Mızraklı ve Türk, kayyım kararını yargıya taşıdı
Başvuruda, OHAL döneminde çıkarılan KHK'nin OHAL ile sınırlı kalması gerekirken, görevden alınmalara yasal dayanak yapılmasının Anayasaya aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerlerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ile Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, kayyım atama işlemi yürütmesinin durdurulması ve işlemin iptali için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mızraklı, avukatı Mehmet Emin Aktar aracılığıyla Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi'ne, Türk ise avukatı Erdal Kuzu aracılığıyla Mardin 2'nci İdare Mahkemesine dilekçe ile başvuruda bulundu.
'SİYASİ SAİKLERLE YAPILDI'
Başvuruda, İçişleri Bakanlığı'nın Anayasa'nın 127/4 maddesi ile 5393 sayılı Kanunun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırıldığı ifade edilerek, işlemin Anayasa'nın 127/4 maddesinin belediye başkanlarının görevden alınmasının "görevleriyle ilgili suç işleme" nedeniyle kesin hükme kadar geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılabileceği hükmünün bulunduğu, ancak görevden alınmanın ise görev öncesi açılan dava ve soruşturmalara dayandırıldığı kaydedildi. Görevden uzaklaştırmanın görevle ilgili olması gerektiği belirtilen dilekçede, belediye başkanlarının, henüz mazbatalarını almadan 31 Mart seçimlerinin ertesi günü yani 1 Nisan günü görevden alınması için ilgili illerin valililerin dilekçeyle istemde bulunmasının işlemin hukuki olmadığını ve siyasi saiklerle yapıldığını ortaya koyduğu ifade edildi.
'OHAL KHK'SININ DAYANAK YAPILMASI ANAYASAYA AYKIRI'
Söz konusu işlemin konu ve sebep unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu vurgulanan başvuruda, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde, Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK), OHAL ile sınırlı kalması gereken bir değişikliğin görevden alınmalara yasal dayanak yapılmasının Anayasaya aykırılık teşkil ettiği aktarıldı.
'MASUMİYET KARİNESİNE AYKIRI'
Görevden uzaklaştırma işleminin herhangi bir suçtan dolayı mahkeme kararı olmadan yapıldığı ve bununla masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiği ifade edilen başvuruda, masumiyet karinesinin ihlalinin ulusal ve uluslararası mevzuata aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
'TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR OLUŞUR'
Görevden uzaklaştırılma nedeniyle belediye tüzel kişiliği adına yapılacak her türlü işlemin telafisi imkansız zararların oluşmasına sebebiyet vereceği işaret edilen başvuruda, işlemin hukuka aykırılık teşkil ettiği ivedi olarak durdurulması talep edildi. Başvuruda, Mızraklı ve Türk'ün görevden uzaklaştırılmasının işleminin öncelikle yürütülmesinin durdurulması ve duruşmalı olarak yapılacak yargılama neticesinde işlemin iptal edilmesi istendi. (Mezopotamya Ajansı)