Mahkeme, IŞİD'in kaçırdığı Ezidi çocuğun da DNA’sının alınmasına hükmetti

Mahkeme, IŞİD'in kaçırdığı Ezidi çocuğun da DNA’sının alınmasına hükmetti
IŞİD'in Türkiye'ye getirip internette 'satışa çıkardığı' Ezidi çocuğun velayet davasında mahkeme çocuktan da DNA alınmasına karar verdi. DNA, annesi olduğunu iddia eden Iraklı kadının DNA'sı ile karşılaştırılacak.

Hale GÖNÜLTAŞ


ANKARA - IŞİD tarafından 2017 yılında Türkiye'ye kaçırılıp karanlık internette (dark web) satışa çıkarılan ve Ankara'da Şubat 2021'de örgütün hücre evine düzenlenen operasyonla kurtarılan Ezidi kız çocuğuna ilişkin açılan velayet davasında önemli bir karar çıktı. Mahkeme halen devlet koruması altında bulunan çocuktan DNA örneği alınmasına hükmetti. 11 yaşındaki Ezidi kız çocuğunun DNA örneği, annesi olduğunu iddia eden Iraklı kadının DNA örneği ile karşılaştırılacak. Ezidi çocuk ve Ezidi kadın arasında eşleşme çıkarsa, halen devlet koruması altındaki çocuğun annesine teslim edilmesi bekleniyor.

24 VE 15 AĞIR CEZA MAHKEMELERİ IŞİD’LİLERE İLİŞKİN CEZA DOSYALARINI VELAYET DAVASINA GÖNDERMEDİ

Duruşma dün Ankara’da 4’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Bir önceki duruşmada mahkeme hakimi, Ezidi kız çocuğunun IŞİD’liler tarafından Türkiye’ye kaçırılmasına ilişkin iki ceza dosyasını inceleme talebini dile getirmişti. Yazılı olarak iki ceza dosyasını ilgili mahkemelerden talep etmişti. Bunlardan birincisi, 2021 Şubat ayında IŞİD’lilerin Ankara Yenimahalle’de oturdukları eve MİT, TEM ve Siber Suçlarla Mücadele birimlerince yapılan baskın sonucu Sabbah Ali Oruç ve beraberindekilerin göz altına alınmasına dair dosya. Diğeri ise Sabbah Ali Oruç’un “Uluslararası insan ticareti” suçlaması ile yargılandığı dosya. Fakat dünkü duruşmada aradan geçen süreye karşın söz konusu iki ayrı ceza mahkemesinde görülen ceza dosyalarının gönderilmediği görüldü.

'ÇOCUK DA DNA ÖRNEĞİ' VERECEK KARARI ÇIKTI

Mahkeme başkanı iki ceza dosyasının ilgili ceza mahkemelerinden, incelenmek üzere kendilerine gönderilmesini yeniden yazılı olarak talep etti. Mahkeme başkanı ayrıca Ezidi çocuğun DNA örneğinin alınmasına hükmetti. Duruşma, Ocak 2025’e ertelendi. Ocak ayındaki duruşmada anne ve çocuk arasında soy bağının bulunup bulunmadığına ilişkin DNA testisinin mahkemeye ulaşmış olması bekleniyor. Ezidi çocuk ve Ezidi kadın arasında eşleşme çıkarsa, halen devlet koruması altındaki çocuğun annesine teslim edilmesi gerekiyor.

DNA TESTİNİN ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ALINMASI BEKLENİYOR

Ezidi kız çocuğu, halen güvenliği için yerini paylaşmadığımız bir yerde devlet koruması altında tutuluyor. Mahkeme kararı doğrultusunda kız çocuğunun önümüzdeki günlerde beraberinde bir avukat ve kaldığı kurumun yetkilileri eşliğinde DNA testi vermek üzere ilgili kuruma götürülmesi gerekiyor. Çocuktan alınacak DNA testinin sonucu, çocuğun annesi olduğunu söyleyen Ezidi kadının DNA örneği ile karşılaştırılacak. Böylelikle aralarında anne çocuk bağı olup olmadığı DNA testi ile ortaya konulacak.

EZİDİ KIZ ÇOCUĞU IRAK’TA İNSAN PAZARINDAN 500 DOLARA SATIN ALINDI

Ezidi kız çocuğunun Irak’ta pazardan satın alınarak IŞİD’liler tarafından Türkiye-Suriye sınırından kaçak yollarla ülkeye sokulması ve sahte beyanla kimlik çıkarılması, Ankara’da yaşamaya başlamaları ve çocuğun yine IŞİD’liler tarafından karanlık internet olarak bilinen dark web’te satışa çıkarılması ve sonrasında yaşananları aşağıda ayrıntıları ile aktardık.

ŞUBAT 2021’DE POLİS BASKINI İLE KURTARILDI

Ankara’da Şubat 2021’de polis ve istihbarat ekiplerinin IŞİD’in hücre evine düzenledikleri operasyonla, 6-7 yaşındaki Ezidi bir kız çocuk kurtarılmıştı. Çocuk operasyonun düzenlendiği gece IŞİD’liler tarafından karanlık internette (dark web) satışa çıkartılmıştı. Operasyon sırasında evde bulunan Irak vatandaşları Anas V., Nasır H. R.ve Sabbah Ali Oruç göz altına almıştı. Gözaltına alınanlardan Anas V. ve Nasır H.R., ifade ve savcılık sorgularının ardından 27 Şubat 2021’de adli kontrol şartı ile serbest bırakılmış, Sabbah Ali Hüseyin Oruç ise tutuklanarak Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulmuştu.

İDDANAME: BU KİŞİLER IŞİD’İN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ

IŞİD’lilere ilişkin iddianame Ağustos 2021’de hazırlandı. İddianamede her üç IŞİD’li için de “DAEŞ terör örgütü üyeliği” ve “örgüt yönetiminde yer almak” suçlamasında bulunuldu. Örgüt üyesi Oruç’un iddianamede yer verilen ifadesinde, Ezidi kız çocuğu 2014 yılında ağabeyi tarafından Irak’taki evlerine iki - iki buçuk yaşındayken getirdiğini belirtip şu bilgileri aktarıyordu:

"Abim bir gün yanında bir kız çocuğu ile eve getirdi. ‘Bu çocuk Ezidi. DAEŞ’ten pazardan 500 dolara satın aldım. Artık bu evde büyüyecek’ dedi. Çocuğun Irak’taki evimize getirilmesinde benim sorumluluğum yok. Abim Sabbar tarafından getirildi. 'A.' ismini de abim koydu. Abim sonra bombalamada öldü. Ben Ezidi kadın çocuk satış piyasasını bilmem. Ben çocuk kaçırmadım, pazardan çocuk satın almadım."

SABAH ALİ ORUÇ, IŞİD’İN IRAK VALİSİNİN YARDIMCISI

Oruç ifadesinde, Ebu Abdullah’ın çağrısıyla, örgütün kuruluşu sırasında IŞİD’e katıldığını itiraf etmişti. Ebu Abdullah’ın Irak’ta IŞİD’in üst düzey isimlerinden biri olduğunu, onun emir ve talimatlarını uyguladığını belirten Oruç, örgütte maaşlı olarak çalıştığını, görevlerinden birinin de köylerde “ribat” (nöbet tutma) ile gelişmeleri örgüt yönetimine bildirmek olduğu anlattı.

TÜRKİYE'YE 2018'DE SAHTE PASAPORTLA GİRDİ

İddianameye göre, Sabbah Ali Oruç 2018 yılında “Said Ahmet Muhammed” adına düzenlenen sahte pasaportla Suriye üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. Eşi, öz çocukları, yengesi ve Ezidi kız Türkiye’ye daha önceden kaçak yollarla göndermişti. Oruç, 2018 yılında Ankara İl Göç İdaresi’nden Ezidi çocuk için A.S.O adıyla kimlik çıkarttırdı.

ÇOCUK KAÇIRMA, SAHTE EVRAKLA KİMLİK ÇIKARTTIRMA; ÜÇ AY HAPİS

Oruç, Şubat 2021'de Ezidi kız çocuğu karanlık internetten (dark web) satışa çıkarttı. IŞİD’in köle satış odasında satışı takip eden Ankara Terörle Mücadele ekipleri sabah saatlerinde eve baskın düzenledi ve IŞİD’lileri göz altına aldı. Çocuk da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlilerine teslim edildi. Gözaltı sonrası tutuklanan Oruç ise dört ay tutuklu kaldıktan sonra denetimli serbestlik ile bırakıldı.

SEVGİ EVİNE YERLEŞTİRİLDİ

Ezidi kız çocuk IŞİD’liden kurtarıldıktan sonra Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı bir “sevgi evine” yerleştirildi. Ulusal ve uluslararası Ezidi derneklerinin çocuğun annesinin bulunmasına yönelik arayışları sonuç vermedi. Annenin IŞİD’lilerin elinde olduğu ya da katliam sonrası öldürüldüğü görüşü ağırlık kazandı.

Geçen süreç içinde Ankara’da bir grup kadın avukat IŞİD’lilerin Ezidi çocuğu Türkiye’ye getirip, ellerinde tutmalarına ilişkin “uluslararası insan ticareti” ve “insanlığa karşı suçlardan” yargılanmaları için çalışma sürdürdü. Geçen ağustos ayında Türkiye yargısında ulusal ve uluslararası hukuk açısından emsal teşkil edilecek bir karar verildi. IŞİD’li Sabbah Ali Oruç hakkında, "uluslararası insan ticareti" suçlamasıyla dava açıldı. Sabbah Ali Oruç’un yargılaması halen Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

AİLE BAKANLIĞI, EZİDİ ÇOCUĞU IŞİD’LİYE GERİ VERDİ

Yargı, IŞİD’li Sabah Ali Oruç’un “uluslararası insan ticaretinden” yargılanmasına ilişkin karar verirken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, koruması altındaki çocuğa ilişkin ciddi bir güvenlik ihlaline imza attı. Bakanlık, Ezidi çocuğunu kendisini kaçırıp Türkiye’ye getiren ve sonra da “karanlık internette” (dark web) satışa çıkaran IŞİD’lilerin Ankara’daki evine “yatılı olarak” gönderildi. Bakanlığın, 21 Haziran 2022 tarihinde ise koruma kararını kaldırıp tutanak karşılığında çocuğu IŞİD’lilere teslim ettiği ortaya çıktı.

ARTI GERÇEK YAZDI, BAKANLIK VE VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI

Çocuğun, kendisini kaçıran IŞİD yöneticisi Sabbah Ali Oruç'un ailesine teslim edildiğini Artı Gerçek belgeleriyle ortaya koydu. Bakanlığın kararına kamuoyunda yükselen tepkiler sonucu Valilik haberin yayımlandığı günün akşamı Oruç’un gözaltına alındığı ardından tutuklandığı, IŞİD’li aileye teslim edilen Ezidi çocuğun ise yeniden koruma altına alındığını duyurdu.

Valiliğin ardından Aile Bakanlığı da bir açıklama yaparak, çocuğun 'örselenmemesi adına' tedbir amaçlı korumaya alındığını duyurdu.

AÇIKLAMALARI GERÇEĞİ YANSITMIYORDU

Kamu kurumları “IŞİD’linin göz altına alındığı/tutuklandığı” yönünde açıklama yapsalar da gerçek saatler sonra ortaya çıktı. IŞİD’li Oruç için gözaltı veya tutuklama işlemi yapılmamıştı. Oruç, 27 Ekim 2023 tarihinde Ankara Adliyesi’ne gelerek “uluslararası insan ticaretine” ilişkin davada hâkimin talebi ile kapalı oturumda ifade verdi. IŞİD’linin eşi ise Artı Gerçek’in sorusu üzerine "Çocuğu gelip aldılar. Ama eşim göz altına alınmadı" dedi.

EZİDİ ANNE: BU ÇOCUK BENİM

Ezidi çocuğa ilişkin tüm bu süreç hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Geçen yılın son günlerinde bana ulaşan Ezidi bir kadın “halen devlet korumasında olan Ezidi kız çocuğunun” annesi olduğunu söyledi.

İddiasına dayanak olarak her iki kızının 2014 Ağustos Şengal katliamı öncesinde evlerinde çekilen fotoğraflarını gönderen Ezidi kadın, söz konusu IŞİD’lilerin çocukları kendilerine teslim etmek için para istediklerini, parayı da hawala yöntemi ile Türkiye’ye gönderdiklerini anlattı.

Ezidi kadın iddialarını aktarmadan önce, kendisi ve abisi ile Kürtçe tercüman yardımıyla sık sık görüntülü görüşme gerçekleştirdik. Ellerinde bulunan IŞİD’lilerle daha önce kurdukları temaslarda kayıt ettikleri görüntü, bilgi ve belgeleri ileten aile ile yapılan görüşmeler izinleri karşılığında kayıt altına alındı.

EZİDİ ANNE ADLİ TIP’DA DNA ÖRNEĞİ VERDİ

Güvenlik nedeniyle kimlik bilgileri gizli tuttuğumuz Ezidi kadın, halen devlet koruması altındaki Ezidi kızın annesi olduğunu ispatlamak için Türkiye’de hukuk mücadelesi başlattı. Ezidi kadın, Haziran ayında Ankara’ya geldi. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ifade vedi. Çocuğun annesi olduğu iddiasını yineledi. DNA örneği vermek istediğini belirtti. Mahkeme başkanı DNA örneğinin alınmasına ilişkin karar yazdı. Ezidi kadın ve avukatı 5 Haziran 2024 tarihinde Adli Tıp Kurumu’na giderek DNA örneği verdi.

Mahkeme başkanı, çocuğun da DNA örneğinin alınmasına yönelik kararı verebilmesi için onu kaçıran kişiye karşı açılan ceza dosyalarını incelemesi gerektiğini söyledi. Bunlardan birincisi, 2021 Şubat ayında MİT, TEM ve Siber Suçlarla Mücadele birimlerince Sabbah Ali Oruç ve beraberindekilerin göz altına alınmasına dair dosya. Diğeri ise Sabbah Ali Oruç’un “Uluslararası insan ticareti” suçlaması ile yargılandığı dosya. Hâkim söz konusu iki dosyayı inceledikten çocuğun da DNA’sının alınmasına yönelik kararını vereceğini ifade etti. Fakat dün görülen duruşmada söz konusu iki ceza dosyası ilgili mahkemeler tarafından gönderilmemişti. Mahkeme Ocak 2025’e ertelenirken mahkeme başkanı iki ceza dosyasını ilgili mahkemelerden yazılı olarak talep etti. Çocuğun DNA testine ilişkin sonucun Ocak 2025’teki duruşmaya gelmesi bekleniyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar