Öcalan'a yönelik tecride karşı 1 Şubat'ta yürüyüş başlatılıyor

Öcalan'a yönelik tecride karşı 1 Şubat'ta yürüyüş başlatılıyor
Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, İmralı tecridinin kaldırılması talepleriyle 1-15 Şubat tarihleri arasında 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü' başlatacaklarını duyurdu. Basın açıklamasında devletin tecrit politikasından vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.

Şirin Bayık


DİYARBAKIR - Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM Parti), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve çok sayıda sivil toplum örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için 1-15 Şubat arasında "Büyük Özgürlük Yürüyüşü" başlatacak. .

Mitani Otel'de düzenlene açıklamaya HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, DBP Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Çiğdem Kılıçgün Uçar ile DEM Parti milletvekilleri katıldı. Toplantının yapıldığı salona, "Özgürlük için yürüyoruz. Dem Dema Azadiyê ye” pankarı asıldı.

DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, 1 Şubat'ta başlayacak yürüyüşe 75 insan hakları aktivistinin katılacağını belirtti. Güneş, yürüyüşün PKK Lideri Abdullah Öcalan’nın tutuklanmasının 25'inci yıldönümü olan 15 Şubat'a kadar devam edeceği söyledi.

'ÖCALAN'DAN 1037 GÜNDÜR HABER ALINAMIYOR'

Ortak açıklamayı Kürtçe okuyan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Abdullah Öcalan’dan 2 yıl 10 aydır yani 1037 gündür doğrudan ya da dolaylı herhangi bir bilgi alınamadığını söyledi. ve şöyle konuştu:

"Mutlak tecrit uygulamalarının Türkiye iç hukukunda ve uluslararası hukukta yeri olmadığı gibi ahlaki, vicdani ve insani bir yanı da yoktur. İmralı tecrit sistemi, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesi politikalarının merkezidir. Mutlak tecrit, Kürdistan coğrafyasının savaş politikalarıyla işgal edilmesi, insansızlaştırılması ve sömürge altında tutulması demektir. Gelinen aşamada sadece Kürt ve Kürdistan ile sınırlı kalmamış, tüm toplum üzerinde bir baskı ve tahakküm aracına dönüşmüştür. İmralı mutlak iletişimsizlik politikası, Türkiye’yi içeride ekonomik, sosyal ve siyasal krizler; dışarda ise emperyal heveslerin tetiklemesiyle bölgesel çatışma girdabına çekmiştir. Bu kritik süreçte krizlerden ve bölgesel savaşlardan kurtulmanın en önemli yollarından birisi de İmralı tecrit sisteminin lağvedilmesi ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır"

'TECRİT SİSTEMİ ORTADAN KALKMADAN SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNAMAYACAK'

Tecridin Kürt sorununun çözümsüzlüğe hapsedilmesi olduğunu belirten Bayındır sözlerine şöyle devam etti:

"Tarihte eşine az rastlanır İmralı mutlak tecrit sistemi kırılmadan halklar nefes alamayacak, demokratik yollarla sorunlarına çözüm bulamayacaktır. Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun içine çekildiği bu savaş halinden ve kapitalist modernite krizinden çıkış için Sayın Öcalan’ın çözüme dair fikirlerine, önerilerine ve sunacağı yol haritasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. İmralı’nın tümden unutturma, yok sayma ve işkence sistemi haline getirilmesine rağmen bölge ve dünya halkları, demokratik kamuoyu, kendi politik sağlığını Sayın Öcalan’da görmektedir. O nedenle kendisinin içinde tutulduğu koşullara itirazını her geçen gün daha fazla yükseltmektedir. Bu itirazların bir sonucu olarak 10 Ekim 2023 tarihinde dünyanın 74 merkezinde başlatılan 'Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm' eylemleri yaygınlaşarak devam etmektedir"

YÜRÜYÜŞ 1 ŞUBAT'TA BAŞLIYOR

Bayındır, 1 Şubat'ta başlayacak 'Büyük Özgürlük Yürüyüşü' hakkında da şu bilgileri verdi:

"Eylemimizin amacı, Sayın Öcalan’ın başta avukat-aile görüşleri olmak üzere diğer yasal haklarının tesis edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. İmralı tecrit sistemi lağvedilinceye ve Kürt sorunu etrafında kurulan kirli tezgâhlar dağıtılıncaya kadar durmayacağız. Bizler İmralı’daki hukuk ve insanlık dışı bu uygulamalara sessiz kalmayacağımızı bu vesileyle bir kez daha belirtiyor; başta halkımız olmak üzere tüm dostlarımızı ve demokratik kamuoyunu eylemimiz etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz. Zafer, özgürlüğü için yola düşenlerin olacak"

'DEVLET TECRİT POLİTİKASINDAN VAZGEÇMELİ'

DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek de "Devlet, İmralı’da kanun ve yasalarını hiçe sayıyor. Bunda ahlak, vicdan ve anlayış yok. Eğer ahlak ve vicdan olsaydı, ailesi ve avukatları ile üç yıldır görüştürürlerdi." diye konuştu ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halkın eylemlerine karşı devlet, gözlerini ve kulaklarını kapatmış. Kürtlerin kazandığı statülerini yok etmek istiyorlar. Yok edemeyince 'ayaklarını ve ellerini kıralım' anlayışı ile yaklaşıyor. Öcalan, Ortadoğu siyasetini iyi okuyor. Eğer ,Öcalan bugün konuşsaydı, yürütülen savaş da olmayacaktı. Tecrit devam ederse halkımız da ayakta olmaya devam edecek. Öcalan, özgür olana kadar yürüyüşümüz devam edecek. Devlet, ahlak ve vicdan dışı tecrit politikasından vazgeçmeli"

'TECRİT DEMOKRATİK SİYASETİN ÖNÜNÜ TIKIYOR'

MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat ise yürüyüş boyunca Kürt kentlerinin bütün ilçelerini gezeceklerini söyledi. Tecrit politikasından dolayı demokratik siyasetinin tıkandığını söyleyen Canpolat, barış ve özgürlük isteyen herkesi özgürlük yürüyüşüne davet etti.

Öne Çıkanlar