Nusaybin'de 'yağma' davası: Müdüre beraat, polislere indirim
Nusaybin'de sokağa çıkma yasakları döneminde yurttaşların evini yağmala suçu ile açılan davada mahkeme, kamera görüntüleri ve beyanlara rağmen 'delil olmadığı' gerekçesiyle İlçe Emniyet Müdürüne beraat, polis memurlarına indirim kararı verdi.
Artı Gerçek - Mardin'in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde yaşanan hırsızlık ve yağma olaylarına dair açılan davada Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi 15 Ekim 2024 tarihinde karar verdi.
Dönemin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen, Müdür Yardımcısı Ahmet Tuğcu, TEM Şube Amiri Ünal Uyar, polis memurları Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt, yıkım işlerinin verildiği firma sahibi Mahmut Çomoğlu, firma çalışanı Arif Kara, polisler ile yurttaşlar arasında aracılık yaptığı belirtilen Fırat Abdülkerim Sezişli davada tutuksuz yargılandı.
Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Ahmet Kanbal'ın haberine göre, hazırlanan iddianamede sanıklara “Rüşvet almak ve vermek”, “İcbar suretiyle irtikap” ve “Tehdit, denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikaba neden olmak” suçlamaları yöneltilirken, mahkeme dönemin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen, Müdür Yardımcısı Ahmet Tuğcu, TEM Şube Amiri Ünal Uyar hakkında beraat kararı verdi.
Ayrıca ilçede yıkım işinin verildiği müteahhit Mahmut Çomoğlu hakkındaki suçlamalar, hayatını kaybetmesi nedeniyle düşürülürken, Fırat Abdulkerim Sezişli hakkında da beraat kararı verildi.
Mahkeme sadece polisler Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt ile firma çalışanı Arif Kara hakkında, "rüşvet alma ve verme" suçundan 4 yıl hapis cezası vererek, 1/6 oranında indirim uyguladı ve cezalarını 3 yıl 4 aya düşürdü.
RÜŞVETE İNDİRİM GEREKÇESİ
Mahkeme gerekçeli kararında, polisler Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt ile Arif Kara hakkındaki rüşvete ilişkin, “para vermek suretiyle menfaat sağladıkları, bu durumun kamera görüntüleri ile sabit olduğu, sanıkların bu yöndeki savunmalarının çelişkili olduğu, bu anlamda taraflar arasındaki para alış verişinin rüşvete ilişkin olduğu sabit kabul edildiği” belirtti.
Ancak mahkeme “sanıklara verilen cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası olumsuz etkilerinin lehlerine takdiri indirim sebebi” olduğunu belirterek, cezalarında bu yönde indirime gidilmesinin “hakkaniyete ve yasaya uygun” olacağı kanaatine gerekçeli kararında yer verdi.
DELİL VE BEYANLARA RAĞMEN
Dosyada yağmalanan eşyaların görüntülerinin bulunmasına, eşyaların konulduğu okul müdürünün İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen tarafından tehdit edildiği yönündeki beyanlarına, eşyaları taşıyan polislerin beyanları ile telsiz kayıtlarına ve bir otelde yapılan para alışverişinin görüntülerine rağmen mahkeme bazı müştekilerin şikayetlerini geri çekmesi ve bazı tanıkların sonradan beyanlarını değiştirmesini “İcbar suretiyle irtikap” ve “Tehdit, denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikaba neden olmak” suçlarında beraat kararı verilmesine gerekçe gösterdi.
Mahkeme ilgili kararında şu ifadelere yer verdi: “(…) sanıkların üzerlerine atılı irtikap suçunu işlediklerinin her türlü şüpheden uzak olarak, kesin bir şekilde ispat olunamadığı, her ne kadar sanıklar Kadir Şen, Ahmet Tuğcu ve Ünal Uyar hakkında denetim görevini ihmal etmek sureti ile irtikap suçundan kamu davası açılmış ise de diğer sanıklar bakımından irtikap suçunun sabit olmadığı kanaatine varıldığından dolayı, suç tarihi itibarı ile emniyet müdürü ve emniyet müdür yardımcıları olan sanıkların denetim görevlerini ihmal etmek sureti ile irtikap suçunu işlediklerinden de bahsedilemeyeceği (…)”
NE OLMUŞTU?
Nusaybin'de sokağa çıkma yasağının devam ettiği esnada yurttaşların değerli eşyalarının yağmalandığı tespit edilmiş, kimi yurttaşların şikâyeti üzerine soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında dinlenen çok sayıda polis yaşananları itiraf ederek, amirlerinin talimatı ile hareket ettiklerini ve amirlerinin ilçedeki evlerden çıkarılan ev eşyalarını sattıklarına, rüşvet ilişkilerine girdiklerine ve evlerden çıkan ziynet eşyalarına el koyduklarına dair tanıklıklarda bulunmuştu.
Ev eşyalarının konulduğu okulun müdürü A.T., eşyaların okulda toplandığını beyan ederek, polislerin eşyaları almaya geldiklerini, kendisinin de resmi yazı talep etmesi üzerine dönemin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen ve yardımcıları tarafından “hakkında soruşturma açarım” ve “Kime güveniyorsun da bu şekilde resmi yazı isteyebiliyorsun” sözleriyle tehdit edildiklerini söylemişti. A.T., yağmalanan eşyaların görüntülerini de dosyaya sunmuştu.
Ancak açılan davaya rağmen Kadir Şen, Tire İlçe Emniyet Müdürü görevine getirilen Kadir Şen ise, daha sonra 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü olarak terfi ettirildi.
İlçede yaşanan yağma olayları nedeniyle Kadir Şen ve yardımcısı Ünal Uyar hakkında açılan bir başka davada Şen, beraat ettirildi. Uyar’ın ise 22 yıl hapis cezası almasına rağmen "kaçma şüphesi olmadığı" gerekçesiyle tahliye edildikten kısa bir süre sonra Türkiye’den kaçtığı ortaya çıktı. (HABER MERKEZİ)