Müjde: 'Sizi kandırmaya devam edeceğim'

Can DÜNDAR

ARTI GERÇEK - Fark ediyorsunuz değil mi?

Erdoğan iki gün ortada görünmese, Türkiye sakinleşiyor; geçici de olsa bir huzur ortamı doğuyor. Muhtemelen kendisi de bunu fark edip unutulma korkusuyla hemen gündeme dönüyor. Adeta "Beni konuşun" diye bağıran bir üslupla ortaya çıkıyor. O andan itibaren herkes onu ya da ortaya attığı konuyu konuşmaya başlıyor.

Anketlerde "halkın gündemi farklı" gibi görünüyorsa da sokakta mikrofon uzatılanlar, anında uzman edasıyla yorum döktürüyor: Hükümet’in uzay çalışmalarından, Kanal İstanbul’a, Ayasofya açılışından, açıklayacağı müjdenin içeriğine kadar…

Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels der ki:

"Yalan olsa bile, bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, insanlar o söylemin nereden geldiğini unutur; kendi fikri gibi benimser ve savunur. Yalan ne kadar büyükse, o kadar etkili olur."

Erdoğan öncesi yalan tekeli, büyük oranda merkez medyanın elindeydi. Erdoğan medyayı sadece satın almadı, onun yalan tekelini de devletleştirdi. "Bundan sonra siz bana gündem dayatmayacaksınız, ben, sizin gündeminizi belirleyeceğim" dedi. Yine iyi planlanmış bir stratejiyle, şahsi çıkarını, ülkenin çıkarıymış gibi sunmayı başardı. Kendisine bağımlı kıldığı medya patronları, Saray’da kurduğu propaganda bürosu ve tek emirle harekete geçen trol ordusu sayesinde, bugüne dek birbirinden bağımsız hareket eden medya ile sosyal medyanın eşgüdümlü mesaj vermesini sağladı.

Şimdi, verdiği mesaj, aynı başlıkla gazetede, televizyonda, Twitter’da, Facebook’ta, aynı anda devreye giriyor. Böylece mesaj yalan da olsa büyüyor, görünür oldukça etkisi katlanıyor.

Tabii bu maçı tek kale oynamaması için muhalefetin topa girmesine ihtiyacı var. Sağolsun onlar da hemen tartışmaya dâhil olarak desteklerini esirgemiyorlar. Bu cılız yankı, sarayın gündemini köpürtüyor, inandırıcılığını artırıyor.

Çare mi?

Ne yarattığı gündemin peşine takılmak, ne de onu görmezden gelmek… Çare, bir yandan yalanı sergilerken, öte yandan da halkın derdini özümseyip ondan kalıcı bir gündem yaratmak ve o gündemi sergileyecek mecralar kurmak... Yoksa daha yıllarca elleri kavuşturup sürpriz bekler dururuz böyle…