Mide balonu ameliyatında ölüme dair rapor: Balon yemek borusunda şişirilmiş olabilir
Abidin YAĞMUR
MERSİN - Girne Üniversitesi Yazılım Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi, futbolcu 22 yaşındaki Ali Can Gül'ün Mersin Özel Ortadoğu Hastanesi’nde 5 Haziran 2024’te mide balonu operasyonunda ölümüne dair raporlar, balonun yemek borusunda şişirilmiş olabileceğini ortaya koydu.
Gül’ün ölümünün ardından Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı operasyonu yapan doktor D. E. hakkında soruşturma başlattı. Savcılık, dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu 1’inci Adli Tıp Kuruluna gönderdi. KKTC vatandaşı olan, olayın ardından Mersin’de yaşamaya başlayan baba Hasan Gül de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Dalından rapor talep etti.
ADLİ TIP: ANİ SOLUNUM DURMASI SONUCU ÖLDÜ
İstanbul 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporunda, 22 yaşındaki Ali Can Gül'ün solunum yetmezliği nedeniyle vefat ettiği belirtildi. Raporda, "Otopside ölümüne neden olabilecek travmatik değişim ve toksit madde bulunmadığı, iç organlarında tespit edilen makroskobik bulgular, iç organların histopatolojik tetkiklerinden elde edilmen bulgular ve ölümün meydana geliş şekli dikkate alındığında kişinin ölümünün mideye balon takılması sırasında gelişen, nedeni tespit edilemeyen ani solunum ve dolaşım durması sonucu meydana gelmiş olduğu, oy birliğiyle mütalaa olunur" denildi.
DEÜ: BALON MİDEDE DEĞİL, YEMEK BORUSUNDA ŞİŞİRİLMİŞ
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nın raporunda da yapılan otopside yemek borusu mide girişinin beş santimetre yukarısından itibaren ağza kadar kanamalı olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Endoskopi cihazının bozuk olduğu göz önüne alındığında, balonun yeri tam olarak teyit edilemeden mide yerine özefagusun (yemek borusu) içinde şişirilmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu, bu durumun mevcut klinik tabloya (derin bradikardi, solunum arresti) ve sonrasında ölüme yol açmış olabileceği, sonrasında ise şişirilmiş vaziyette çıkarılmaya çalışılan materyalin yemek borusunda hasara yol açtığı, tam olarak çıkarılamayan balonun hava yollarını kapatması nedeniyle hastanın acil müdahalesinin geciktiği, Dr. Doğan Erkal’ın yaptığı endoskopik balon dilatasyonu işleminin tıbbi standartlara uygun olarak yapılmadığı gibi ortaya çıkan komplikasyon da uygun şekilde yönetilmediği..."
ENDOSKOPİ CİHAZI OPERASYONUN BAŞINDA BOZULMUŞ
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nın raporunda, İl Sağlık Müdürlüğünce olaydan 23 gün sonra gerçekleştirilen denetimde, operasyon sırasında kullanılan endoskopi cihazının aldığı görüntünün 20-30 saniye sonrasında bozulmuş olduğu bilgisine de yer verildi. Olaydan bir hafta sonra hastane tarafından arıza bildirimi yapıldığının vurgulandığı raporda, "Bu işlemi gerçekleştirebilmek için balon midede iken endoskopik görüntü ile balonun alt özofagus kavitesinin altında olduğundan emin olunması gerektiği, kamerası bir süre sonra çalışmayan endoskopi cihazının bu işlem için gereken standartlarda olmadığı, bu arızanın balonun yanlış yerde şişirilmesine neden olarak istenmeyen sonuca yol açmış olabileceği" ifadelerine yer verildi.
BABA GÜL: DOKTOR, ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMELİ
Baba Hasan Gül, oğlunun fotoğrafını bastırdığı tişörtle Mersin Adliyesi’nde gelişmeleri anbean takip ediyor. Hasan Gül, "Dosyada tüm deliller toplandı. Tabip Odasının olay hakkında vereceği rapordan sonra savcılığın davayı açmasını bekliyoruz. Baştan itibaren mide balonunun nefes borusuna takıldığı için solunum yetmezliğinden öldüğünü söylemiştik. Bu iki rapor da bizi doğruladı. Adalete güvenimiz tam. Oğlumun ölümüne neden olan doktor Doğan Erkal’ın adalet önünde hesap vermesinin zamanı artık geldi” dedi.
Hastane yetkilileri ise yargı süreci devam ettiği için konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.