Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu: 30 başvuruda 726 hak ihlali

İHD, Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporunu paylaştı. İHD İstanbul Genel Başkanı Yoleri son üç ayı kapsayan rapora dair, “Tutukluların yaptıkları 30 başvuruda 726 hak ihlali tespit ettik” dedi.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu Beyoğlu’ndaki merkezlerinde basın açıklamasıyla paylaştı.

İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyon üyesi Mehmet Acettin ve Avukat Jiyan Tosun’un da katıldığı basın toplantısında raporu, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.

Nisan, mayıs ve haziran aylarında yapılan rapora dair İHD İstanbul Genel Başkanı Gülseren Yoleri, tutukluların başvurularıyla oluşturdukları tespitlere dair değerlendirmelerde bulundu. Yoleri, rapor sonuçlarını “Her bir mahpusun, yaşamın her anında bir hak ihlaline maruz bırakıldığı vahim bir tablo” olarak yorumladı.

Raporda yer alan başvuruların, hapishanelerde tutuklu veya hükümlü bulunan kişilerin mektup, faks veya mahpus aileleri ve avukatları tarafından telefon, mail veya derneğe gelmek suretiyle yapıldığı Nisan, Mayıs, Haziran aylarında İHD İstanbul Şubesi’ne, dördünün ise Marmara bölgesi hapishanesi olmak üzere 11 hapishaneden başvuru yapıldığı ifade edildi.

30 BAŞVURUDA 726 HAK İHLALİ

Bu hapishaneler ise; Marmara/ Silivri Kampüs CİK, Tekirdağ 1 ve 2 nolu F Tipi CİK, Gebze kadın Kapalı CİK, Kandıra F Tipi CİK, Denizli T Tipi CİK, Malatya/Akçadağ T Tipi CİK, Bodrum S Tipi CİK, Erzurum/Dumlu 1 nolu Kapalı CİK, Şakran Kadın Kapalı CİK, Van F Tipi CİK, Sincan 1 nolu F Tipi CİK olmak üzere toplam 30 hapishaneden başvuru yapıldığı bilgisi paylaşıldı. Yoleri, İHD’nin tutuklukların yaptıkları 30 başvurudan 726’sında hak ihlali tespit ettiğini söyledi. Bunun yanı sıra 242 ihlalin de basın taraması yoluyla kaydedildiği yer aldı. Raporda, 3 ayda toplam 968 ihlalin yaşandığına yer verildi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Yoleri, rapordaki başlıkları paylaşarak tutukluların maruz bırakıldıkları en önemli hak ihlallerine dikkat çekti. Bunların; yaşam hakkı ihlalleri, işkence, sağlık hakkı ihlalleri, haksız tutukluluk ve infazların yakılması, adalete erişimin engellenmesi ve iletişim hakkı engelleri gibi hak ihlalleri olduğunu ve yaşanmaya da devam ettiğini ifade etti.

‘SORUNLARIN KALICI ÇÖZÜME ULAŞTIRILMASI DEVLETİN SORUMLULUĞUDUR’

Gülseren Yoleri, çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamaların yanında küfür, hakaret, tehdit ve onur kırıcı muamelenin de yaygınlaştığına dikkat çekti. Yoleri, raporun son kısmında bütün bu ihallerin kalıcı çözüme ulaşması gerektiğine vurgu yaparak “iç hukuk, Anayasa, Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları ve uluslararası insan hakları belgeleri kapsamında kalıcı çözüme kavuşturulması devletin sorumluluğudur” dedi.

İHD’DEN KAMUOYUNA VE OTORİTELERE ÇAĞRI

Gülseren Yoleri bu hak ihlallerinin mahpusların tek başlarına yürütebilecekleri bir mücadele olmadığına vurgu yaparak, “Her rapor döneminde olduğu gibi bu rapor döneminde de kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıyoruz. Kamu otoritelerine de insan haklarına ve mahpus haklarına uygun davranmaları noktasında sorumluluklarını hatırlatıyoruz” dedi.

Öne Çıkanlar