Malatya'da yayladan dönen hayvancılar sorunlarla karşı karşıya: Yol yok, telefon çekmiyor

Malatya'da ilkbaharda yaylalara çıkan küçükbaş hayvan yetiştiricileri eylül ayının gelmesiyle dönmeye hazırlanıyor. Yaylacılar, yol olmamasından, telefonların çekmemesinden şikayetçi. Çadırlarda yaşayan yaylacılar için hijyen de büyük bir sorun.

Yusuf DURDU

MALATYA - Malatya’da nisan ayından eylül ayına kadar yaylaya çıkan küçükbaş hayvan yetiştiricileri zorlu koşularla karşı karşıya. Yaylalarda banyo, tuvalet, yol ve iletişim en büyük sorunlar arasında. Malatya Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, Hekimhan ilçesine 40 kilometre uzaklıktaki, 2 bin 400 rakımlı Yama Dağı eteklerindeki Çiçayır Yaylası’nda küçükbaş hayvan yetiştiricileri ile bir araya geldi.

YOL VE TELEFON EN BÜYÜK SORUN

Telefonların çekmediğini ve yol olmadığı vurgulayan Akın, “GSM şirketleri milletten bir sürü para alıyorlar, çekim gücü diye reklam yapıyorlar ama burada maalesef hiçbir yerde telefon çekmiyor. İnsanlar bu konuda çok mağdur oluyorlar. Yolların yapılması lazım. Yetiştiriciler milli hasılaya katkı sağlıyor, kesinlikle desteklenmeleri gerekiyor” diye konuştu.

Üreticilerin hijyen ihtiyaçlarına yönelik proje hazırladıklarını anlatan Akın, "Dünya Bankası ile Tarım ve Orman Bakanlığımız bu projeyi destekliyor. Önümüzdeki süreçte yetiştiricilerimizin temel ihtiyaçları olan tuvalet, banyo ve güneş enerjisi sağlanacak" dedi.

'YEREL İDARECİLER ÜRETİCİLERİ DESTEKLEMELİ'

Malatya'da 55 yaylanın olduğunu, hayvan yetiştiricilerinin yılın 6-7 ayını yaylalarda geçirdiğini dile getiren Akın, "Yamadağı ve Sarıçiçek büyük yaylalarımız. Göldağı, Beydağı, Bürücek, Cevizlidere ve İncesu yaylaları var. Bunların milli ekonomiye katkı sunabilmesi için yaylalardaki problemlerin yerel idareciler tarafından çözülerek, üreticilerimizin desteklenmesini bekliyoruz. Gölgelik, sulak, tuzlak destekleri verilmelidir. Biz bu noktada her zaman yetiştiricilerimizin yanında olacağız” dedi.

'YENİ NESİL, YAYLA ŞARTLARINI KABUL ETMİYOR'

Üretici Ekrem Karadağ ise yaylada yaşamın zorluklarını şöyle anlattı:

“Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği bizim için hayvancılıktan ziyade büyük bir sevda. Bunu bırakmak istemiyoruz. Fakat zorluklardan dolayı yeni nesil yayla şartlarını kabul etmiyor. Sosyal yaşantımız, banyo yapacak yerimiz yok. Devlet bize prefabrik ya da konteyner verirse, bu yüzyılda çadır hayatından kurtulacağız. Çadırda her yer damlıyor. Devletimiz bizi çadır hayatından kurtarsın. Yolun durumunu gördünüz. Yetkililerin yola bir el atmalarını istiyoruz. Biz 15 gün sonra buradan göçeceğiz ama evlerimizi bu yoldan nasıl çıkaracağımızı düşünüyoruz."

Ekrem Karadağ

'TELEFON ETMEK İÇİN BİR SAAT YOL GİDİYORUZ'

Yaylaya geldiklerinde dışarıyla iletişimlerinin koptuğunu dile getiren Karadağ, “İletişim bizim için en büyük sorun. Yarım saat, bir saat gidiyoruz ki bir telefon görüşmesi yapalım. Bir hastamız olduğu zaman bu yoldan dolayı çıkarma şansımız yok. Durumu haber vermek istesek ancak yarım saat sonra ulaşabiliyoruz. Devletimizin biz yaylacılara bakması lazım. Masa başında oturup, 'Biz yetiştiricimizin yanındayız' demeleri değil, onların da buraya gelmelerini ve sahada olmalarını istiyoruz” diye konuştu.

'YOL OLMADIĞI İÇİN ÜRÜNLERİMİZİ SATAMIYORUZ'

Hasan Şatır ise yaylanın en büyük sorununun yol olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

"4-5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yoldan arabalar çıkamıyor, bir misafirimiz gelemiyor. Göç zamanı geldi, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yerimiz çok güzel ama yolumuz yok. Koyun üreticiliğinin devam etmesi için bu yolun yapılması önemli. Şehir merkezine peynir, yağ, süt ve süt ürünlerini götürüp satmak için yola ihtiyacımız var. Yol olmadığı için bunu yapamıyoruz. Mandıracı da yol sorunundan dolayı buraya gelmiyor. Biz kendi araçlarımızla gidiyoruz. Yoldan dolayı araçlarımızda da sorun oluyor.”

Hasan Şatır