Martı’ya 'beton martı' demek yargılanıyor

Kabataş'a yapılmak istenen 'Martı' projesinin mimarı projeyi eleştiren Prof. Zerrin Bayrakdar'a dava açtı.

Martı’ya 'beton martı' demek yargılanıyor

Aynur TEKİN

ARTI GERÇEK - İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kabataş İskelesi’ne yapılmak istenen Martı projesini, kamu yararı taşımadığı ve kent hafızasına uygun olmadığı gerekçesiyle eleştiren ulaşım profesörü Zerrin Bayrakdar’a, projenin mimarı Hakan Kıran tarafından dava açıldı. Bayrakdar, iddianemede "imajı ve itibarı zedelemek" iddiasının yer aldığını ve özellikle projeye "Beton Martı" denilmesinin öne çıkarıldığını belirtti.

"TOPBAŞ GİTTİ, KENT SUÇLARI KALDI"

Bayrakdar’ın duruşmasını takip etmek için Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen İstanbul Kent Savunması, "Yaşamı savunan bizler değil, beton martının mimarı Hakan Kıran ve Topbaş yargılansın" yazılı pankart açtı ve açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş istifa etti ve gitti. Geride Topbaş’ın kent suçları kaldı. Onlardan biri de kenti savunanların tepkilerine ve toplanan binlerce imzaya rağmen başlatılan ve yapımına devam edilen Kabataş Martı projesi. Haliç Metro Köprüsü’nde olduğu gibi tarihin, köklü İstanbul siluetinin üzerine ‘eşsiz’ tasarımlarıyla kendinde kenti yok etme hakkı gören Hakan Kıran, kenti savunanların mücadelesine tahammül edemedi ve ‘proje imajı ve itibarı’ zedelendiği gerekçesiyle dava açmaya girişti. Mimarlığı, her istediği yere, her aklına geleni yapmak olarak gören Kıran, mesleki sorumluluklarından da bihaber durumda."

‘MAKSAT RANTIN DEVAM ETMESİ’

Dava sürecini Artı Gerçek’e değerlendiren Prof. Dr. Bayrakdar ise şöyle konuştu: "Martı projesini 2016 yılında Hakan Kıran’ın kendi web sitesinde görerek haberdar olduk ve dehşete düşüp itiraz ettik. Maksat burada kamu yararı değil, inşaat rantının devam etmesi. İddianameye göre ben araştırmadan eleştiri yapıyormuşum. Bir eleştiri yapılıyor, mimarsa eleştiriyi kabul eder ve düzeltmek ister. İktidar ve yandaşları yargıyı sopa olarak kullanıyor. Böyle bir dava için mahkemeye ne gerek var? Biz karşı çıktığımız zaman Hakan Kıran, bizi çağırıp sorabilirdi. ‘Siz yanlış anlamışsınız, gelin konuşalım’ diyebilirdi. Bunların hiçbirini yapmadı ve direkt dava açtı."

"DAVANIN REDDEDİLECEĞİ KANAATİNDEYİZ"

Bayrakdar’ın avukatı Eren Can, bunun bir ifade özgürlüğü davası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi. "Zerrin hocamız bir ulaşım profesörü, doğal olarak eleştiri hakkını kullanıyor. Şehrin merkezindeki bir projeyi eleştirmek her vatandaşın hakkıdır. Bu dava, baskı ve sindirme amacı taşıyor. Biz kenti savunmaktan vazgeçeceğiz sanıyorlar. Biz kenti savunmaya ve meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Doğal sit alanlarına zarar veren rant projelerine itirazlarımızı dile getireceğiz. Hukuken de bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Davanın reddedileceği ve Hakan Kıran’ın bu dava üzerinden başarılı olamayacağı kanaatindeyiz. Çünkü yapılan eleştiriler demokratik ölçü ve sınırlar içerisinde. İtibarın zedelenmesi gibi bir durum olduğunu düşünmüyoruz."

Bugün, Çağlayan Adliyesi’nde yapılması beklenen davanın ilk duruşması, hakimin izinli olması sebebiyle ertelendi. Duruşmanın ne zaman yapılacağı önümüzdeki günlerde açıklanacak. Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar’ın yanı sıra Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi YK Başkanı Sami Yılmaztürk, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Mücella Yapıcı, inşaat mühendisi Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Cihan Uzurçarşılı Baysal, Politeknik YK Sekreteri inşaat mühendisi Ersin Kiriş’e de "imajı ve itibarı zedelemek" iddiasıyla dava açıldı.