Murat Yetkin: OHAL altında süreçler şeffaf değil
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Murat Yetkin, son yazısında 686 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen akademisyenleri yazdı....
Gazeteci Yetkin, ihraç edilen 330 kişiden 115’inin ya Barış için Akademisyenler bildirisinin imzacısı ya da imza atanlarla dayanışma bildirisinin imzacılarından olmasından dolayı tüm akademisyenlerin aynı sepete koyulamayacağını belirtiyor. Profesör Türkiye’ye nöropsikoloji bilimini getiren "Barış için Akademisyenler" bildirisi imzacısı Doktor Öget Öktem Tanör, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Senfoni Orkestrası Şefi İbrahim Yazıcı, Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölüm Başkanı Profesör Doktor Tülin Sağlam ve Kars’taki Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden kamuoyunun daha çok Meclis’e başörtüsü ile geldiği için yemin ettirilmeyen Merve Kavakçı’nın eşi olarak tanınan Profesör Doktor Cihangir İslam'ın da ihraç edilmelerine değiniyor.
Tecrübeli gazeteci yazısını şu cümlelerle tamamlıyor:
Ama her halükarda Ruşen Çakır’ın haklı olduğu bir nokta var. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin arkasında ABD’de mukim Fethullah Gülen’in gizli örgütlenmesinin bulunduğu konusunda iktidar ve muhalefet birleşiyor. Eğer o darbe hükümetin, Meclisin, milletin ve en önemlisi cuntacılara karşı duran ordunun çoğunluğunun direnişiyle boşa çıkarılmamış olsaydı, darbeciler muhtemelen aynı, ya da benzer isimleri hapse atmış, ya da işten çıkarmış olabilirlerdi. Olağanüstü Hal altında süreçler şeffaf değil. Ne olup bittiğine tam teşhis koymak için elimizde yeterince sağlıklı bilgi bulunmuyor. Ama yine de içeride bir şeylerin fena halde yanlış gittiği izlenimi yayınlıyor; bizden söylemesi.