Narin Güran davasında 2'nci duruşma: Yarın sanıklar ve avukatları savunma yapacak
Narin Güran'ın katledilmesine ilişkin davanın 2'inci duruşmasında ilk gün bitti. Karar çıkması beklenen duruşmada, yarın sanıklar ve avukatları savunma yapacak.
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde ölü bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesiyle ilgili davanın ikinci duruşması bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Karar çıkması beklenen duruşma öncesi adliyenin etrafı polis bariyerleri ile çevrildi. Tutuklu sanıklardan Salim Güran'ın işçisi olan 15 yaşındaki R.A, SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. R.A önceki duruşmada tanık olarak ifade vermeyi kabul etmemişti.
'SALİM GÜRAN 15.00- 16.00 GİBİ TARLAYA YANIMA GELDİ'
Pedagog eşliğinde ifadesi alınan 15 yaşındaki R.A, "Her günkü gibi çalışıyorduk. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Benle babam gitmiştik. Salim'in yanına aşağıya gittik. Tarlada Salim Güran'la görüştük. İlk geldiğinde 8.00-9.00 civarıydı biz yemek yapıyorduk. Bir buçuk saat kaldıktan sonra gitti. Babam işçileri almaya gitti. Ben orada kaldım. Saat 15.00- 16.00 gibi Salim Güran yanıma geldi. 'Baban nerede?' dedi. Ben de işçileri almaya gittiğini söyledim. Oturduk çay yaptık. Sonra yine babamı aradı. 'Neredesin?' dedi. Çay soğudu sonra babam motor bisikletle geldi. Salim Güran her günkü gibi normaldi. Babam gittikten sonra Salim, 'eve gidip üstümü değiştireceğim' dedi ve gitti. Saat 18.30 civarı babam geldi. Salim ben ve babam oturup yemek yedik. Sonra birisi Salim Güran'ı aradı. 'Kız kaybolmuş' dedi. Sonra o ve babam birlikte gittiler. El feneri verdim onlara" diye konuştu.
'VERDİĞİM İFADELERİ BEN SÖYLEMEDİM, SADECE İMZALADIM'
R.A'ya Salim Güran ile mahkeme dosyasında yer alan telefon konuşması kaydı dinletildi. R.A, "akşam 18.30 civarında aradı. Tam saatini hatırlamıyorum" dedi. "Salim Güran'ın ayakları ıslaktı" ifadelerinin yer aldığı tutanak hakkında ise R.A. "Verdiğim ifadeleri ben söylemedim. Ben sadece imzaladım" dedi.
BİRÇOK SORUYA 'HATIRLAMIYORUM' YANITINI VERDİ
"21 Ağustos günü tarlaya gittin, peki Tavşantepe'ye gittin mi?" sorusuna R.A. "Hatırlamıyorum" yanıtını verdi. "Baban aşağı tarlaya gittiğinde kaç dakika sonra geri döndü?" sorusuna karşılık da "Saati hatırlamıyorum" dedi. "Salim Güran gidip döndükten sonra üzerindeki elbiseleri farklı mıydı?" sorusuna da "Hatırlamıyorum" diyen R.A., "Kaçak elektrik aleti nasıl bir şeydi?" sorusuna, "Kablosu var, uzun bir şey" yanıtını verdi. "Salim Güran seni aradığında neredeydin?" sorusu üzerine R.A., "Yukarıda tarladaydım" diye cevap verdi.
HATIRLAMIYORUM, BİLMİYORUM...
Sanık avukatlarının "Salim Güran olay günü babanı arayıp kendisine TEDAŞ ekiplerinin gelip gelmediğini sordu mu?" sorusu üzerine R.A. "Olay günü mü değil mi, hatırlamıyorum ama aradı" dedi. "Elektrikçiler tarlaya geldi mi?" sorusu üzerine R.A., "Bir tane araç geldi" yanıtını verdi. "Yanımıza geldiler mi?" sorusuna "Tam hatırlamıyorum" diye cevap verdi. "Saat kaçtı?" sorusuna da "Hatırlamıyorum" yanıtı veren R.A., "Salim Güran'la çiftliğe hangi gün gittiniz?" sorusu üzerine de "Hatırlamıyorum" dedi. "Saat kaç gibiydi?" sorusuna ise "Saati bilmiyorum" diye yanıt verdi. R.A'ın ifadesi sona erdi.
R.A'nın ifadesinin ardından Çoban Ahmet Akgün tanık sıfatıyla dinlendi.
GÜRANLARIN AİLE TOPLANTISININ GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ
Mahkeme salonunda amca Erhan Güran’ın kendi evine taktırdığı kameradan alınan ve Narin Güran'ın ölü bulunduğu 8 Eylül'den bir gün önce yapılan aile toplantısının görüntüleri delil olarak izletildi. Sanık avukatları video kaydının hukuka uygun delil olmadığını savunarak itiraz etti.
Ancak mahkeme bu itirazı reddederek toplantıda yer alan çoban Ahmet Akgün'e görüntüleri izletti.
AKGÜN, SAVCININ SORULARINA 'BİLMİYORUM' YANITINI VERDİ
Savcının "Kimler seni arkaya götürdü?" sorusu üzerine Akgün, "Kurtuluş, Ömer, Baran ve Erhan beni arkaya görürdü. Bana bir şey bilmiyorsun dedi" yanıtını verdi. "Sana orada soru soruyorlar neden ısrarla Enes'i duymadım diyorsun?" sorusu üzerine "Enes diyorlar" yanıtını verdi. "Kendi aralarında ne konuştular?" sorusu üzerine "Ben bir şey bilmiyorum" dedi. "Olay günü Enes hakkında ne diyorlar?" sorusuna Akgün, "Yemin ederim bilmiyorum" yanıtını verdi. "Yanında ne konuştular?" sorusuna üzerine de "Ben Enes'i görmedim. Bilmiyorum" dedi.
TANIK AKGÜN AĞLAYARAK İFADE VERDİ: 'BANA TOKAT ATIP GÖMLEĞİMİ YIRTTILAR'
Çoban Ahmet Akgün, "'Erhan çağırıyor' dediler. Ben çobanım. Narin'i görmedim. Bana neden inanmadıklarını bilmiyorum. Sonra beni arkaya götürdüler. Bana tokat atıp gömleğimi yırttılar. Sonra saat hediye ettiler" dedi ve ifade verirken ağlamaya başladı. Ardından mahkeme başkanının soruları üzerine, "Enes'i ve Narin'i görmedim. Olay günü hiçbir şey görmedim. Beni kimse tehdit etmedi" yanıtını verdi.
AĞLAYARAK İFADE VEREN AKGÜN: GÖRMEDİM, DUYMADIM...
Çoban Ahmet Akgün'e Diyarbakır Barosu avukatları sorular sordu. "Hayvanları kaçta götürüyorsun" sorusu üzerine Akgün, "6.30'da" dedi. "Karşı tarafa da geçiriyor musun?" sorusu üzerine Akgün, "Dereden karşıya geçirmiyoruz" yanıtını verdi.
"Orada herhangi bir araç gördün mü?" sorusuna "Görmedim" dedi. "7 Eylül'de aile toplantısı var. Orada 'Şerefsiz Enes' ifadesi geçiyor. Bunu duydun mu?" sorusu üzerine Akgün, "Duymadım" diye yanıt verdi. "Sana dönüp hakaret ederek 'konuş oğlum' diyorlar. Bunu sana söylediler. Ve sana soru sordular mı?" sorusu üzerine Akgün, "Hayır sormadılar" dedi. Sorular üzerine tekrar ağlayan Akgün'ü mahkeme başkanı sakinleştirdi.
Akgün'ün ifadesi sona ermesinin ardından mahkemede Narin Güran'ın amcası Erhan Güran tanık olarak dinlemesine başlandı.
'ÇOBAN AHMET AKGÜN PANİK HAREKETLER YAPTI, HEPİMİZ ŞÜPHELENDİK'
Erhan Güran, "Biz o zaman kaybolan çocuğu arıyorduk. Saat 18.00'de çobanı (Ahmet Akgün) gördüm. 'Ahmet gel' dedim. 'Senin gördüğün bir şey var mı?' dedim. 'Hiçbir şey görmedim' dedi. Sonra panikli hareketler yaptı. Askere söyledim. Sonraki gün beni görünce hayvanları getirmedi. Sonra Ahmet'i çağırdım. 'Gel eve otur' dedim. Hepimiz şüphelendik. O saatte köye giriyorsun, hiç kimseyi görmüyorsun. Ona soru sorduk. Nereden bu senaryolar çıkıyor. Kızımın ahırda olduğunu söylediler. Geldiler aldılar" diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANINDAN ERHAN GÜRAN'A: SİZ BİZDEN BİR ŞEYLER GİZLİYORSUNUZ
Mahkeme başkanının, "Geçen celse oraya farklı biri geldi mi diye sorduğumda neden çobandan bahsetmedin?" sorusu üzerine Erhan Güran, "Aklıma gelmedi" dedi. Mahkeme başkanının "Siz bizden bir şeyleri gizliyorsunuz" demesi üzerine ise "Hayır gizlemiyoruz" diye yanıt verdi. "Çobanı arkaya götürüp şiddet uyguladınız mı?" sorusuna ise "Ben değil ama birkaç tokat vurulmuştur" yanıtını verdi.
ERHAN GÜRAN AİLE TOPLANTISININ TESADÜF OLDUĞUNU SAVUNDU
Sanık avukatlarının "Evinizdeki kamera kayıtlarını sildiniz mi?" sorusu üzerine Erhan Güran, "O kameraya hiçbir müdahale bulunmadım" dedi. "Bu toplantı tesadüf eseri mi?" sorusu üzerine de "Evet, tesadüf" dedi.
BABA ARİF GÜRAN: TOPLANTI YAPMAYA DEĞİL, YEMEK YEMEYE GİTTİK
Amca Erhan Güran'ın ardından baba Arif Güran dinlendi. Baba Arif Güran, "Ben de ordaydım. Biz orada toplantı yapmaya gitmedik, yemek yemeye gittik. Ahmet konusu açıldı. 'Çağırın belki bir bildiği vardır' dedik. Bu adam da sabit, her gün aynı yoldan geldiği için sorduk. Orada Ahmet ile konuştuğu zaman 'ben kimseyi görmemişim' diyor ve iki tokat vuruyorlar. Kimsenin görmemesi mümkün değil. Ama maalesef kimse o saat görmüyor" ifadelerini kullandı.
NEVZAT BAHTİYAR: SÖYLEYECEK BİR ŞEYİM YOK
Duruşmada tanıkların dinlenmesinin ardından sanıklara söz hakkı verildi. İlk olarak söz alan itirafçı Nevzat Bahtiyar, “Söyleyecek bir şeyim, araştırılmasını istediğim bir şey yok” dedi. Bahtiyar, soruları "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" şeklinde yanıtladı.
AVUKATLAR PSA BULGUSUNU NEVZAT BAHTİYAR'A SORDU
Sanık avukatlarından Yılmaz Demiroğlu, Nevzat Bahtiyar'a "Narin kızımızın İstanbul ATK raporunda iç çamaşırında sperme uygun olduğu düşünülen PSA bulgusu bulunmuş. Böyle bir ihtimal var" diye sordu. Bahtiyar ise "Hayır kesinlikle böyle bir şey yok. Bu iftiradır" şeklinde yanıtladı.
SALİM GÜRAN: HERHANGİ BİR TALEBİM YOK
Davanın bir numaralı sanığı amca Salim Güran, herhangi bir talebi olmadığını söyledi.
YÜKSEL GÜRAN: NARİN'İN KATİLİNİ İSTİYORUM
Sanık anne Yüksel Güran araştırılmasını istediği bir şey olmadığını ifade ederek, "Narin'in katilini istiyorum. Ben katili değilim. Sadece bunu istiyorum" diye konuştu.
YÜKSEL GÜRAN'DAN NEVZAT BAHTİYAR'A: ALLAH SENİN BELANI VERSİN
Yüksel Güran, itirafçı Nevzat Bahtiyar'a dönerek "Allah senin belanı versin" dedi.
ENES GÜRAN: HERHANGİ BİR TALEBİM YOK
Sanık abi Enes Güran'a da araştırılmasını istediği bir konunun olup olmadığı soruldu. Enes Güran, herhangi bir talebinin olmadığını söyledi.
MÜTALAA OKUNDU
Sanık avukatları tevsii tahkikat (kovuşturmanın genişletilmesi) taleplerini mahkemeye sundu. İddia makamı ise tevsii tahkikat talebi olmadığını belirterek mütalaasını tekrarladı. Mahkeme başkanı duruşmaya 15.30'a kadar ara verdi.
Narin Güran davasının ikinci duruşması aranın ardından yeniden başladı. İddia makamı davaya sunduğu mütalaayı okudu. Mütalaa daha önce ara celsede açıklanmıştı.
SAVCI DÖRT SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİNİ YİNELEDİ
İddia makamı amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talebini yineledi. Esasa ilişkin savunmalara geçildi.
BABA FENALAŞTI, ANNE AĞLADI
Baba Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'a yönelik yaptığı konuşmasında ağlayarak fenalaştı. Anne Yüksel Güran da eşi Arif Güran konuştuğu sırada ağlamaya başladı.
ARİF GÜRAN: BENİM SEKİZ YAŞINDAKİ KIZIMDAN NE İSTEDİNİZ?
Arif Güran, "Benim sekiz yaşındaki kızımdan ne istedin? Nevzat benim kenarımda oturup benim yanımda namaz kılıyordu, eli titremiyordu. Madem Salim seni tehdit etti neden gelip bana söylemedin. Eğer öyle yapsaydı Nevzat bugün benim başımın tacıydı. Kızımı öldürdüysen neden yaptın? Gelip beni öldürseydin. Ben 22 yıllık evliyim. Namusumdan söz ediyorlar. Önce kendi namusunuza bakın" dedi.
GERGİNLİK YAŞANINCA DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Arif Güran konuştuğu sırada Enes Güran ayağa kalkarak duruşma salonundan çıkmak istediğini söyledi ve fenalaştı. Arif Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran fenalaşınca tanıkların yer aldığı kısımdan da sesini yükseltenler oldu. Yaşanan gerginliğin ardından duruşmaya ara verildi. Mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını istedi.
Mahkeme başkanı, Güran ailesinin yakınlarının yer aldığı kısmın da boşaltılmasını istedi. Mahkeme başkanına karşı çıkan aile üyelerinden bazıları Arif Güran'a doğru bağırarak "Ağlama" dedi. Aranın ardından duruşma yeniden başladı.
SANIK YAKINLARI DURUŞMALARA ALINMAYACAK
Mahkeme başkanı, salondan çıkarılan sanık yakınlarının duruşmalara alınmayacağını açıkladı.
Sanık avukatları sanık yakınlarının tekrar mahkemeye alınmasını talep etti. Mahkeme bu talebi reddetti.
ARİF GÜRAN'IN AVUKATI: ADALETİN NASIL TECELLİ EDECEĞİ ÖNEMLİ
Baba Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya, "Arif bey çok duygusal anlar yaşadı. Narin Güran'ın babasıdır. Her gün tekrar tekrar öldüğünü söylüyor. Bir baba evladını nasıl kaybetti, bunu tüm Türkiye biliyor. Bunu hepinizin anlaması gerekiyor. Bugün burada bir yargılama yapıyoruz. Adaletin tecelli etmesi önemlidir ama işte 'dört sanık var, dördü de ceza alsın' bu adalet değil. Kim katletti? Bu olay nasıl gerçekleşti? Buradaki sanıklar failler mi? Bu adaletin nasıl tecelli edeceği önemlidir. Herkes Nevzat Bahtiyar'ı Narin bulunduğu gün tanıdı. Buradaki söylemleri hakikaten üzülerek okuyorum. 'Arif Güran yine mahkemeyi manipüle etti' dediler. Sizlerin bu davada vereceği kararı merakla bekliyoruz. 'Elalem ne der' diye bu cübbeleri giymiyoruz. Bu yabana atılacak bir dosya değildir" diye konuştu.
GÜLEÇ: İSTENEN CEZAYA AYNEN KATILIYORUZ
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç ise, "Türkiye Barolar Birliğine ve katılan barolara teşekkür ediyorum. Basın da bu davada üzerine düşenleri fazlasıyla yerine getirdi. Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler katıldılar. Diyarbakır Barosu adına hepinize teşekkür ediyorum. İştirak ve müşterek faillik noktasında bir tespit var. Suçta ortak hakimiyet konusunda Yargıtay bağlamında da yerinde bir tespittir. Olay günü Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran'ın daraltılmış baz raporuyla aynı yerde oldukları tespiti yer alıyor. Biz de bu kanaatleri paylaşıyoruz. Biz istenilen cezaya aynen iştirak ediyoruz. Diyarbakır Barosu'nun dosyaya müdahil olması davayı olumlu yönde etkilemiştir. Biz de Arif Güran gibi gerçek katillerin ortaya çıkarılması için çabalıyoruz" dedi.
'MAHKEMENİN EMSAL BİR KARAR ALACAĞINI TEMENNİ EDİYORUZ'
Diyarbakır Barosu'ndan avukat Metin Arkaş, "Çocuğa karşı şiddet ve istismar konulu suçlar mağdurdan çok tüm topluma karşı işlenmiştir. Mahkemenizin alacağı geniş kararın emsal niteliğinde olacağını temenni ediyoruz. İnsan haklarını korumak için dosyaya katıldık. Kendi sosyal çevresinde kaybettirildiği için Narin'in dosyası büyüdü. Bugün iki yaşında cinsel istismara uğrayan Sıla bebeğin de davasıydı. Kayıp olan çocukların bulunması ve soruşturması devletin yükümlülüğündedir. Ancak kolluğun pratiğine baktığımızda belli bir plan görmemekteyiz. Narin için gösterdiğimiz sorumluluğu her çocuk için göstermeliyiz" diye konuştu.
'ARADAN GEÇEN ZAMANDAN DOLAYI OTOPSİDE GEREKLİ SONUÇLAR ALINMADI'
2016'dan beri kaç çocuğun kaybolduğunu dair bir verilerin açıklanmadığına dikkat çeken Arkaş, "Saat 20.43'te ilk ihbarda Narin'in dört saattir kayıp olduğu belirtilmiştir. Önemli bir süre. Arama yapan jandarmalar 19 gün boyunca Narin'e ulaşamamıştır. Aradan geçen zamandan dolayı otopside gerekli sonuçlar alınmamıştır. Bu toplumsal dava herkes tarafından takip ediliyor. Biz de talep edilen karara iştirak ediyoruz" dedi.
'KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİNİN ÇOĞU AİLE VE ETRAFI TARAFINDAN İŞLENİR'
Diyarbakır Barosu'ndan avukat Asya Cemre Işık, "Duruşmada bu tarafa doğru çok ağır sözler işittik. Burada aylardır Narin için çalışan avukatların meramını anlamanızı isterim. Burada sanık koltuğunda oturan kişinin kim olduğu önemli değildir. Elbette ailenin olması biraz acıdır ama biz hukukçular için bu durum normal. Kadın ve çocuk cinayetlerinin çoğu aile ve etrafı tarafından işlenir. Buraya gelen tanıkların tamamı da 'görmedim, hatırlamıyorum' diyerek hiçbir yere varmadı. Müşterek hakimiyet altında cinayetin işlendiğini gösterir ve iddia makamının talep ettiği cezaya iştirak ediyoruz" diye konuştu.
Diyarbakır Barosu'ndan avukat Behlül Barlık, dosyada yer alan teknik tespitlere değinerek "Tavşantepe Köyünün çok merkezi bir yerde olması nedeniyle telefonlardan alınan baz istasyonu sinyallerinin yanıltıcı olma ihtimalleri yoktur" dedi.
'SORUŞTURMA ORGANİZE BİR ŞEKİLDE YÖNLENDİRİLDİ'
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, "Biz burada kolektif, organize bir şekilde soruşturmanın yönlendirildiğini görüyoruz. Enes Güran sekiz farklı beyanda bulunmuştur. Saatler konusunda ciddi çelişkiler mevcuttur. Enes her yeni beyanında ne oluyorsa ifadelerini değiştiriyor. İlk beyan sıcağı sıcağına alınan beyan en sağlıklı beyandır. Bu değişiklikler basit bir karışıklıktan ibaret değildir. Enes ilk beyanında özellikle '16.30'da kardeşimi aramaya başladım diyor. Enes, 12 Eylül tarifinde savcılık ifadesinde 'ben ilk gözaltında kaldığımda köye gittiğimde ben de düşündüm ve o saatte köye gitmesinin mümkün olmayacağını düşündüm' demiş. Öldürme eylemini doğrudan bilen biri bu beyanlarda bulunabilir. Gözaltındaki morluk için 'kendim zarar verdim' demiş ilk beyanında. İkinci beyanında ise 'mısır tarlasında da olabilir, kendim de zarar vermiş olabilirim' diyor. Bize göre bu hayatın olağan akışına terstir. Mısır tarlasına giden insanda bu kadar ciddi yara olur mu? Bu beyanlara itibar edilmemesi gerekir" diye konuştu.
'HERKES ENES'İ OLAYIN MERKEZİNDEN UZAKLAŞTIRMAK İSTİYOR'
Özdemir, sözlerine şöyle devam etti "Üst akıl veya aile meclisi, her ne ise herkes Enes'i bu olayın merkezinden özellikle uzaklaştırmak istiyorlar. Hediye Güran bunun için seçildi. İlk olarak 'Enes uyuyordu' dedi. Enes altı sayfalık beyanında Hediye'den hiç bahsetmiyor ama ne hikmetse daha sonra söz etmeye başlamıştır. Hediye Güran sadece Enes Güran'a tanıklık yapmak için getirilmiş bir tanıktır. Beyanlarda açık tutarsızlıklar mevcuttur. Cezaevinde yapılan görüşmelerde küçük kardeşiyle konuşurken 'sakın kimseyle konuşma kendine dikkat et' ve 'Narin'in diş fırçasını kullanmıştım bir şey olur mu?' diye sorması olağan değildir. Aile meclisi toplantılarında en çok sarf edilen isim Enes'tir. Enes merkezli bir araştırma yapılıyor. Enes'in müşterek fail olduğunu ve öldürme eylemine direk katıldığını beyan ediyoruz."
'NEVZAT BAHTİYAR KAÇIŞ YOLU KALMAYINCA KONUŞTU'
Özdemir, "Nevzat Bahtiyar bu dosyanın mağduru değildir. Bu olayda kolluk görevlileri Narin'in cenazesini bulmuştur ve arabanın da bulunmasıyla kendisine kaçış yolu bulamamıştır, mecburi olarak gidip konuştu. Kendisinin de bir çok çelişkili beyanları var. Kamera görüntüleri için 'Salim gelip bana teslim etti' dedi. 'Ben alırken Yüksel beni pencereden izliyordu' dedi. Bizim kanaatimiz tüm sanıkların iştirak halinde bu cinayeti işlediğidir. Talep edildiği şekilde cezalandırılmasını talep ederiz" dedi.
'MEHMET SELİM ATASOY VE OĞLU R.A.'NIN NARİN GÖMÜLÜRKEN GÖZCÜLÜK YAPMIŞ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Diyarbakır Barosu'ndan avukat Erdem Kaya, "Sanıkların ve aile fertlerinin beyanları, sanıkların olay saatinde olay yerinde olduğunu göstermiştir. R.A. bugün verdiği ifadede Salim Güran'ın bulundukları yerden ayrılmadığını, Salim Güran ise köye gidip kıyafetlerini değiştirdiğini beyan etti. Çelişki barizdir. 'Hatırlamıyorum, bilmiyorum' tanık ifadelerinin özetidir. Mehmet Selim Atasoy ve oğlu R.A.'nın (Sanık Salim Güran'ın işçileri) Narin'in bedeni gömülürken gözcülük yapmış olabileceğini düşünüyoruz. Salim'in öldürme eylemi sırasında olay yerinde olduğu da açıktır. Maddi gerçek el birliği ile gizlendi. Narin'in 17.40'ta Maşallah Güran'ın evine geldiği iddiası da tamamen yalandır" dedi.
Duruşmaya yarım saat ara verildi.
NAHİT EREN: 'NARİN AİLE ÇEVRESİNDE KAYBETTİRİLDİĞİ DEDİĞİM İÇİN BARAN GÜRAN BENİ AZLETTİ'
Aranın ardından konuşan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, "Ben avukatlık hayatım boyunca delillerin televizyon programlarında tartışıldığı bir duruma denk gelmedim. Birazdan ortaya koyacağımız olgular Güran ailesinin 'iştirak içerisinde değiliz' iddialarına yanıttır. Keşke aileyi salondan çıkartmasaydınız sayın başkan. Diyarbakır Barosu üzerinden algı yürütüldü. Diyarbakır Barosu'nun bir geçmişi ve tecrübesi var. Bu tür cinayet vakalarında lütfen aile ile temas etmeyin. Bizim aileyi ziyaret etmemiz gerektiğini söylediler ama maalesef aile içinde olan cinayetlerin failleri aile içinden olabiliyor. O zaman da 'bu davaya girecek avukat bulamıyoruz' dediler. Yıllarca insan hakları alanında çalışan barodaki meslektaşlarımız eğer işkencenin mağduru size sadece beyanda bulunuyorsa siz bir şey yapamazsınız. Başvuru olmazsa biz savunma yapamayız. Bir daha kalabalık bir grup gelip görüşmek istediklerini söylediler. Görüşmede cezaevinde işkence yapıldığını söylediler. 'Enes'in dişleri ve ayak tırnakları çekilmiş' dendi. Enes cezaevindeki bir görüşmesinde diyor ki 'bana böyle bir işkence yapılmadı burada, ben öncesini, karakolu söylüyordum' 'Burada böyle bir iddia yok. Böyle bir fiil de yok' diyor. Bu arada buradan işkence ya da kötü muamelenin var olmadığını söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Baran Güran geldi ve bize vekalet verdi. Aile ile baro olarak üçüncü görüşmemizden sonra katıldığım bir programda, 'Narin'in sosyal ve aile çevresinde kaybettirildiğini' söylediğim için beni azletti" diye konuştu.
BAZ KAYITLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Eren, devamında şunları söyledi: "Nevzat Bahtiyar aslında Fuat Güran'ın evinin altından giden yolu kullandı. Salim Güran, 19- 20.00 saatleri arasında 2300 küsur adım atmış. Bu veri Salim Güran'ın o günkü hareketliliğini gösteriyor. Evden çıktı, Arif'in evinin etrafında dolandı. Salim'in aracı saat 16.10'da çıkıyor, sonra kavşağa geliyor. Ruhi Kaya'nın kamerasına geçtiğimizde ise sondajı ve tarlayı gören açıya sahip. 16.15'te araç tarlaya varıyor. İki defa bu tarlaya girişte baz verisi var. 16.19'da oradan ayrılıyor, geliyor köyün içerisine. Hüseyin Güran'ın teyit ettiği görüntülere yakalanıyor. 16.56'ya kadar baz sinyali veriliyor. Meslektaşlarımın itiraz ettiği baz kaynaklarını kanıtlamak zorundayım."
'SALİM GÜRAN GÖZALTINA ALINACAĞINDAN ŞÜPHELENDİĞİ İÇİN TELEFON KAYITLARINI SİLDİ'
Nahit Eren, Salim Güran’ın avukatının sosyal medya hesabından paylaştığı bir görüntüyü duruşma salonuna izletti. Eren, "Ulusal Kriminal de meslektaşımın düştüğü hataya düşmüş. Ulusal Kriminal, 15.34 diyor ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Önceki araç bir traktör. Ruhi Kaya, kamera görüntülerinden geçiyor ve oradan bir dakika sonra gelen bir otomobil var. Buna niye değindim? Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz ama iddiası doğruysa, Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Göremeyeceğimiz bir yol da var. Salim’in aracı 16.18’de köyde. 16.13’te burada, kavşakta şu an devam ediyor. 16.10’da Arif’in evinden ayrılıyor. Baz verisi hepimizin önünde. Salim Güran’ın geri getirilen whattsApp ve telefon görüşmeleri de dosyada yer alıyor. 22 Ağustos’ta telefondaki ses kaydı kapatılıyor. Geriye dönük bütün arama kayıtları siliniyor. Bütün whattsApp görüşmeleri siliniyor. Bize, ‘Eskortlarla görüşüyorum, bu yüzden sildim’ diyor. Sonrasında 'Evde bulunan silahlardan dolayı sildim' dedi. Bunların açığa çıkma ihtimali ne? Şüphelendiğim bir olgu varsa bu kayıtları silerim. Narin’in kaybolmasıyla ilgili bir bağın ya da kaygın yoksa niye bu kaydı silersin? Demek ki gözaltına alınacağından şüpheleniyorsun. Başkan ben bugün tehlikeli bir durumda olmasam neden kayıtlarımı silerim?" diye konuştu.
'BABA ARİF GÜRAN DA TELEFON KAYITLARINI SİLENLERDEN BİRİ'
Nahit Eren ayrıca "Acılarını anlayabiliyorum ancak baba Arif Güran da aynı zamanda telefondaki kayıtlarını silenlerden biri. Google'da 'geçmişi sil' diye arama yapılmış. Ben bunlardan şüphe duymayayım da kimden duyayım?" dedi.
'DÖRT SANIK DA CEZALANDIRILMALI'
Eren, "Enes'e 'sen Malatya'dan geldikten sonra Narin'in herhangi bir elbisesine dokundun mu?' diye sordum, 'hayır' dedi. Muhammet Kaya'nın terlik meselesi geçtiği için incelenen araçta Narin'in DNA'sı bulunuyor. Van Kriminal incelemede ortaya çıktı. Sağ koltuğun üzerinde elbise var. Peki bu elbise Narin Güran'ın üzerinde mi, değil. Bu elbiseyi bulmamız lazım. Bütün ifadelere tekrar döndüm. Sadece bir yerde geçiyor. 'ben kardeşimin elbisesini aldım babamın arabasına koydum. Sonra onu orada unuttum.' O DNA Narin'e ve Enes'e ait. Bu sekiz yaşında bir çocuğun yaşam hakkının davasıdır. Dört sanığın da cezalandırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Eren'in ardından Aile ve Sosyal Politikaların avukatları savunmalarına başladı.
BAKANLIK AVUKATI ÇELİŞKİLERİ ŞEMA İLE ANLATTI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatlarından Abdullah Yılmaz, mahkemeye çelişkilerin yer aldığı bir şema sunarak savunmasına başladı. Yılmaz, "Sanıklar net olarak olay yerinde. Olay sırasında arama çalışmaları devam ederken iştirak halinde olmaya devam ettiler. Mütalaada belirtildiği üzere tüm somut delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanıkların suça iştirak etmeden kaynaklı fail oldukları açık. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz" dedi.
DURUŞMA YARIN DEVAM EDECEK
Bakanlık avukatlarının savunmaları sona erdi. Duruşma yarın sanıkların ve sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edecek.
KARARIN AÇIKLANMASI BEKLENİYOR
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve çok sayıda baro ile sivil toplum kuruluşlarının katıldığı ikinci duruşmada mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor. Bu duruşmanın da ilki gibi birkaç gün sürebileceği belirtiliyor.
SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİŞTİ
Dava 7 Kasım'da başlamış ve üç gün sürmüştü. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vermişti. İlk duruşmanın ardından 6 Aralık'ta mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı; amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti.
Narin Güran davasında ikinci duruşma 26 Aralık'ta: 'Hâlâ çözülmemesi adalete güveni zedeliyor
Narin Güran cinayeti davasında zorla getirilme kararı: 1'i tutuklu 3 kişi tanık olarak dinlenecek
Narin Güran ve Sıla bebek davalarının aynı güne alınmasına tepki
Narin Güran'ın katledilmesi... Salim Güran'ın adımları dava dosyasında
Narin Güran cinayeti: Baba Arif Güran 'kardeşlerimden şüpheleniyorum' demiş
Narin Güran davası: Maddi gerçek büyük oranda açığa çıkarıldı
Narin Güran davasında mütalaa: 'Savcılık şüpheye yer bırakmayacak bir mütalaa sundu'