Narin Güran cinayeti davasında gerekçeli karar: Sanıklar sonrasında yapılacaklara birlikte karar verdi
Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesi açıklandı. Kararda, eylemin nerede, ne zaman, nasıl yapıldığı soruları tam cevaplanamasa da suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olduğu belirtildi.
Artı Gerçek - Diyarbakır’da, 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından amca Salim Güran, ağabeyi Enes Güran ve annesi Yüksel Güran’ın ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar’ın ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildiği kararın gerekçesi açıklandı.
'ÖNEMLİ HUSUS, OLAYIN KİMLER TARAFINDAN YAPILDIĞI'
944 sayfalık gerekçeli kararda gerekçeli kararlarda uygulanan genel kaide ve istisnai durumlarla ilgili bilgi verilerek, "Mahkemelerce somut olay değerlendirilirken sanık veya sanıkların üzerlerine atılı suç veya suçları nasıl işlediği, nerede işlediği, ne zaman işlediği, hangi saik ile neden bu suçu gerçekleştirdiği, söz konusu suça iştirak eden başkaca sanıkların olup olmadığı, iştirak etmişler ise iştirak eden sanıkların eylemlerinin neler olduğu hususlarını içerir bir değerlendirme yapılması ve bu soruların cevaplarını içerir hususlara gerekçeli kararda yer vermek gerekmektedir. Bu husus genel bir kaide olup her somut olayda ayrı ayrı uygulanmaya çalışılmaktadır. Ancak bazı istisnai olaylar vardır ki yukarıda belirtilen soruların cevapları tam olarak bulunamayabilir. Böyle durumlarda dikkat edilmesi gereken husus şudur; Bazen bir olayın ya da bir eylemin nerede, neden ve nasıl gerçekleştiği anlaşılamayabilir. Bu tür durumlarda önemli olan husus o eylemin ya da olayın kim veya kimler tarafından gerçekleştiği, yani söz konusu eylemin kimler tarafından yapılıp yapılmadığıdır. Eğer somut olayda eylemin sanık veya sanıklar tarafından yapıldığı sabit ise yukarıda belirtilen diğer sorular (eylemin nerede gerçekleştiği, tam olarak ne zaman yapıldığı veya nasıl yapıldığı) asli sorular olmayıp, fer'i sorular olarak kalacaktır. Dolayısıyla bir eylemin kim veya kimler tarafından yapıldığı tespit ediliyor ise diğer hususlar göz ardı edilebilecektir. Bu tür durumlarda şüpheden sanık yaralanır ilkesi akla gelmektedir. Ancak iddia edilen eylem veya eylemlerin sanık veya sanıklar tarafından işlendiği sabit ise yukarıda belirtilen diğer fer'i durumların izahının olmaması somut olayda sanıklar açısından lehe bir şüphe oluşturmayacak, dolayısıyla bu tür olaylarda fer'i durumları bilememek sanıklar açısından somut olayda herhangi bir şüphe doğurmayacaktır" denildi.
ÖLDÜRÜLME BİÇİMİ ANLATILDI
Narin'in patikayı çıkarak ev ve eklentisi olan ahıra doğru gittiğinin sabit görüldüğü belirtilerek Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan otopsi raporuna da değinen mahkeme heyetinin öne çıkan diğer tespitlerişöyle:
* Narin Güran’ın cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan nihai raporda; "Çocuğun ölümünün 21/08/2024 tarihinde meydana geldiği, Çocuğun ağız burun kapanması ve boyuna basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususunun oy birliği ile mütalaa edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Maktul Narin Güran'ın en son okul kamerasında 15:15:14 (söz konusu saat güncel saate göre yaklaşık 4 dakika ileridedir) sıralarında görüldüğü, ardından evine gitmek için arkadaş grubundan ayrıldığı ve patika yol denilen yere doğru çıktığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu husus dosya arasında bulunan kamera kaydı ve o an Narin'in birlikte olduğu arkadaşlarının beyanı ile de sabittir.
'AHIRA GİTTİĞİ SABİT'
* Mahkememizce maktul Narin Güran'ın en son nereye gittiği, nerede bulunduğu hususlarında araştırmalar yapılmış bu konuda dosya arasında bulunan Daran-2 görüntüleri iyileştirilmeye çalışılmıştır. Katılan Arif Güran ve sanık müdafilerinin Daran-2 görüntülerinin dosya arasına alınması ve yine sanık müdafilerinin söz konusu videoyu Ulusal Kriminale gönderilerek görüntülerin iyileştirilmesi konusunda rapor aldırılması talebi doğrultusunda ilgili video Ulusal Kriminal'e gönderilmiş ve bu hususta rapor alınmıştır. Alınan raporda belirtildiği üzere okul kamerasındaki son görülme anından 1,5 dakika sonra patika yolda, ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı maktul olabileceği, yine ahırın alt kısmında hareketli siyah bir unsurun olduğu belirtilmiştir. Verilen raporda söz konusu hareketliliğin piksel bozulumu olmadığı, gerçek canlı hareketlilik olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu durum karşısında mahkememizce ilgili karartının canlı ve gerçek bir insan hareketliliği olduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla düzenlenen raporda yapılan incelemede bu karartının ahır ve ev bölgesine yöneldiği ve ardından hareketli unsurun kaybolduğu anlaşılmakla, okul kamerası ile uyumlu olan bu tespit karşısında maktul Narin'in patikayı çıkarak ev ve eklentisi olan ahıra doğru gittiği mahkememizce sabit görülmüştür.
ANNE GÜRAN'IN ŞÜPHELİ AÇIKLAMALARI ANLATILDI
* Sanık Yüksel (Narin'in annesi) açısında tutulan tutanakların tamamında ve sanık Yüksel'in soruşturma aşamasında TV kanallarına verdiği röportajlarda genellikle oğlu olan Enes'i nasıl koruyabileceği, oğluna zarar gelmemesi için neler yapabileceği şeklinde söylemlerde bulunduğu, yine dosya arasında bulunan tutanaklarda da sanığın yukarıda belirtilen şekillerde söylemlerde bulunduğunun belirtildiği görülmüştür. Yine sanık Yüksel'in henüz maktul Narin'in cansız bedeni bulunmamışken sürekli kızının öldüğünü, en azından bir mezarının olması gerektiğini söylediği görülmüştür. Bu husus mahkememizce sanık Yüksel'e sorulduğunda kızının kaybolduğunu, telefon ile arayan kişilerin "Biz mafyayız oğlu olan sanık Enes'e zarar vereceğiz" dedikleri için bu şekilde beyanda bulunduğunu belirttiği ancak soruşturma aşamasında kolluk tarafından neredeyse her bir olayın tutanak altına alındığı dosyada sanık Yüksel'in beyanlarını doğrular bir tutanağın olmadığı görülmüştür. Bu nedenle sanık Yüksel'in maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasından önce kızının öldüğünü bildiği, sürekli sanık Enes'i nasıl korurum diyerek Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri dile getirmediği ve saklamaya çalıştığı mahkememizce kabul edilmiştir.
SALİM GÜRAN'LA İLGİLİ RAPORLAR
* Salim Güran’ın kullanımında olan 47 KF 388 plakalı araçta bulunan bulgular üzerine araç içerisinde daha detaylı inceleme yapılabilmesi amacıyla söz konusu araç çekici marifetiyle Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmiş, yapılan detaylı incelemede aracın sağ arka kapı iç kısmı üzerinden elde edilen kıl numunesinin Narin Güran'a ait olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Dosya kapsamında delil elde edebilmek için olay yeri ve etrafında bulunan halı, kilim, yorgan, yastık, elbise, Güran ailesinin şahsi eşyaları, olay yerinde ve civarında bulunan taş, kum vb diğer eşyalar üzerinde incelemeler yapıldığı, yapılan incelemeler sonucunda birden fazla Adli Tıp Kurulu raporlarının alındığı, raporlarda suç unsuru olabilecek bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür. Bu nedenle söz konusu raporlara burada tek tek değinilmemiş, gerekçeli kararda belirtilen ve tartışılan raporlar dışındaki diğer raporların maktul Narin Güran'ın öldürülme olayına ilişkin somut bir veri sunmadığı anlaşılmıştır.
* Diğer deliller bakımından; kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanaklarda köy muhtarı olan sanık Salim'in arama çalışma faaliyetleri sırasında sürekli çelişkili ve şüpheli beyanlarda bulunduğu, kolluk kuvvetlerini olay yerinden farklı bölgelere yönlendirerek maktul Narin'in cansız bedeninin geç bulunmasına sebebiyet verdiği, yine özellikle kayıp günü kolluk kuvvetlerine verdiği bilgiler ve diğer yaptığı konuşmalarda Narin'in kaybolduğu saate ilişkin farklı ve çelişkili saat bilgileri verdiği, yaptığı telefon konuşmalarında da (söz konusu konuşmalar sanık Salim'in kendi kullanımında olan telefonuna kayıt programı yüklediği için tespit edildiği) sürekli farklı farklı saatlerden bahsettiği görülmüştür. Sanıklardan Salim Güran'ın kişisel kullanımında olan telefonuna konuşmaları kaydeden bir program yüklediği görülmüştür. İlgili programda yer alan konuşmaların Türkçe tercümeleri yapılarak dosya arasında konulmuştur. Yapılan incelemede maktul Narin'in öldürülmesi olayına ilişkin herhangi bir konuşmaya rastlanılmamıştır. Yine sanığın kendisini arayan kişilere arama faaliyetlerinde olduğunu, her yere baktıklarını, Narin'i çingenelerin kırmızı bir araba ile kaçırmış olabileceğini, mısır ya da başkaca tarlalarda köy halkının arama yapmasını söylediği görülmüştür. Ancak olay günü olan 21/08/2024 tarihi gecesi ve sonrası konuşmaların kaydının olmadığı, ilgili programın gece vakti, 22/08/2024 saat 00:31 sıralarında kullanıcı tarafından devre dışı bırakıldığı anlaşılmıştır.
* Ayrıca yapılan incelemelerde sanığın HTS kaydı ile telefonda yer alan konuşma kayıtları karşılaştırıldığında; olay gününde bazı konuşmalara ait kayıtlarının olduğu, bazı konuşmalara ait kayıtların ise silindiği, yine aynı şekilde başta WhatsApp konuşmalar ve mesajlaşmalar olmak üzere diğer mesajlaşma kayıtlarının da bazılarının silindiği görülmüştür. Bu husus mahkememizce sanığa sorulduğunda; muhtar olduğunu, bu nedenle kendisinin sürekli arandığını, bazı şeyleri unuttuğunu, bu nedenle unutmamak için telefon konuşmaları kaydeden programı birisine yüklettiğini, ancak olay günü ve sonrası bilerek silmediğini, ayrıca eskort ile görüştüğü için WhatsApp geçmişini sildiğini söylemiştir. Ancak yapılan incelemede eskort ile yaptığı görüşmeler ile önemsiz bazı mesajlaşmalar ile bazı konuşma kayıtlarının kaldığı anlaşılmıştır. Bu durum mahkememizce olağan dışı bir durum olarak değerlendirilmiştir. Çünkü köy muhtarı olan sanık Salim'in kayıp günü ve sonrası sıklıkla aranacağı, unutkan olan birinin ve niyeti gerçekten kayıp kızı bulmak olan kişinin bu konuşmaları kaydeden programı kayıp vakası arama sırasında daha çok kullanması gerektiği, köy muhtarı olan kişinin sürekli birileri tarafından aranılıp bilgi verileceği, unutkan olan kişinin daha sonra bu konuşmaları tekrar dinleyip önemli gördüğü hususları kolluk birimlerine söyleyebileceği, belki ilgili konuşmaları kolluk kuvvetlerine dinletebileceği hususları mevcutken sanığın söz konusu programı uzun süredir kullanıp kayıp vakası günü gece yarısından sonra silmesi, yine gün içerisinde yaptığı bazı konuşma kayıtlarını silerken bazılarını silmemesi ile WhatsApp geçmişini de aynı şekilde silip ve ortaya çıkmasını istemediği eskort mesajlarını ve önemsiz bazı mesajları bırakması; sanığın bir şeyleri gizlediği, bir şeyleri saklamak için bu şekilde hareket ettiği, maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasını istemediği, yine Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri gizleyerek ortaya çıkmasını engellediği şeklinde mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca Güran aile mensubu kişilerin de bu aşamada telefon geçmişlerini sildikleri görülmüştür. Bu husus somut olay açısından doğrudan etki eden bir delil olmamakla birlikte şüpheli ve dikkat çekici bir davranış olarak görülmüştür. (HABER MERKEZİ)