıyor ama Erdoğan buna hiç yanıt vermiyor. Daha önceleri Erdoğan kendisini "Seçilemeyebilir" olarak görürken artık "Seçilemem" olarak görüyor. Psikolojide olasılık ve kesinlik arasındaki farkı sordum Akgün’e ve dinleyeceğiniz bu programda bunların yanıtını bulacaksınız.
Türkiye’nin sorunlarından sonra bu ayın 26’sında yapılacak olan Almanya seçimlerine odaklandık. Bu seçim çok kapsamlı bir seçim esasında, 16 yıldır Almanya’yı yöneten Merkel siyasete nokta koyuyor. Bu anlamda Almanya’da iç ve dış dengeler değişecek, Türkiye – Almanya ilişkileri başka bir noktaya evrilecek ve büyük olasılıkla Avrupa Birliği de bu değişiklikten nasibini alacak.
Akgün bu sorularıma yanıt verirken Merkel’in Almanya’ya iyilikleri ve kötülüklerini de, daha doğrusu, doğruları ve yanlışlarını da tartıştık.
Yanıtlardan benim çıkardığım sonuç, dünyanın her yerinde iş sadece parti ve örgütlerle çözülmüyor, kişilerin de çok önemli rolleri var. Buna en doğru örnek sanırım ABD ve Trump olacaktır.
Umarım siz izleyiciler de benim aldığım keyfi alırsınız.
