Müzisyen Onur Şener'in ailesi konuştu
Artı Gerçek-Çankaya'daki bir eğlence mekanında meydana gelen olayda, Solist Onur Şener (45), kendisinden istek şarkıda bulunan İlker K'ye şarkıyı bilmediği için söyleyemeyeceğini belirtti. Bunun üzerine eğlence mekanının önünde Onur Şener ile İlker K. ve beraberindekiler arasında kavga çıktı. Kesici bir aletle vücuduna aldığı darbeler sonucu ağır yaralanan Şener, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.
'TORUNUM ONSUZ NE YAPACAK ŞİMDİ?'
Şener’in Çankaya’da bulunan taziye evinde genç müzisyenin hayatından bahseden acılı annesi, babası ve teyzesi gözyaşlarına hakim olamadı. Anne Leyla Pınar Şener, suçlarının en ağır cezayla yargılanmasını isteyerek, "Oğlumu benden koparıp aldılar. İnanamadım, hala da inanamıyorum. Ben şimdi oğlum olmadan ne yapacağım. Torunum onsuz ne yapacak şimdi. Kızı çok küçüktü. Kızını çok seviyordu. Doyamadı evladına. Benim oğluma kıydılar canavarlar. İnsan değil, canavarlar. İnsan olan bunu yapamaz. Onur çok saygılı, herkes tarafından sevilen birisiydi. Sosyal hayata düşkündü. Üniversiteye geçtiğinde gitar çalarak müziğe başladı. Kendi kendisine yetişti. Çok iyi birisiydi. Herkesin yardımına koşardı. Elinden geldiği kadarıyla, geliyorsa da mutlaka herkese yardım ederdi. En son tatilde görüşmüştük. Hep birlikte tatildeydik. Tatil boyunca kızıyla ilgilendi. Defalarca kızıyla denize girdi. Çok saygılı bir çocuktu. 10 gün gördüm, ondan sonra kaybettik. Bütün canavarlar cezalarını çeksin. Benim oğluma kıyanlar en büyük cezayı alsın. Hiç kimseyle husumeti yoktu oğlumun” ifadelerini kullandı.
'KİME SORSANIZ AYNI ŞEYİ SÖZLER'
Vahşice öldürülen Onur Şener'in ailesinden yürek burkan sözler: Kime sorsanız aynı şeyi söyler Gözü yaşlı baba Erhan Şener ise davanın sonuna kadar takipçileri olacaklarını belirterek, "Çok acı bir olay. Tarifi mümkün olmayan bir acı. Nasıl söyleyebilirim ki, kelimeler aciz kalır. Allah böyle bir acıyı kimseye vermesin. Onur dünya tatlısı bir insandı. Kime sorsanız aynı şeyi söyler. Herkesin yardımına koşardı. Herkesin derdini dinler ve ortak olurdu. Derdi olan ona açılırdı. Herkes onun yanındaydı. Ayrılanlar Onur’dan fikir alırdı. Yol gösteren birisiydi. En son telefonda konuşmuştuk. ‘Baba ne zaman geliyorsun, artık gelin’ demişti. Kızı Ceyla’yla yalnız kalmıştı. Bizi de yanında istiyordu. Son konuşmamız bu olmuştu. Sonrasında da acı haberi geldi. Bize önce yaralandığını ve yoğun bakımda olduğunu söylediler. Allah’a dua ettim. Ne olur hafif bir şey olsun diye. Hastane yerine beni morga götürüler. Meğerse oğlum vefat etmiş. Müziğe ilgili kendi isteğiyle oldu. Lisede gitar çalmaya başladı. Kendi kendine yetişti. Çok güzel şarkılar söylerdi. Besteleri vardı. Müzik onun hayatıydı. Davanın takipçisi olacağım. En büyük cezayı almaları için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu son olsun. Bu tip olaylar artık son bulsun” dedi.
'KOCAMAN BİR YÜREĞİ OLDUĞU İÇİN HERKESE DOKUNMUŞ'
Şener’in teyzesi Figen Karaburçak da acı içerisinde olduklarını aktararak, "Aslan gibi, kocaman yüreği olan bir çocuktu. Kıydılar ona. Şehir zorbaları her yerde var. Reddedilmeye tahammülü olmayan bu zorbalardan Allah kurtarsın bizi. Bu ne demektir, senin istediğin şarkıyı söylemiyorsa, istemiyorsa neden istekte bulunuyorsunuz. Çekin gidin. Mekan kapanmış. Sizi istemiyorlar. Bu her yerde oluyor. Bu nasıl bir şeydir. Keyif almayı, yerinde eğlenmeyi bilmek lazım. Vazifeleri, sorumlukları ve eğlenmeyi bileceksiniz. Birbirinden apayrı şeyler bunlar. Onur, sevecen bir çocuktu. Mizah duygusu olan birisiydi. Herkes severdi. Çevresinde onu çok seven bir insan var. Kocaman bir yüreği olduğu için herkese dokunmuş. İnsanların bu kadar etkileneceğini düşünmezdim. Biz sadece kendi acımız olarak görmüştük. 18 Ağustos’ta doğum günüydü. En son o zaman konuşup doğum gününü kutlamıştım” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)