Metin Lokumcu davası | Hopa Emniyet Müdürü: Esas sorumlular burada değil; emri kaymakam verdi
Artvin Hopa’da, 31 Mayıs 2011’de polisin biber gazlı müdahalesi sonucu yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu davasının ikinci duruşması, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroların katılma talepleri reddedildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesine 31 Mayıs 2011 tarihinde yaptığı ziyaret sırasında yaşanan olaylarda polis biber gazı kullanmış, öğretmen Metin Lokumcu da kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti.
20-21 Aralık 2021 tarihinde Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan Metin Lokumcu davasının ilk duruşması, Lokumcu ailesinin avukatlarının, sanıkların katılması talebinin kabul edilmesi üzerine ertelendi. Yargılamanın ikinci duruşması bugün yapılıyor.
TEMSİLCİLERDEN MÜDAHİL OLMA TALEBİ
ANKA’dan Esra Nur Pervan ve Uğur İstanbullu’nun aktardıklarına göre, adliye binası önünde sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemleri alındığı görüldü. Adliyeye girmek isteyen vatandaşlar adliye önüne kurulan polis noktasındaki üst aramasının ardından içeri alındı.
Lokumcu ailesinin yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de duruşmayı takip etti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile Diyarbakır, İstanbul, Antalya, İzmir, Denizli, Artvin, Trabzon, Samsun ve Ankara barolarından temsilciler de yargılamaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal ile CHP milletvekilleri Ahmet Kaya ve Sezgin Tanrıkulu ile HDP milletvekilleri Murat Çepni, Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy da duruşmayı izledi.
ADALET İÇİN BURADAYIZ
Duruşma öncesi açıklama yapan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şu ifadelere yer verdi:
"Metin Lokumcu Hocamız 2011 yılında doğa ve çevre hakkı için mücadele ederken yaşamını yitirdi. Hopa'da bu mücadeleyi veriyordu. Kendisi sadece Hopa için değil, bütün Türkiye'deki çevre hakkı ve doğaya müdahale bakımından önemli bir mücadele insanıydı. Biber gazı sıkıldı, orantısız güç kullanıldı ve yaşamını yitirdi. Avukat arkadaşlarımız inanılmaz bir mücadele ile sanıkları bugün Trabzon'da yargı karşısına çıkardılar. Şu unutulmasın: Yani bugün için yaşam hakkına müdahale eden, kötü muamele ve işkence yapan memurlar bakımından, kamu görevlileri bakımından bence çok önemli bir dava ve unutulmasın, bir gün mutlaka yargı önüne çıkıyorlar. O nedenle buradayız milletvekillerimizle beraber, birçok baro başkanı burada, Türkiye Barolar Birliği Başkanı burada. Bu davada adaletin gerçekleşmesi açısından burada olmaya devam edeceğiz."
SANIK POLİSLER DURUŞMA SALONUNDA
Bir önceki duruşmada mahkeme heyeti tarafından duruşmaya getirilmesine karar verilen sanık polisler duruşma salonunda yer aldı. Duruşma salonunda yer kalmadığı için bazı avukatlar ve izleyiciler salonun kapısından duruşmayı takip edebilecekler.
Dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan dün "siyatik" rahatsızlığı dolayısı ile rapor aldığı için salonda değil. 9 sanık polis duruşmada hazır bulunuyor.
SAĞKAN: BİZ BU DAVAYI ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan söz aldı. Sağkan şu ifadelere yer verdi:
Biz bu davayı çok önemsiyoruz. Müştekilerin ve avukatlanın uzun yıllarıdır verdikleri miicadeleniln sonudnda 10 yıl sonra açılabilmiş bir mücadeleden bahsediyoruz. Bu ortamın adil yargılanma, savunamama ve müştekilerin hakları bakımından sağlıklı bir ortam sunmadığı, bundan sonraki duruşmalarda teknik alt yapı ve fiziki hususlarda konforlu salonunun kullanımlasına öncelik verilmeli. TBB üzerine düşen bir konu varsa yardımcı olmaya hazırız.
Geçen celse talepte bulunulmuştu. Ara karardan rücu talebi. Baroların ve TBB'nin insan haklarını korumak ve işlerlik kazanmak vazifesi var. Yaıglamalara bakınca bir temel hak ve hür ihlali olup olmadığının değerlendirmesinde heyetlerle farklı düşünceler olabiliyor. Yaşanan olay sadece bir iki kişinin kasten veya taksirle öldürülmesinden ibaret değil. Yaşanan olay, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunan birisinin davasıdır. Çevre ve yaşam hakkı kapsamında kaynaklanan yükümlülüklerimiz vardır. Dosyada katılma talebimizin kabul edilmesini istiyoruz.
İstanbul, İzmir, Ankara, Artvin, Trabzon, Giresun, Samsun, Denizli, Diyarbakır ve Antalya baroları davaya katılma talebinde bulundu. Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların, siyasi partilerin, dernek ve vakıfların suçtan doğrudan zarar görmemesi gerekçesi ile davaya katılma talepleri reddedildi.
ÜNLÜ: EMRİ KAYMAKAM VERDİ
Dönemin Hopa İlçe Emniyet Müdürü sanık Fatih Ünlü savunmasına başladı:
Herhangi bir sebeple olursa böyle bir olay yaşanması üzücü. Metin Lokumcu’nun ailesine başsağlığı diliyorum.
Ulaş Lokumcu: 10 yıl önce niye dilemedin?
Fatih Ünlü: Başbakanın miting alanı ile basın açıklaması olan farklı alanlardır. Olayın meydana geldiği Cumhuriyet meydanında bir grubun toplandığını öğrendik. Orda toplananları ikna ve ikaz etme talimatını Kaymakamdan aldım. Müzakere ve ikna çabalarım oldu. Yaklaşık 45 dk sürdü. Ses aracından da anons geçtik. Hasta olanların da alanı terk etmesini istedik. Orada toplanan grup ayrılmadı. Benim oradaki sorumluluğum grubu ikna ve ikazdı. Başka bir sorumluluğum yoktu. Böyle bir emir verme yetkim de yoktu. Benim görevli olduğum dönemde Hopa’da çevik kuvvet birimim yok. Olmadığı için de envanterim de yok. Bu müdahalede idare amiri değildim. Miting alanında görevli olduğum için hiçbir yetkimin olmadığı için toplumsal olaylara müdahale, mülki idare amiri tarafından verilir. Hal böyleyken yetkim yokken, yetki aşımı olduğu söylemek mümkün değil. Heyetiniz karşısında bulunan arkadaşların sorumlu olmadığını gerçek sorumluların da burada olmadığını belirtmek isterim.
Mahkeme Başkanı: Kimdir gerçek sorumlulular peki? Müdahale emrini kim verdi?
Fatih Ünlü: Dönemin Hopa Kaymakamı vermiştir.
Saat 14.15’e kadar duruşmaya ara verildi.