OHAL depresyona soktu
OHAL psikososyal tehditler nedeniyle toplumun ruh sağlığını alt üst etti, depresyondan intihara bir dizi olumsuz sonuca yol açtı.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- Diyarbakır Tabip Odası ve SES Diyarbakır Şubesi KHK raporunu açıkladı. SES Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan Diyarbakır Tabip Odası Eş Başkanı Mehmet Şerif Demir, OHAL rejimi ve Kanun Hükmünde Kararnamaler (KHK) ile halkın sağlığına darbe vurulduğu söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL’in ardından yayınlanan KHK’ler ile 140 bine yakın kamu emekçisinin ihraç edildiğini hatırlatan Demir, devam eden KHK’lerle birlikte daha ne kadar kişinin ihraç edileceğinin bilinmediğini hatırlattı. En son iki gün önce yayınlanan KHK’nin, mevcut iktidarın OHAL rejimini kalıcı hale getirmek istediğini açıkça gösterdiğini ifade eden Demir, mevcut anti demokratik uygulamaların ülkedeki 80 milyonun tamamının sağlığını olumsuz bir şekilde etkilediğini hatırlattı.
"SAĞLIĞIN OLMAZSA OLMAZI BARIŞ VE DEMOKRASİDİR"
OHAL rejiminin istisnasız tüm kamusal hizmetleri ciddi bir şekilde etkilediğine dikkat çeken Demir, "Bu olumsuz etkilenme bölgemizde, Kürt illerinde daha da fazla kendini göstermiş/göstermektedir. Mevcut OHAL rejimi KHK’leriyle yaşanan ihraçlar bölgemizde ve ilimizde daha yoğunluklu yaşanmış, bunun bir sonucu olarak ortaya çıkan niteliksiz sağlık hizmeti sunumundan Diyarbakır başta olmak üzere bölge halkı katmerli bir biçimde etkilenmiştir. İlimiz örneği üzerinden denilebilir ki OHAL rejimi KHK’leri ile halkın sağlığına ağır darbe vurmuştur. Vurgulamamız gerekir ki sağlık hizmetinin nitelikli sürdürülebilmesi ancak barış ortamında mümkündür. Sağlığın olmazsa olmazı barış ve demokrasidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ve halka yansıyan sağlık ve sosyal hizmet alanındaki tüm bu olumsuzluklar ancak mevcut ayrıştırıcı, ötekileştirici savaş politikalarına son verilmesi, OHAL in sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasıyla giderilebilir" ifadelerini kullandı.
140 BİN SAĞLIK ÇALIŞANI İHRAÇ EDİLDİ
Demir, KHK’ler ile yapılan ihraçların, toplumun sağlığı açısından oluşturduğu sorunları içeren raporu açıkladı. Alanında uzman doktorların da bulunduğu çok sayıda sağlık emekçisinin ihraç edilmesi ile birçok sağlık biriminin işlemsiz kaldığının belirtildiği raporun detayları şöyle:
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL rejimi hayata geçirilmiş, yayınlanan KHK’lerle birlikte 140 bine yakın Kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Halen yayınlanmaya devam eden KHK’ler ile birlikte daha ne kadar kişinin ihraç edileceği bilinmemektedir. AKP iktidarı bu keyfi uygulamalara devam edebilmek için OHAL’i her seferinde uzatmış, daha da uzatacak gibi gözükmektedir. Mevcut anti demokratik uygulamalar ile yaşamın her alanı etkilenmiş, özellikle de ülkedeki 80 milyonun tamamının sağlığını çok olumsuz bir şekilde etkileyecek sonuçlar açığa çıkmıştır.
OHAL TOPLUMUN RUH SAĞLIĞINI ALT ÜST ETTİ
OHAL rejimi psikososyal tehditler nedeniyle toplum ruh sağlığı alt üst etmiş, depresyondan intiharlara bir dizi olumsuz sonuca yol açmıştır. Güvencesizlik yaygınlaşmış iş güvencesizliğinden, siyasal güvencesizliğe, can güvencesizliğine ve gelecek güvencesizliğine kadar yaygınlaşmıştır. Bu süreçte ihraç edilen onlarca kamu emekçisi intihar etmiş, ihraç sonrası yaşatılan travma nedeniyle kalp krizi vb. sebeplerle ölümler yaşanmıştır.
Yaşanan şiddet ortamı, savaş nedeniyle sağlık emekçilerinin artmış iş yükü ihraçlar nedeniyle daha da içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Bu olumsuz etkilenme bölgemizde, Kürt illerinde daha da fazla kendini göstermiş/göstermektedir. Şimdiye kadar bilinen 6 bine yakın hekimin ihraç edilmesi sadece hekim boyutuyla bile değerlendirildiğinde, ne kadar vahim sonuçlara yol açtığı ve açmaya devam edeceği daha iyi anlaşılacaktır.
Hukuksuz-keyfi bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçilerinin önemli bir kısmı işsiz kalmıştır. Yaşadığı ilde iş bulabilme olanağına sahip olmayan çok sayıda sağlık çalışanı başka bir İllere göç etmiş, mekansal parçalanmaya maruz kalmışlardır. İş bulabilenler sürekli işten çıkarılma baskısını ensesinde hissetmişlerdir.
İHRAÇLAR NEDENİ İLE SAĞLIK ALANINDA YAŞANAN SORUNLAR
Sağlık çalışanı (hekim, hemşire, ebe, sağlık memuru vb.) başına düşen hasta sayısı artarken tanı, tedavi ve bakım için ayrılan süre kısalmıştır. Bu yetersizlikle tanı, tedavi ve bakım hizmet üretiminin niteliğine de yansıması kaçınılmaz olmuştur. Bu kapsamdaki bir çok hizmet ertelenmiş, gerektiği şekilde yapılmasında zorlanılmış, başka sağlık kurumlarına gönderilmek zorunda kalınmış, erken müdahale edilmediği için sağlık sorunlarının daha komplike hale gelmiştir ve sayıları tam olarak bilinmese de bir çok ölüm olgusuna da yol açtığını tahmin etmek güç değildir.
AKP iktidarı sağlık alanın piyasalaştırması, niteliksizleştirmesi politikalarına OHAL rejimi ile birlikte hızlandırmıştır. Sağlık emekçilerinin ihraç edilmesi, tabip odası ve sendika aktivistlerinin hastanelerden uzaklaştırılması ile bu politikalarını hayata geçirmeyi istemekte, önündeki bütün engelleri antidemokratik, baskıcı yöntemlerle ortadan kaldırmak istemektedir.