'Öcalan'la görüşme gerilimi azaltır'
Prof. Dr. Gencay Gürsoy 'Öcalan’ın fikirleri Ortadoğu'ya bir uzlaşma modeli sunuyor. Tekrar görüşme gerilimi azaltır' dedi.
HABER MERKEZİ- Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu'ya bir uzlaşma modelini sunduğunu belirterek, Öcalan’la tekrardan görüşmelerin yapılmasının Türkiye’deki gerilimi düşürebileceğini söyledi.
TECRİT İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Öcalan’ın üzerindeki tecridin kimliğinden bağımsız olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Gençay Gürsoy, tecridin, insan haklarına, ulusal ve uluslararası hukuki çerçeveye uymadığını söyledi.
KÜRT HALKININ KABUL ETTİĞİ KİMLİK
Mezopotamya Ajansı'na konuşan Gürsoy, Öcalan'ın, Kürt halkının önemli bir bölümünün iradesi olarak kabul ettiği bir kimlik olduğunu hatırlattı.
Gürsoy, "Sadece Abdullah Öcalan'ın değil, herhangi bir mahkumun ya da tutuklunun da uzun zaman tecritte kalması, açıklanması güç bir durum. Yetkililerden, sağlık durumunun iyi olduğu açıklamaları ikna edici bir durum değil" dedi.
Gürsoy, ilgililerin, insan hakları örgütleri ya da Türk Tabipler Birliği (TTB) aracılığıyla, Öcalan'ın sağlığıyla ilgili endişeyi kamuoyuna bildirilmesi gerektiğini ve bunun çok güç olmadığını belirtti.
'TÜRKİYE'NİN KOŞULLARINI YUMUŞATIR'
Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Türkiye'de diken üstünde yaşayan bir atmosferin hakim olduğunu ve bu koşullarda Öcalan'la muhakkak görüşülmesi gerektiğini dile getirdi.
Gürsoy, "Öcalan'la yapılacak bir görüşme, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları yumuşatması mümkündür. Bu gerilimi sadece Kürt halkı üzerinden değil, Türkiye'deki bütün tedirgin kesimlere, kitlelere, en azından bu hassasiyetin giderilmesi konusunda belli bir adımın atıldığı izleniminin verilmesi olumlu bir şeydir. Gerilimi azaltabilir. Gerek sınır dışındaki gerekse sınır içindeki Kürt sorununun çözümü konusunda, bir diyalog ortamının oluşması için de vesile teşkil edebilir" diye konuştu.
ÇAĞRILARI SONUÇ VERMİŞTİ
Gürsoy, en kritik, ölümlerin her iki taraftan da sürüp gittiği dönemlerde Öcalan tarafından yapılan ateşkes çağrılarının olumlu sonuç verdiğini sözlerine ekledi. "Ortadoğu'nun kaotik ortamını ve bunun Türkiye'ye sıçrama ihtimalini düşünün. Bunları, bu ülkenin göze alacağına; daha yumuşak, daha çözüme götüren, diyalog ortamının oluşmasını sağlaması bakımında bu adım önem taşıyor ve bunun atılması lazım."
'ORTADOĞU'DA BİR UZLAŞMA MODELİDİR'
Kürt halkının belli bir kesiminin hassasiyetini daha fazla örselememek gerektiğine, bu tür gerilim ortamlarında toplumu şiddet hareketlerine yöneltmeye bir kıvılcım yettiğini ifade eden Gürsoy, bundan endişe duyduğunu dile getirdi.
Öcalan'ın Kürt meselesine bakış tarzının, yönteminin barışçı, çözüm isteyen herkesi iyi kötü tatmin edebileceğini vurgulayan Gürsoy, şunları ifade etti: "Öcalan'ın gerek yazdıklarından gerekse söylediklerinden anladığımız, Ortadoğu'da bir uzlaşma modelidir. Onun Kürt meselesine bakış açısı barışçı ve diyaloga dayanan bir bakış açısıdır" dedi.
TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASINA AYKIRI DEĞİL
Gürsoy sözlerini şöyle noktaladı: "Ortadoğu'da Türkiye'nin Kürtlerle birlikte belli bir ortamı yumuşatacak güç haline gelmeleri konusundaki stratejik çerçeve de Türkiye Cumhuriyeti'nin genel dış politika stratejisine aykırı değil. Bu bakımdan akıllı bir diplomasi bunu çözebilir, çözmesinin sadece Türkiye'ye değil, Ortadoğu'ya da bir uzlaşma iklimi getirebileceğini düşünüyorum. Ben hâlâ ateşkes ya da silahların susması konusundaki en güvenilir talep oradan gelebilir diye düşünüyorum."