'Mınbiç için yol haritası iki ülkeden farklı görünüyor'
Amerika’nın Sesi Radyosu programcılarından gazeteci Mutlu Çiviroğlu, ABD-Türkiye ilişkilerini ve mutabık kalındığı belirtilen Mınbiç’e ilişkin yol haritasını Artı Gerçek’e değerlendirdi.
Fehim IŞIK
ARTI GERÇEK - ABD ve Türkiye dışişleri bakanlarının görüşmesi Türkiye basınında ciddi yer buldu. Birçok gazete ve televizyon, ABD’nin Türkiye’nin isteklerinin tümünü karşıladığını, onaylanan yol haritası ile birlikte yakın dönemde Mınbiç’in askeri ve sivil yönetiminin ABD ve Türkiye tarafından ortak olarak yürütüleceğini yazdı.
Pompeo ve Çavuşoğlu arasında yapılan görüşmenin Amerika’daki yansımalarını ve onaylandığı belirtilen yol haritasını, Amerika’nın Sesi Radyosu programcılarından gazeteci Mutlu Çiviroğlu Artı Gerçek’e değerlendirdi.
"GÖRÜŞME AMERİKAN KAMUOYUNDA PEK YER TUTMADI"
Görüşmenin basında yer bulmasını "Pompeo ve Çavuşoğlu arasındaki görüşme her ne kadar Türkiye kamuoyunda çok yer tutsa da Amerikan kamuoyunda pek de yer tuttu, denemez" sözleriyle değerlendiren Çiviroğlu, görüşme sonrası yapılan ortak açıklamaya da değindi:
"Görüşme sonrası Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada somut bir vurgu yok. Herhangi farklı bir bilgi veya ayrıntıya yer verilmiyor. Yol haritasının ne olduğu, takviminin hangi süreyi kapsadığı ile ilgili somut bilgi yok. Mınbiç’te dahil Suriye’de varolan sorunların çözülmesinde, ortak hareket edilmesi, daha önce varolan ‘Suriye Konulu Çalışma Grubu’nun raporlarının değerlendirilmesi, alanda olup bitenin daha yakından takip edilmesi için işbirliği yapılması gibi konulara vurgu yapılıyor. Tabi Türkiye-ABD ortak açıklamalarının neredeyse tümünde olan klasik diplomatik dil burada da var. Örneğin artık Türkiye-ABD klasiği olan ‘her türlü teröre karşı işbirliği’ vurgusu bu açıklamada da var."
"MINBİÇ WASHINGTON AÇISINDAN MODEL BİR ŞEHİR"
Çiviroğlu, 4 Haziran günü Washington’da gerçekleşen iki dışişleri bakanı arasındaki görüşmenin, Mevlüt Çavuşoğlu’nun belirttiği gibi dönüm noktası denilebilecek bir görüşme olduğu inancında değil. Konunun Washington tarafından Türkiye gibi okunmadığının altını çizen Çiviroğlu, "Bir yol haritasından bahsediliyor. Bu yol haritasında Kürtlerin, Mınbiç halkının, Suriye Demokratik Güçleri’nin, YPG’nin, Amerika Birleşik Devletleri’nin birlikte hareket ettiği diğer müttefiklerinin bir rolünün olup olmadığı da açık değil. Bunların bir rolünün olup olmadığı konusunda herhangi bir ibare açıklamada yer almıyor" dedi. Çiviroğlu, Mınbiç’in ABD tarafından önemsenip model olarak görüldüğünü ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Sonuçta Mınbiç ABD’nin model olarak gördüğü bir şehir. Yerel güçlerle birlikte IŞİD’den temizlenip kurtarıldı. İstikrarın yeniden sağlanmasıyla birlikte yerel halk büyük oranda geri döndü. Birçok halkın bir arada yaşadığı örnek bir şehir olarak biliniyor. Mınbiç’te şu an normal hayat devam ediyor. Kentin korunmasını üstlenen yerel bir askeri meclis var ve bunların eğitimi de ABD güçleri tarafından sağlanıyor. Yani Mınbiç, bölgeye model olarak sunulabilecek başarılı bir örnek olarak değerlendiriliyor."
"YOL HARİTASININ İÇERİĞİ VE SÜRESİ MUĞLAK"
Gazeteci Mutlu Çiviroğlu, Amerikalı yetkililer ile Türk yetkililerin konuya ilişkin değerlendirmelerini de kıyasladı:
"Buradaki farklılık şu. Türkiye medyasında Türk yetkililerin anlattıkları ile Amerikan medyasında ABD’li yetkililerin anlattıkları hiç de aynı şeyler değil. O nedenle baktığımızda görünürde, bir yol haritasından bahsedilse bile bu haritanın içeriğinin ne olduğu, ne kadar süreyi kapsadığı, belli değil. Türk yetkililerin basına yansıyan demeçlerinde sanki her şey somutmuş gibi konuşuluyor. Oysa ABD’de yetkililer somut bir söyleme girmiyorlar. Örneğin Mınbiç Askeri Meclisi’nin, Mınbiç Sivil Meclisi’nin, Suriye Demokratik Güçleri’nin bir rolünün olup olmadığına dair bir vurgu da yapılmıyor."
İki bakanın ortak açıklamasını "Kameralar önünde Türkiye’nin gönlünü hoş edecek bir açıklama olarak görebiliriz" diyen Çiviroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Somut anlamda Türkiye’nin deyimiyle YPG Mınbiç’ten çıkarılıyor gibi bir vurguya açıklamada rastlamıyoruz. Karşımızda diplomatik dilin ağır bastığı, her yere çekilebilecek bir açıklama var. Türkiye hükümetinin heyecanla, umutla baktığı bir görüşmede somut bir bilginin olmaması bu işin biraz zamana yayılacağı, şu ana kadar geldiği gibi devam edeceği izlenimi Washington’da daha ağır basıyor."
"ULUSLARARASI İLİŞKİLER SÜRPRİZLERE AÇIKTIR"
Çiviroğlu, ABD yönetiminin içinde bulunduğu krizi de göz önüne getirerek ihtiyatlı bakılması gereken yönleri ise şöyle özetliyor:
"Son dönemlerde doğrusu Amerikan yönetiminin nasıl adımlar atacağını kestirebilmek güç olmaya başladı. Bu nedenle açıklamayı klasik olarak değerlendirmek yerine biraz ihtiyat payı da bırakmakta yarar var. Bu görüşmede herhangi bir somut olguya rastlanmıyor. Bugün bile Mınbiç’teki yerel kaynaklar Koalisyon Güçleri ile ilişkilerinde herhangi bir değişiklik yaşanmadığını, ortak çalışmaları sürdürdüklerini belirtiyorlar. Yine de ABD yönetiminin çok sık karar değiştirebildiğini göz önüne getirirsek, yeni sürprizlerle karşılaşabiliriz, demek mümkün."