'ODTÜ'de yine bir ağaç katliamı yaşanacak'
ODTÜ kampüsü içerisindeki 40 dönümlük arazi 49 yıllığına KYK’ye tahsis edildi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan durumu Artı Gerçek'e değerlendirdi.

Esra KOÇAK MAYDA
ODTÜ ile Kredi Yurtlar Kurumu arasında imzalanan protokolle kampüs içerisinden 40 dönümlük bir arazi 49 yıllığına bedelsiz olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na tahsis edildi.
Hükümetin sık sık hedefine koyduğu ODTÜ arazine yapılmak isten yurt için proje ve müşavirlik ihalesi yapıldı ve inşaat için gün sayılıyor.
"ODTÜ’DE YİNE BİR AĞAÇ KATLİAMI YAŞANACAK"
Daha önce Teknokent Kavşağı ile 1071 Malazgirt Bulvarı arasındaki bağlantıyı sağlayacak olan tünelin yapımı için ağaç katliamına uğrayan ODTÜ arazisinin bu defa da yurt yapımı için aynı görüntülerin yaşanmasından endişe ediliyor.
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ODTÜ’de yapılmak istenen yurda ilişkin Artı Gerçek’e şu değerlendirmelerde bulundu: "ODTÜ’lü öğrenciler kalacak denilse de yurdun işletmesi Kredi Yurtlar Kurumu’na ait olacak, 2500 ila 4 bin kişilik Kredi Yurtlar Kurumu yurdunun ODTÜ’de ne anlama geleceğini siz düşünün. ODTÜ’de yapılması planlanan bu yurtla birlikte yönetim bütünlüğü de parçalı hale gelecek. İşçileri ve işletmesi KYK tarafından belirlenecek bu durum ayrışmaya neden olacak bir mekansallığı üretecek."
Yaşanacak ağaç katliamına ilişkin de Candan, "Protokolde her ne kadar ağaçların taşınması ve başka bir alana dikilmesi kurum tarafından yapılacaktır dense de biz bunları daha önce defalarca yaşadık ne ağaçlar taşınacak ne de başka bir alana dikilecek ne yazık ki sökülüp atılacak" dedi.
"PLANLANAN ODTÜ’NÜN PARSEL PARSEL TAHSİSİ"
ODTÜ’nün parsel parsel hükümete tahsis edildiğine dikkat çeken Candan, yapılacak yurda kurumun denetiminde öğrenci alınacağını ifade etti. Protokolde yurda ODTÜ öğrencisi dışında kimsenin alınmayacağı yazsa da bunun bir kandırmaca olduğunu belirtirken Candan "KYK 4 bin kişilik bir yurt inşa edeceğini söylemiş daha sonra ODTÜ rektörlüğü 2 bin 500 kişilik bir yurdun yeterli olacağını söylemiş. Özet olarak ister 4 bin ister 2 bin 500 kişi olsun oraya hangi zihniyette kişilerin geleceği bellidir. Dindar nesil yetiştirme çabaları hızla devam etmektedir" dedi.
ODTÜ’nün yurt yapılacak denilerek bütünlüğünün bozulmak istendiğini söyleyen Candan "bugün yurt olur yarın hastane olur. Bu şekilde ODTÜ’nün tahsisi yapılmak istenmektedir" diye konuştu.
"Yapı üretim sürecinin de kredi yurtlar ve müşavirlik firması kanalıyla, tekel haline gelmiş bir ihale yöntemiyle yapılması da başka bir gaftır" diyen Candan, bundan sonraki hedefinden Merkez Bankası arazisi olduğunu dile getirdi.
"BU BİR TESLİMİYET BEYANIDIR"
ODTÜ eski ÖTK Temsilcisi Özgür Gün de bu protokolün akademisyenlerden gizlenerek yapıldığını söylerken, kampüs içerisine yapılan bu yurtla artık özerk bir üniversiteden söz edilemeyeceğini belirtti.
Gün, şunları söyledi: "OHAL’in kalkmasıyla artık rektörlüğün izni olmadan kampüs içerisine polis çağıramıyorsunuz. Ancak bu yurt yapılırsa ki yapılacak, yurt yönetimi istediği gibi kendi arazisinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle polisi kampüs içerisine sokabilecek. Maalesef ki okulun kapasitesi uygun olmamasına rağmen arttırılmasından dolayı yurt ihtiyacı oluşuyor. Bunca şeyi ODTÜ mezunları desteğiyle yapılıyorken, (yurtlar - derslikler) özellikle bunun cumhurbaşkanı emriyle oluşu ve idaresinin KYK’da olmasının kabul edilmesinin mantığı olamaz. Bir teslimiyet beyanıdır."