'Mahkeme salonlarında bulamadıkları adaleti sağlamak amacıyla bedenlerini açlığa yatırdılar'

Ölüm orucundaki avukatlar için yapılmak istenen basın açıklamasında iki kişi gözaltına alındı.

'Mahkeme salonlarında bulamadıkları adaleti sağlamak amacıyla bedenlerini açlığa yatırdılar'

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- Adli Tıp Kurumu'nun ‘Cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen, tutukluluklarının devamına karar verilen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için hastane önündeki bekleyiş sürüyor.

Ölüm orucundaki avukatlardan Ebru Timtik, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi'ne getirilmişti. Zorla müdahale endişesi taşıyan aileler ve Direnişler Meclisi ise günlerdir hastane önünde nöbet tutuyor. Bugün yapılmak istenen basın açıklamasına Coronavirus gerekçesiyle beş kişi sınırlaması getirildi. Ancak, hastane bahçesinde yapılmak istenen basın açıklamasına katılmak isteyen Direnişler Meclisi'nden Volkan Çeşme ve Erkan Munar gözaltına alındı.

Direnişler Meclisi çağrısı ile ölüm orucunda bulunan Avukat Ebru Timtik’in kaldırıldığı hastane önünde açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Ebru Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz, "Adil yargılanma haklarına müdahale ettiler yaşamlarına müdahale etmesinler. Sadece avukatlık yaptıkları için neden bu kadar cezalandırılıyorlar? Çocuklarımızın ölmesini mi bekliyorlar. Biz çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz" dedi.

Direnişler Meclisinin çağrısı ile ölüm orucunda bulunan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna rağmen tahliye edilmeyerek hastaneye zorla hastaneye kaldırılan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek için Timtik’in kaldırıldığı hastane olan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya Çağdaş Hukukçular Derneği, (ÇHD) Özgürük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TAYAD) Barış Anneleri Meclisi, Ebru Timtik’in yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.

‘AVUKATLIK MESLEĞİ TASFİYE EDİLMEK İSTENİYOR’

"Ebru ve Aytaç’ın talepleri kabul edilsin", "Halkın avukatları tahliye edilsin" dövizlerinin taşındığı açıklamada Direnişler Meclisi Adına konuşan Volkan Çeşme, "Gezi’nin, Soma’nın, Hasan Ferit Gedik’in, Dilek Doğan’ın, haksızlığa uğramış tüm yoksul halkın karşılıksız olarak avukatlığını yapan 18 avukat, iftiracı beyanlarıyla toplamda 159 yıl hapse mahkûm edildiler. Aslında onlar üzerinden yargılanmak istenen avukatlık mesleğinin kendisiydi. Adaletsizliğe uğrayanların haklarını savunan Halkın Avukatlığı tasfiye edilmek istendi" dedi.

Avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal, avukatlık mesleğinin tasfiye edilmesine ve evrensel bir hak olan adil yargılanma hakları için ölüm orucuna girdiklerini belirten Çeşme, Ebru Timtik ölüm orucunun 213, Aytaç Ünsal ise 182. Gününde olduğunu belirterek, İki avukat hem kendileri hem de müvekkilleri için mahkeme salonlarında bulamadıkları adaleti sağlamak amacıyla bedenlerini açlığa yatırdıklarını vurguladı.

‘HASTANEDE TUTULMALARI HUKUSUZ’

ATK raporuna rağmen Timtik ve Ünsal’ın serbest bırakılmadığını dile getiren Çeşme, avukatlara dönük işkencenin hastanede de devam ettiğini dile getirdi. Aytaç Ünsal’ın tutulduğu odanın ışığı gece boyunca açık bırakılarak uyumasının engellendiğini ifade eden Çeşme, "Zorla müdahale tehdidi, tecrit ve uyutmama işkencelerine rağmen Ebru ve Aytaç adil yargılanma hakları için direnmeye devam ediyorlar. Adli Tıp Kurumu avukatlarımız için hapishanede kalamazlar raporu verdi. Bu karar gereği hapishanede tutulmamaları gerekiyor. Kendileri ve aileleri, herhangi bir müdahaleyi kabul etmediklerini beyan ettiler. Dolayısıyla hastanede tutulmaları da hukuksuz. O halde yapılması gereken tek şey, avukatlarımızın acilen tahliye edilmesidir" diye konuştu.

‘TALEPLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR’

Ardından söz alan HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Esengül Demir, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın taleplerinin son derece doğal, insani ve anayasal hak olan adil yargılanma talebi olduğunu, Timtik ve Ünsal’ın kritik aşamada olmalarına rağmen taleplerinin görmezden gelindiğini söyledi. ATK’nin "Cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen avukatların tahliye edilmediğini dile getiren Demir, ciddi bir siyasal ve hukuki garabetle karşı karşıyayız. Ebru ve Aytaç yaşasın istiyoruz. Bu nedenle derhal tahliye edilmedirler ve kendi iradeleri ile tedavi altına alınmalıdırlar. Onların hayatta kalabilmesi ve hukuk mücadelesini kazanabilmesi için de yanlarında, dayanışma içinde olacağımızı İlan ediyoruz" diye konuştu.

‘HAYATLARINI ALMASINLAR’

Son olarak söz alan Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz, "Adil yargılanma haklarına müdahale ettiler yaşamlarına müdahale etmesinler. Bizim amacımız çocuklarımızın ölmemesi. Günden güne bedenleri eriyor. Biz de dışarıda eriyoruz. Gecemiz gündüzümüz belirsiz. Herkes Bayram yaparken biz burada çocuklarımızın hayatlarını savunuyoruz. Sadece avukatlık yaptıkları için neden bu kadar cezalandırılıyorlar. Dosyaları Yargıtay'da ön incelemeye alınmış, kritik aşamada olmalarına rağmen hala oradan bir haber gelmedi, gelmiyor. Çocuklarımızın ölmesini mi bekliyorlar. Biz çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz ve bir an önce tahliye edilmelerini ve adil yargılamaları istiyoruz" şeklinde konuştu.

ebru timtik adil yargılanma Aytaç Ünsal